— “Zaman yok! Hemen yoğun bakıma alın. Hemşire hanım, serumları bağlayın, ateşini düşürün, iğnesini yapın!”
Beyaz önlüklü hemşireler telaşla Ahmet’in etrafında dönerken monitörlerden çıkan bip sesleri koridorun sessizliğini bölüyordu. Bir yandan oksijen maskesi yerleştiriliyor, bir yandan ateşi ölçülüyordu.
Aygül, kapıdan izlerken ellerini birbirine kenetlemiş, gözlerinden yaşlar boşalıyordu. Dudaklarından şu cümle döküldü: — “Allah’ım, bir Hacı Ahmet’i aldın… diğerini bari bağışla.”
Zeynep Nisa ise dayanamayıp ileri atıldı. Hemşirelerden biri onu durdurmak istedi ama o gözyaşları içinde yalvardı: — “Ne olur… bir dakika… ona seslenmem gerek!”
Doktor kaşlarını çatıp kısa bir an düşündü. Sonra kararlı bir sesle dedi: — “Eğer uyanacaksa, sevdiğinin sesiyle uyanır. Kısa tut, hemen!”
Kapının dışında mahalleli derin bir nefes aldı. İçeride zaman artık saatlerle değil, kalp atışlarıyla ölçülüyordu.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.