Adem Dede’yi hızla yoğun bakıma aldılar. Doktorlar ellerinden geleni yaptı; monitörler, serumlar, kalp masajları… Her şey tam bir telaş ve çaresizlik içindeydi.
Ama ne yazık ki tüm müdahalelere rağmen, Adem Dede hayata geri dönemedi. Beyaz önlükler, çaresizce başlarını salladı.
O an odadaki sessizlik, fırtınadan daha ağır bir boşluk gibi çöküverdi. Aygül, baygınlıktan yeni uyanmış, Adem Dede’nin artık yanlarında olmadığını fark ettiğinde derin bir çığlık attı.
Zeynep Nisa gözyaşlarını tutamıyor, Ahmet’in yanına koşarken titriyordu: — “Dede… lütfen dayan… biz sana ihtiyacımız var!”
Ama oda, Adem Dede’nin sessizliğine gömülmüştü. Mahalleli, Aygül ve Zeynep Nisa, kaybettikleri bu büyük adamın boşluğunu, hayatlarının ağırlığı gibi hissetti.
O an anlaşılmıştı: Bu gece sadece Hacı Ahmet’in hayatı için değil, sevgi ve kaderin sınandığı bir gecenin hikayesi başlamıştı.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
