Gece olmuştu. Mahalle sessizliğe gömülmüş, bacalardan tüten duman yerini loş bir karanlığa bırakmıştı. Herkes evinde uykuya çekilmişti; ama Hacı Ahmet’in gözlerine yine uyku haram olmuştu.
Avlunun köşesindeki eski tahta sandalyeye oturdu. Elinde yarısı içilmiş bir çay bardağı vardı, soğumuştu ama fark etmedi. Gökyüzüne baktı; yıldızlar sanki Aygül’ün gözleri gibi parlıyordu, ama bir o kadar da uzak görünüyordu.
İçinden kendi kendine konuştu: “Gidiyor… Elimden tutan tek sıcaklık, gözlerime ışık veren tek güzellik gidiyor. Ben burada kalacağım, oysa o başka diyarlarda nefes alacak. Ya bir daha dönmezse? Ya bir gün beni unutur da başka birine gönül verirse?..”
Ahmet’in boğazı düğümlendi. Bir sigara yaktı, dumanını karanlığa savurdu. Her nefeste içi biraz daha acıdı. Sokaktan ara sıra geçen ayak seslerini dinledi; belki Aygül çıkıp gelir, son bir kez konuşuruz diye umut etti.
Ama kapı hiç açılmadı. Sadece rüzgâr, evlerin saçaklarından uğuldadı.
Ahmet, sabaha kadar düşündü: Bir yandan “Onun yolunu kesme, mutlu olsun” diyordu kalbi… Diğer yandan “Ya bensiz mutlu olursa?” korkusu içine işlemişti.
Ve gün doğduğunda, göz kapakları uykusuzluktan ağır, ama yüreği daha da ağırdı.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.