Kalbimin bir dili vardı ama ben o dili uzun yıllar anlamadım. Bazen hızlı çarpardı, bazen sessizliğe gömülürdü, bazen bir sırrı saklar gibi ağırlaşırdı. Sana gelene kadar o lisanın ne söylediğini duymadım. Meğer kalp, kelime kullanmazmış. Kalp açıklamazmış. Kalp, kendi içinden konuşurmuş. Ve o ses, dışarıdaki hiçbir insana çevrilmezmiş. Sadece bir kişiye. O da adına layık olana… Benim kalbim seni görünce konuşmaya başlamış. Bunu sonradan anladım. Senin yanındayken neden içimin karıştığını, neden bir huzurla bir kaosun aynı anda aktığını anlayamazdım. Sonra öğrendim: Kalp, tanıdığı ruhla karşılaşınca kendi dilini açarmış. Sen o dile aşinaydın sanki. Ben anlatmadan anlıyordun. Söylemeden duyuyordun. Saklamadan gösteriyordun beni bana. Seninle konuşurken hiç konuşmuyordum aslında; kalbim senin kalbinle konuşuyordu. Bu nasıl bir iletişimdi? Bu nasıl bir ses, nasıl bir anlaşılma hâliydi? Ömrüm boyunca nefes nefese kelimelere yüklediğim anlamlar senin yanında hafifledi. Ben ilk kez anlaşıldığımı hissettim. Ve insanı en çok büyüten şey sevilmek değil, anlaşılmaktır. Ben, sende büyüdüm. Kalbin kendi lisanı öyle bir sır taşır ki: Aynı acıyı yaşayanı bulduğunda konuşmaya başlar. Benim acılarım senin avuçlarına sığdı. Senin izlerin benim içimde karşılık buldu. Kalp bağ kurmaz kalp tanır. Seni tanıdığımda bir yabancıya rastlamadım; yıllardır beklediğim bir nefese rastladım. Seninle konuşurken hiç susmuyordum aslında. Her susuşum bir şey söylüyordu. Her bakışım bir kitap açıyordu. Her dokunuşum bir sayfayı çeviriyordu. Sen kalbimin dilini öğrendin. Ben kalbimin bir dili olduğunu seninle öğrendim. Meğer kalp, doğru insana denk geldiğinde kendi lisanını kusursuz konuşurmuş. Sana dokunmadan bile anlatabildiğim her şey işte o lisandı. Ben sana kelimelerle değil, kalbimin diliyle bağlandım. Kelimeler yorulur ama kalbin lisanı yorulmaz. O yüzden benden gitmedi hiçbir şey. O yüzden senden kalan her şey içimde hâlâ canlı. Kalbim sustuğunda bile senin adınla içime konuşur. Seni sorar. Seni anlatır. Seni çağırır. Ve ben anlarım. Çünkü artık kalbimin lisanına sahibim. Sen öğrettin.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.