///BU KİTAPTA YER ALAN TÜM MASALLARIN YAZARI DURMUŞ ALİ ÖZBEK'E AİT OLUP, YAZILI VE GÖRSEL, MEDYA ORGANLARINDA, TÜM DİJİTAL YAYINLARDA TELİF HAKLARI YASASINA UYGUN YAZARDAN YASAL İZİN ALINMADAN KULLAN...
Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, bir varmış bir yokmuş… Uzak diyarlarda, yüksek dağların ardında, yemyeşil ormanların arasında bir köy varmış. Bu köyde insanlar huzur içinde yaşar, her sabah kuş cıvıltılarıyla uyanır, akşamları yıldızların altında sohbet ederlermiş.
Ancak bu köyün bir sırrı varmış; köyün tam ortasında, kimsenin ne zaman yapıldığını bilmediği eski bir kuyu bulunurmuş. Kuyunun suyu tertemizmiş ama köylüler o kuyudan su çekmekten çekinirmiş. Çünkü kuyunun derinliklerinden zaman zaman garip uğultulu sesler geldiği söylenirmiş.
Bir gün köyde yaşayan genç bir delikanlı, cesaretiyle nam salmış, adı Kerim olan bir genç varmış. Köylüler ona Kara Kerim dermiş. Kara Kerim, bu kuyunun sırrını çözmeye karar vermiş. Köydeki yaşlılar onu bu fikrinden vazgeçirmeye çalışmış ama Kara Kerim kararlıymış. “Korkunun ecele faydası yok,” demiş ve eline bir ip alıp kuyunun başına gitmiş.
Kara Kerim ipi kuyuya sarkıtmış ve yavaşça aşağı inmeye başlamış. Kuyunun içi karanlık ve serinmiş. Aşağı indikçe garip bir uğultu duymaya başlamış ama korkusunu belli etmemiş. Sonunda kuyunun dibine ulaşmış. Gördükleri karşısında gözlerine inanamamış! Kuyunun dibinde altınlarla dolu bir sandık duruyormuş. Ancak sandığın üzerinde kocaman bir karayılan kıvrılmış yatıyormuş.
Karayılan, Kara Kerim’i fark edince konuşmaya başlamış: “Ey cesur delikanlı, buraya kadar geldiğine göre ya çok cesursun ya da çok meraklısın. Bu sandık benim korumam altında. Eğer bu hazineyi almak istiyorsan, üç soruma doğru cevap vermelisin.” Kara Kerim biraz şaşırmış ama korkmamış. “Sor bakalım,” demiş.
Karayılan ilk soruyu sormuş: “Dünyadaki en değerli şey nedir?”
Kerim hiç düşünmeden cevap vermiş: “Sevdiklerimizle geçirdiğimiz zamandır.”
Karayılan başını sallamış ve ikinci soruyu sormuş: “Dünyada en büyük güç nedir?”
Kara Kerim bu kez biraz düşünmüş ve cevap vermiş: “Bilgidir.”
Karayılan yine başını sallamış ve son soruyu sormuş: “İnsanlarda sonsuz olan nedir?”
Kara Kerim gülümseyerek cevap vermiş: “Hayallerimiz,” demiş.
Karayılan, Kara Kerim’in doğru cevaplar verdiğini anlamış ve kenara çekilmiş. “Hazine senindir,” demiş. Ancak Kara Kerim sandığı açıp içindekilere bakınca altınlardan daha değerli bir şey bulmuş: eski bir kitap. Kitabın kapağında şunlar yazıyormuş: “Bilgeliğin Anahtarı.”
Kara Kerim kitabı almış ve köye geri dönmüş. Köylülere kuyunun sırrını anlatmış ve kitabı paylaşmış. Kitapta yazan bilgiler sayesinde köy daha da güzelleşmiş, insanlar daha mutlu ve bilgili olmuş.
Ve böylece Kara Kerim’in cesareti sayesinde köyün sırrı çözülmüş, o kuyudan gelen sesler kesilmiş ve herkes huzur içinde yaşamaya devam etmiş.
Gökten üç elma düşmüş; biri bu masalı anlatana, biri dinleyene, biri de hayal kurmayı bilen herkese…
10.02.2025 Ankara Durmuş Ali ÖZBEK Eğitimci Yazar Kültür Bakanlığı Halk Şairi
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.