Mahallede yürürken başlayan o kısa konuşma günler geçtikçe derinleşti. Zeynep Nisa ile Hacı Ahmet artık sık sık buluşmaya başladılar. Başta sadece babasının hikâyesini, yarım kalmış hayatını konuşuyorlardı. Fakat zamanla göz göze gelişleri, birbirlerini dinlerken kalplerinin hızlanması bambaşka bir duyguyu doğurdu.
Bir gün yine mezarlıkta buluştular. Sessizlik içinde otururken Zeynep Nisa fısıldadı:
— “Biliyor musun Ahmet… Senin gözlerinde babamın hüznünü görüyorum. Ama aynı zamanda bana hiç kimsenin veremediği bir güveni de hissediyorum.”
Hacı Ahmet’in kalbi yerinden çıkacak gibi oldu. Cesaretini topladı, sesi titreyerek konuştu: — “Ben de… senin gözlerinde, yıllardır aradığım teselliyi buluyorum. Sanki babamın yarım kalan sevgisi, seninle tamamlanıyor. Zeynep… ben… sana sadece arkadaş gibi bakamıyorum artık.”
Zeynep Nisa’nın gözlerinden yaşlar süzüldü, ama gülümsedi: — “Ahmet… belki de kader bizi tesadüfen değil, babalarımızın acısından doğan bir bağla buluşturdu. Belki de biz, onların yarım kalan hikâyesinin devamıyız.”
O an aralarında sessiz, ama çok güçlü bir bağ doğdu. Birbirlerine sarıldılar. İlk defa ikisi de, geçmişin yüküyle değil, geleceğin umuduyla nefes aldı.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.