Yemeklerin ardından gelen tatlıları da yemiş eve gitmeden sahilde tur atmaya karar vermiştik. Destan hesabı öderken ben dışarı çıktım serin bir hava vardı rüzgar artık etkisini gösteriyordu. Kumlara doğru yürüdük sokak lambaları yanacaktı birazdan hava kararıyordu güneşin etkisi yoktu, kendimize bir köşe belirledik kumlar arasında ayaklarımı gezdirerek yürüyordum Destan benden önce varmış ve oturmuştu yanına yavaşça oturdum deniz gerçekten muhteşem görünüyordu. Destan'la aramızda hiç mesafe yoktu başımı omuzlarına koymuş oda başını bana doğru eğmiş kolunu belime dolamıştı. Denizin kokusunu ciğerlerim doldurana kadar çektim yavaş yavaş verdim terapi gibi gelmişti, o kadar sakin ki ruhum burada uyumak istiyordu, gözlerim kapanmıştı. (geçmiş) "iskelede oturmuş ayaklarımızı gelip giden dalgalar okşuyordu. İkimizde susmuş ve belli bir süre konuşmadan denize dalmış içimizdeki hesapları kapatıyorduk elleri yanlarımda başımı yukarı kaldırdım ona baktım hayranlıkla seyrettim iri birer zeytini andıran kara gözlerini kapatmıştı düşüncelere dalmıştı. Kollarına sarıldım "hadi denize girelim" dedim bana baktı şaka yapmıyordum isteğim ne olursa olsun tereddüt etmeden kabul ederdi şimdi yaptığı gibi, "hasta olacağız " dedi. Hiç umurumda değil gibi omuz kaldırdım, denize atladık su başta soğuk olsa da sonradan alışmıştık birbirimize su atarken gülüyorduk güldükçe de daha fazla su atıyorduk ayaklarıma bir şey değmişti çığlık atıp omuzlarına tutunmuştum her şeyden çok korkardım bunu fırsata çevirirdi "belki de köpekbalığıdır" dedi yüzüme bakıp gözlerini olduğundan çok büyüterek, tam aklıma katil balık senaryosu yazacaktım ki kahkaha atmasıyla kendime geldim korkudan eser kalmamıştı bende güldüm sarılırken yüreği sıcacıktı bir elim hala omzundaydı diğer elimde kalbinde .., biraz daha kalsak gerçekten hasta olacaktık kumlara doğru çıktık yorulmuştuk su bile yoruyordu insanı, kalkıp arabaya doğru yürüdük o çok sevdiği arabası hem ıslanmış hem de kumlarla dolmuştu. Eve varınca kapıyı açtım hemen bir duş aldım aşağı indim o duşunu alana kadar sıcak, pekte tarifte olmayan bitki karışımından bir çay yapıp salona geçtim koltukta uzandım oda aşağı inmiş başım dizlerine gelecek şekilde oturmuş saçlarımı okşarken çayından içiyordu "sana uyduk umarım hastalık yakamıza yapışmaz canım" dedi. Bu sefer haklıydı ama hiç suçluluk duyacak kişilikte değildim "belki" dedim öylece uyuya kalmıştım. "
Destan uyanmam için bana sesleniyordu gerçekten Destan'ın omuzlarında uyuya kalmıştım gözümü açtığım gibi içimdeki mutlulukta uçup gitmişti dudaklarımı büzdüm eve gitmek için kalktık kumlardan, yol boyunca anılar aklımdaydı. Destan radyodan bir şarkı açmıştı bazen mırıldanarak eşlik ediyordu her zaman neşesini koruyabiliyordu çok imreniyordum Destan'a. Evin bahçe kapısında nöbet tutan iki tane alçıdan horoz duruyordu çimlerin üstünde, ferah düzenli bir bahçeydi içinde iki üç tane meyve ağacı bile vardı sayıca fazla oldukları için genellikle gül bahçesini andırıyordu koparılan çiçek sevmezdim Destan bana buket getirmek yerine bahçeye dikerdi burası onun eseriydi çok ince düşünen bir insandı zaten. Odalara geçmeden önce birer kahve içmek için mutfağa yönelmiştik, Destan sade içerdi hep ben ise tam tersi bol şekerli severdim. Kahve hazırlarken yanımda durmuş bir şeyler servis tabağına diziyordu kısık bir sesle şarkı mırıldanıyor aniden elimden tutmuş dans eder gibi etrafında döndürmüştü. Destan sağlıklı beslenir düzenli spor yapardı fit bir vücuda sahipti ama bugün onun keyif günüydü bende ona uyuyordum. Destan'ın içtiği sade kahve dışında her şey renkliydi hayatında beni de beyaz gördüğünü söylese de ben çoktan kararmıştım. Kahveler hazırdı, düşüncelerime ara verdim kahveden içerken, Destan'la konuşup anlaşmış yıllık izne yarın çıkacaktım, çalışmam gerekmiyordu paraya ihtiyacım yoktu düşünemediğim kadar çok para kalmıştı bana Destan da istemiyordu ama evde kalmak istemiyordum en azından kafam dağılırdı. Saat epey geç olmuştu uyuması gerekiyor, yarın çalışacaktı Destan "iyi geceler" deyip gitmişti. Sesler kesilmiş ve uykuya dalmıştı sanırım, kendime meyveli bir soda alıp balkona çıktım yıllık izni fırsata çevirip anılarımın en başına gittim onunla ilk karşılaşmaya kadar baştan başlamıştım tekrar yaşamaya, "Batık" adını ilk duyduğumda tuhafıma gitmişti onu çok seviyordum bunu biliyordu bildiği halde yine de gitmişti.. bir iç çektim bütün anıları ona bırakarak... Kara defteri açtım ;