İntikam alıp da sonunda pişman olmaktansa, affedip de pişman olmak daha iyidir. cafer b. muhammed
BENİ BANA VER
"Kırk Yıllık İmbikten Süzülenler"...
4. Bölüm

De Hele!

39 Okuyucu
0 Beğeni
0 Yorum
Diz çökmüşüm önünde gözyaşlarımla ayaklarını yıkıyorum
öpüyorum ve başıma koyuyorum sonra annemin elleri gibi
gözkapaklarım sarhoş, başımı yukarı kaldırmaya
ne gücüm ne yüzüm var...
ellerin saçlarımda geziniyor düşman askeri misali
esirinim ve sen de farkındasın bunun belli ki
çenemi her yukarıya çekişinde ben bir o kadar daha kapanıyorum ayaklarına
utanıyorum, çok utanıyorum bakamıyorum sana...
hıçkırıklara boğuluyorum sanki ilk kez ağlıyormuşçasına
çok ham gözyaşlarım, o yüzden de ağır
taşıyamıyor gözkapaklarım, birer inci gibi dökülüyorlar parmak uçlarına...
neden sonra acı bir tebessüm beliriyor dudaklarımda
gözlerim kan kırmızısı dudaklarına kayıyor ve sonra
dudaklarım çağırıyor günahı, günahkarım biliyorum çok günahkarım
eğer dudaklarını öperse çatlak dudaklarım, günahlarım katlanır
ve biliyorum ki ben ebediyen yanarım...
vazgeçiyorum öpmekten günahı
sevaplarımı avuçlarımdan avuçlarına bırakıyorum
bir çocuğun bilyelerinden vazgeçmesi gibi bir şey bu
içim sızım sızım sızlıyor, titriyor gözbebeklerim üşümüş bir bebeğin elleri gibi
gövdem zangır zangır, kalbim yerinden çıkacak sanki...
ruhlarımız bedenlerimizle ayrı dili konuşuyor
iki yabancı gibiyiz ellerimiz kenetlenmişken, neden?
niçin düşman birbirine hasret bakışlarımız ve ne diye birbirimize yabanız
ey sevgili! sevinçten ağlamak varken, de hele; ne diye kederden ağlarız?


Diz çökmüşüm önünde gözyaşlarımla ayaklarını yıkıyorum
öpüyorum ve başıma koyuyorum sonra annemin elleri gibi
gözkapaklarım sarhoş, başımı yukarı kaldırmaya
ne gücüm ne yüzüm var...
ellerin saçlarımda geziniyor düşman askeri misali
esirinim ve sen de farkındasın bunun belli ki
çenemi her yukarıya çekişinde ben bir o kadar daha kapanıyorum ayaklarına
utanıyorum, çok utanıyorum bakamıyorum sana...
hıçkırıklara boğuluyorum sanki ilk kez ağlıyormuşçasına
çok ham gözyaşlarım, o yüzden de ağır
taşıyamıyor gözkapaklarım, birer inci gibi dökülüyorlar parmak uçlarına...
neden sonra acı bir tebessüm beliriyor dudaklarımda
gözlerim kan kırmızısı dudaklarına kayıyor ve sonra
dudaklarım çağırıyor günahı, günahkarım biliyorum çok günahkarım
eğer dudaklarını öperse çatlak dudaklarım, günahlarım katlanır
ve biliyorum ki ben ebediyen yanarım...
vazgeçiyorum öpmekten günahı
sevaplarımı avuçlarımdan avuçlarına bırakıyorum
bir çocuğun bilyelerinden vazgeçmesi gibi bir şey bu
içim sızım sızım sızlıyor, titriyor gözbebeklerim üşümüş bir bebeğin elleri gibi
gövdem zangır zangır, kalbim yerinden çıkacak sanki...
ruhlarımız bedenlerimizle ayrı dili konuşuyor
iki yabancı gibiyiz ellerimiz kenetlenmişken, neden?
niçin düşman birbirine hasret bakışlarımız ve ne diye birbirimize yabanız
ey sevgili! sevinçten ağlamak varken, de hele; ne diye kederden ağlarız?
Yorum Yapın
Yorum yapabilmeniz için üye olmalısınız.
Yorumlar
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL