Mahalle sokakları sessizdi. Akşam ezanı yeni okunmuş, dükkânlar kepenk kapatıyordu. Fırından çıkan sıcak ekmek kokusu havayı sararken, köşe başında yürüyen Hacı Ahmet’i gördü Zeynep Nisa. Kalbi hızlandı, adımlarını sıklaştırdı.
— “Merhaba…” dedi kısık ama kararlı bir sesle. Hacı Ahmet şaşırarak döndü. Karşısında gözleri nemli, yüzünde hem hüzün hem umut taşıyan Zeynep Nisa vardı.
— “Biraz konuşabilir miyiz?” dedi Zeynep, elleri titreyerek. Hacı Ahmet önce donakaldı, sonra başını hafifçe salladı: — “Olur, tabii…”
İkisi de sustu bir süre. Sokak lambasının altında yan yana yürüdüler. Sanki iki yabancı değil de, yıllardır birbirini bekleyen iki insan gibiydiler.
Zeynep Nisa sonunda dayanamayıp konuştu: — “Babamın defterini okudum Ahmet. O satırlarda öyle bir acı var ki… sanki ben de onunla birlikte yanmışım. Babamı hiç tanımadım ama seni gördükçe, gözlerinde onun gölgesini hissediyorum.”
Hacı Ahmet’in gözleri büyüdü, nefesi daraldı. — “Sen… babanın defterini mi buldun? Yani… Hacı Ahmet’in yazdıklarını?”
Zeynep başını eğdi, sesi titredi: — “Evet. Ve artık susmak istemiyorum. Benimle paylaşır mısın Ahmet? Senin acılarını, onun hikâyesini… Çünkü ben de bu yükü tek başıma taşıyamıyorum.”
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.