Kalbimin içinde kimsenin adım atmadığı bir yer var. Orası ne çocukluğumun sığınağı, ne büyüdüğüm acıların deposu, ne de unuttuklarımın mezarlığı. Orası benim gizli mabedim… Sadece benim bildiğim, kimseye tarif edemediğim, kimseye teslim edemediğim o karanlık ve kutsal alan. Ben o mabede her gece uğrarım; kimse fark etmez. Dışarıdan görenler beni sıradan bir adam sanır; ama içimde koca bir tapınak taşırım ben. Aşk orada susar, ben orada konuşurum. Dünya orada biter, yeniden başlarım. Kalbimin mabedinde ateş yok ama yanık çok. Dua yok ama teslimiyet var. Yemin yok ama sadakat — hem de kendimi en çok yıktığım hâllerimden tanıdığım bir sadakat. Ben bu mabette diz çökerim bazen, ama hiçbir tanrıya değil; kendime. Kendi yaralarıma elimi koyar, “Burada neden hâlâ acıyor?” diye sorarım. Kalbim cevap vermez. Çünkü kalp susarak öğretir. Bu mabette kimse içeri giremez. Kapısında adın bile yazmaz. Bazen bir yüz geliyor gibi olur, bir nefes yaklaşıyor, bir dokunuş kapı eşiğine düşer… ama ben kapıyı açmam. Çünkü kim girse yıkılır. Kim dokunsa yanar. Kim bilse parçalanır. Benim mabedimde aşk bile çıplaktır, hiçbir maske dayanamaz. Bir gün biri gelse ve: “Bırak, mabedini görmek istiyorum.” dese içimdeki fırtına ona şöyle bağırırdı: “Sen gördüğünde ben yok olurum!” Çünkü kimse beni görünen hâlimle sevmedi; ben hep sakladığım yerlerden büyüdüm. İçimdeki karanlık, beni ben yapan tek ışıktı. Mabedimde en çok konuştuğum cümle şudur: “Ben kimim?” Cevap aramam; cevabını bilecek kudrette kimse olmadığını bilirim. Aşk bile bilemez beni — çünkü aşk gördüğünü sever, ben ise görünmeyeni taşırım. Kalbimin gizli mabedi, benim tanrısız tapınağımdır. Orada ibadetim susmak, tövbem hatırlamak, duam unutmamaktır. Orada hiçbir şey benden gitmez, hiçbir şey bana gelmez; ben sadece kendime dönerim. Ve en büyük itirafımı da oraya gömüyorum: “Ben sevdim, evet… ama sevdiğim kadar saklandım.” Aşk beni çözdü, mabedim beni topladı. Aşk beni yaktı, mabedim beni sağ bıraktı. Aşk beni içimden çekti, mabedim beni içime geri gömdü. Bu yüzden bu mabedin kapısı hep kapalı kalacak, çünkü ben ancak kapalı kapıların ardında tamamım. Ve biliyorum… Ben öldüğüm gün bile bu mabet dağılmayacak. Çünkü bu mabet kalbimden değil, beni var eden acılardan inşa edildi. Acı ölmez, bu yüzden mabedim de ölümsüz.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.