Hayatınızın rotasını değiştiren, planlarınızın tam tersi yöne doğru sürükleyen anlar yaşadınız mı hiç? Benim için bu roman, böyle bir anın, bir tesadüfün hikayesini yazma arzumdan doğdu.
"Denizde Aşk...
"Bazı karşılaşmalar vardır; ne zaman, nerede olduğunu bilmeden, hayatının akışını sonsuza dek değiştireceğini hissettirir." Antalya'nın o yakıcı, ama bir o kadar da tazeleyici yaz güneşi, Belek sahilindeki lüks tatil köyü "Turkuaz Rüyası"nın üzerine adeta altın tozu serpiyordu. Elif, İstanbul'un yoğun ve gri temposundan kaçıp bir haftalığına buraya gelmişti. Yirmi yedi yaşında, başarılı bir mimardı. Gözleri, denizin her tonunu yakalayabilen bir maviye sahipti, saçları ise omuzlarına dökülen koyu kestaneydi. Genellikle neşeli ve hayat dolu olsa da, son ilişkisinden kalan kırgınlıklar, onun etrafına görünmez bir mesafe perdesi örmüştü. Bu sabah, sahildeki iskelesinin ucunda oturmuş, ayaklarını serin suya sarkıtmış, elindeki eskiz defterine gözü kapalı şekiller çiziyordu. Gündeminde sadece dinlenmek ve belki de hayatını biraz yeniden düzenlemek vardı. Aşk, en son düşündüğü şeydi. O sırada, iskelenin diğer ucunda bir hareketlilik başladı. Tatil köyünün su sporları eğitmenlerinden biri olan Hüseyin, jetski'leri kontrol ediyordu. Otuzlu yaşlarının başında, rüzgârda bronzlaşmış teni ve güneşten açılmış kahverengi saçlarıyla, denizin ruhunu taşıyan bir adamdı. Herkesin neşeyle "Kaptan" diye seslendiği Hüseyin, sadece işini değil, denizi de tutkuyla yapıyordu. Jetski'lerden birinin motorunda sorun çıkınca, Hüseyin iskelenin ortasına doğru, Elif'in hemen yanına geldi. Omuz silkti, elindeki alet çantasını yanına koydu ve işe koyuldu. Elif, yanındaki varlığı fark etmişti ama bakışlarını suya dikmeye devam etti. Ta ki, Hüseyin'in sert ve kararlı sesi onu bölene kadar: "Affedersiniz, biraz ses yapacağım. Motoru sökmem gerek." Elif başını kaldırdı. Gözleri ilk kez kesiştiğinde, Elif şaşırtıcı bir elektriklenme hissetti. Hüseyin'in gözleri, tam da Akdeniz'in o derin, ne yeşil ne mavi, tanımlanması zor rengindeydi. "Sorun değil," dedi Elif, sesi beklediğinden daha alçak çıkmıştı. "Zaten birazdan kalkacaktım." "Acele etmenize gerek yok. Burası en güzel yerdir. Ben işimi halleder, hemen yanınızdan çekilirim," dedi Hüseyin, gülümsemesiyle güneşin parlaklığını bile geride bırakan bir adam. Elif, bu teklifsiz samimiyet karşısında istemsizce gülümsedi. O an, Alara'nın sesi duyuldu. Alara, otelin halkla ilişkiler müdürüydü. Yirmi beş yaşında, uzun siyah saçları, kusursuz makyajı ve her zaman şık kıyafetleriyle dikkat çekiyordu. Hüseyin'e karşı özel bir ilgisi vardı ve bu ilgisini oteldeki herkes biliyordu. "Hüseyin! Ne yapıyorsun burada? Jetski'ler hazır olmalıydı. Bugün VIP müşterilerimiz geliyordu, denizde bir tur yapmak istiyorlar." Alara'nın sesi her zamanki gibi otoriter ve biraz da flörtözdü. Hüseyin, elindeki cıvatayı sıkarken, başını Alara'ya çevirdi. "Motor arızalandı Alara. Beş dakikaya hazırlarım. Müşterileri oyala biraz." Sesi rahattı, Alara'nın baskısı onu etkilememişti. Alara'nın gözleri Elif'i gördü. Elif'in eskiz defteri, sade ama pahalı tatil kıyafeti ve Hüseyin'in dibindeki rahatlığı, Alara'nın kaşlarının çatılmasına yetti. "İyi günler," dedi Alara, Elif'e sadece bir anlık, soğuk bir bakış atarak. Sonra hızla uzaklaştı. Hüseyin, gözlerini devirdi ve Elif'e geri döndü. "Her tatil köyünün bir fırtınası vardır. Bizimki de Alara," dedi fısıldar gibi. Elif kıkırdadı. "Öyle görünüyor." Hüseyin, nihayet motoru yerine oturttu. Elini kirli olduğu için uzatmadan, "Ben Hüseyin," dedi. Elif, "Ben de Elif," diye cevap verdi. O an, Hüseyin'in elindeki alet, denizin derinliklerine kayıp gitti. "Ah, lanet olsun!" diye homurdandı. Elif, anlık bir kararla eteğini topladı ve hiç düşünmeden, "Hangi tarafa düştü?" diye sordu. Hüseyin şaşkınlıkla ona bakarken, Elif zaten kendini iskeleden turkuaz sulara bırakmıştı.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.