İnsanın çocuğu ile övünmesi kendisiyle övünmesi demektir. somerset maugham
ERKEN CUMHURİYETTEN GÜNÜMÜZE TÜRKİYE EKONOMİSİ
Bu çalışma, 1923–1938 erken Cumhuriyet dönemi başta olmak üzere Türkiye ekonomisini makaleler ışığında ele almakta, devletçilik politikaları, sanayileşme hamleleri ve kurumsal dönüşümü analiz etmekted...
9. Bölüm

Erken Cumhuriyet’in Ekonomi Politikası (1923-1938): Keynesyen İktisat Öncesi Bir Keynesyen Müdahale Deneyimi

1 Okuyucu
0 Beğeni
0 Yorum
Özet:

"Keynesyen İktisat (20. yüzyıl)

Temsilciler: John Maynard Keynes.

Temel Görüş: Piyasaların kendi kendine dengeye gelemeyeceğini, özellikle kriz dönemlerinde devletin harcama ve para politikalarıyla müdahale etmesi gerektiğini savunur. Talep yönetimi vurgulanır.

Önemli Kavramlar: Toplam talep, kamu harcamaları, çarpan etkisi."

Bu makale, 1923-1938 dönemi Türkiye ekonomisi politikalarını, John Maynard Keynes’in 1936’da yayımlanan İstihdam, Faiz ve Paranın Genel Teorisi ile sistematize ettiği iktisat okulu ışığında yeniden okumayı amaçlamaktadır. Temel tez, 1929 Büyük Buhranı’na verilen tepkiyle şekillenen Türk Devletçiliği’nin, Keynes’in teorisinden bağımsız olarak, onunla paralel bir dizi müdahaleci politikayı hayata geçirdiğidir. Bu durum, tarihsel ve felsefi bağlamı içinde “Keynesyen Öncesi Keynesyen” bir hamle olarak yorumlanabilir. Çalışma, bu politikaların sosyolojik olarak bir “seçkinler modernleşmesi” projesi, psikolojik olarak ise kolektif bir özgüven ve onarım aracı olduğunu savunur. Antitez olarak, bu müdahalenin demokratik katılımdan yoksun, jakoben karakteri ve tarım sektöründeki sınırlı etkisi eleştirilere konu edilecektir. Sentezde ise, bu modelin, evrensel Keynesyen araçların, ulusal-bağımsızlıkçı ve modernleşmeci bir hedefe ulaşmak için özgün bir şekilde araçsallaştırılması olduğu argümanına ulaşılacaktır.

Anahtar Kelimeler: Atatürk, Devletçilik, Keynesyen İktisat, Büyük Buhran, Toplam Talep, Kamu Yatırımları, Sosyoloji, Modernleşme.

Giriş: Tarihsel Bağlam ve Felsefi Arka Plan

Türkiye Cumhuriyeti, Osmanlı’nın savaşlarla yıpranmış ekonomisi, borçları ve yetersiz altyapısıyla kuruldu. Felsefi olarak, kurucu kadronun temel referansı, Auguste Comte’un pozitivizmi ve Ziya Gökalp’in Türkleşme-İslamlaşma-Muasırlaşma formülündeki “akılcılık” vurgusuydu. Bu, ekonomik kalkınmanın da “bilimsel” ve “planlı” olması gerektiği inancını besledi. 1923-1929 döneminde serbest piyasa vurgulu bir politika izlense de, Lozan’ın kısıtları ve 1929 Dünya Buhranı’nın yıkıcı etkileri, bu yaklaşımın iflas etmesine neden oldu. İşte bu noktada, devletin ekonomiye doğrudan ve kapsamlı müdahalesini öngören “Devletçilik” ilkesi benimsendi.

1. Keynesyen İktisat Perspektifinden Bir Analiz: Tez

Keynesyen teorinin temel argümanı, özel sektör yatırımlarının yetersiz kaldığı depresyon dönemlerinde, toplam talebi canlandırmak için devletin doğrudan yatırımcı, işveren ve planlayıcı olarak devreye girmesi gerektiğidir. Türkiye’nin 1930’lar politikaları, bu tanıma şaşırtıcı derecede uygun düşer.

• Toplam Talebi Canlandırma: 1929 Krizi, Türkiye’nin ana ihraç ürünleri olan tarım ürünlerinin fiyatlarını çökertmiş, dış ticareti ve dolayısıyla milli geliri vurmuştu. Özel sektör hem sermaye hem de girişimcilik kapasitesi açısından yetersizdi. Devlet, Sümerbank, Etibank gibi kamu iktisadi teşekkülleri (KİT’ler) aracılığıyla Birinci ve İkinci Beş Yıllık Sanayi Planlarını hayata geçirdi. Bu büyük kamu yatırımları, inşaat, demir-çelik, dokuma sektörlerinde istihdam yaratarak toplam talebi doğrudan artırdı.

• Çarpan Etkisi (Multiplier Effect): Keynesyen teoride, kamu harcamaları bir “çarpan etkisi” yaratır. Devletin bir fabrika yatırımı, inşaat işçilerine, mühendislere, makine tedarikçilerine ödeme yapar; bu kişilerin harcanabilir geliri artar, onlar da başka mallara harcama yapar. 1930’larda açılan fabrikalar (ör. Nazilli Basma Fabrikası) sadece kendi istihdamlarını değil, bulundukları bölgelerin ekonomik hayatını da canlandırarak benzer bir dinamik yarattı.

• Kamusal ve Temel Malların Üretimi: Keynes, devletin piyasanın sağlayamadığı veya yetersiz sağladığı alanlara yatırım yapmasını önerir. Erken Cumhuriyet’in KİT’leri, özel sermayenin giremeyeceği kadar büyük ölçekli, temel ve kârdan ziyade “milli ihtiyaç” odaklı yatırımları (kâğıt, demir, şeker, tekstil) üstlendi.

2. Sosyolojik ve Psikolojik Boyut: Müdahalenin Toplumsal Karşılığı

Keynesyen politikalar salt ekonomik araçlar değildir; derin sosyolojik ve psikolojik sonuçları vardır.

• Sosyolojik Boyut (Seçkinler Modernleşmesi): Bu müdahale, Jakoben bir karaktere sahipti. Amaç, sadece iktisadi kalkınma değil, aynı zamanda modern, laik, ulusal bir toplum yaratmaktı. Açılan her fabrika, sadece bir üretim merkezi değil, aynı zamanda yeni bir sosyal hayatın, çalışma disiplininin ve Batılı değerlerin timsaliydi. Kentlerde devlet memurları, askerler ve KİT yöneticilerinden oluşan yeni bir seçkinler sınıfı teşekkül etti. Bu, tabana yayılan bir sınıf dinamiğinden ziyade, devlet eliyle yönetilen bir sosyal dönüşüm projesiydi (Mardin, 1973).

• Psikolojik Boyut (Kolektif Özgüven ve Onarım): Kurtuluş Savaşı sonrası travma geçiren bir toplum için bu hamleler son derece önemli bir psikolojik işleve hizmet etti. Her açılan fabrika, “Türk’ün yapamaz” denileni yapmasının bir kanıtı, milli bir gurur kaynağı ve kolektif özgüveni onaran bir semboldü. Devlet, ekonomik aktör olmanın ötesinde, halka “bir şeylerin yapıldığına” dair bir güven ve istikrar psikolojisi aşıladı.

3. Eleştiri ve Sentez: Antitez ve Nihai Değerlendirme

• Antitez (Eleştiriler ve Sınırlılıklar):

o Keynes’ten Farklılık: Keynes’in öngördüğü müdahale, demokratik ve çoğulcu bir siyasi sistem içinde, konjonktürel ve geri çekilebilir nitelikteydi. Türkiye’deki uygulama ise, tek-parti yönetimi altında, ideolojik ve kalıcı bir karaktere büründü. Bu, müdahalenin katılımcılıktan uzak, bürokratik ve merkeziyetçi olmasına neden oldu.

o Tarımın İhmal Edilmesi: Keynesyen politikaların odağında sanayi ve altyapı vardı. Geniş halk kitlesini oluşturan köylülük, bu kalkınma hamlesinin dışında kaldı. Tarımda verimlilik artışı sağlanamadı, köylünün geliri ve iç talep potansiyeli tam anlamıyla harekete geçirilemedi.

o Verimsizlik ve Siyaset: KİT’ler zamanla siyasi kayırmacılığın ve bürokratik hantallığın merkezi haline geldi. Keynes’in verimlilik ve rasyonellik vurgusu, pratikte zamanla aşındı.

Sentez:

Türkiye’nin 1930’lardaki ekonomi politikası, Keynes’in teorik çerçevesinden bağımsız ama onunla aynı tarihsel dönemde ve benzer bir probleme (Büyük Depresyon) benzer bir çözüm (devlet müdahalesi) üretmiştir. Ancak bu çözüm, evrensel Keynesyen araçların, Türkiye’ye özgü ulus-inşa, bağımsızlık ve jakoben modernleşme hedefleri doğrultusunda özgün bir şekilde araçsallaştırılmasıdır. Bu model, sanayileşmede başarılı olmuş, ancak sosyal ve siyasal dinamikleri itibariyle demokratik katılımdan yoksun, tarım sektörünü dönüştürememiş ve devlet ile toplum arasında mesafeli bir ilişki yaratmıştır. Nihayetinde, bu dönem, bir ulusun krizden çıkış için kendi koşullarında ürettiği, Keynesyen ilkelerle flört eden ancak ondan daha kapsamlı ideolojik hedefleri olan bir “kalkınmacılık” deneyimidir.

Kaynakça

• Birincil Kaynaklar:

o Atatürk, M. K. (1927). Nutuk. Türk Tarih Kurumu Basımevi.
o Birinci Beş Yıllık Sanayi Planı (1933). Ankara.
o İkinci Beş Yıllık Sanayi Planı (1936). Ankara.

• İkincil Kaynaklar (Türkçe):

o Boratav, Korkut. (2003). *Türkiye İktisat Tarihi 1908-2002.* İmge Kitabevi. (Politikaların iktisadi analizi için temel kaynak).
o Tekeli, İlhan & İlkin, Selim. (1982). Uygulamaya Geçerken Türkiye'de Devletçiliğin Oluşumu. ODTÜ Gelişme Dergisi Özel Sayısı.
o Keyder, Çağlar. (1987). Türkiye'de Devlet ve Sınıflar. İletişim Yayınları. (Sosyolojik analiz için klasik eser).
o Mardin, Şerif. (1973). Türk Modernleşmesi (Makaleler 4). İletişim Yayınları. (Jakoben modernleşmenin felsefi ve sosyolojik temelleri).
o Ahmad, Feroz. (1999). Modern Türkiye'nin Oluşumu. Kaynak Yayınları.

• İkincil Kaynaklar (İngilizce & Keynesyen Teori):

o Keynes, John Maynard. (1936). The General Theory of Employment, Interest and Money. Palgrave Macmillan.
o Pamuk, Şevket. (2018). Uneven Centuries: Economic Development of Turkey since 1820. Princeton University Press. (Türkiye’nin uzun dönemli iktisadi trendleri).
o Zürcher, Erik Jan. (2004). Turkey: A Modern History. I.B. Tauris. (Genel tarihsel bağlam).
o Eichengreen, Barry. (2008). Globalizing Capital: A History of the International Monetary System. Princeton University Press. (1929 Buhranı’nın küresel bağlamını anlamak için).
Yorum Yapın
Yorum yapabilmeniz için üye olmalısınız.
Yorumlar
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL