Zeynep Nisa, dedesinin boynuna sımsıkı sarılmıştı. Onun kokusunda, babasının hiç yaşayamadığı yılların hasretini duyuyordu. İçindeki boşluk, yıllar sonra ilk kez biraz olsun dolmuş gibiydi. “Artık yalnız değilim… babamın kökleri buradaymış…” diye düşündü.
O sırada evin içinden sesler yükseldi. Merakla dışarı çıkan halaları, kapı önündeki manzarayı görünce oldukları yerde donakaldılar.
— Baba… kim bu kız? — Zeynep… bu kim?
Dede, gözyaşları içinde titreyen sesiyle cevapladı: — O… o bizim Hacı’mızın emaneti… torunumuz…
Halanın yüzü bembeyaz oldu, gözleri kocaman açıldı. Bir süre sessizce baktıktan sonra ağlayarak Zeynep Nisa’nın üstüne atıldı. — Ahhh kardeşimin kızı!.. Yavrum!..
Diğer hala da koşup sarıldı. Zeynep, bir anda üç koldan sıkıca sarılmış buldu kendini. Gözyaşları, gözyaşlarına karıştı. Sanki yılların özlemi, yılların acısı o anda kucaklaşmaya dönüşmüştü.
O an mahalledeki herkes gördü ki, Zeynep Nisa bir sevgi yumağının içine düşmüştü. Kaybettiği köklerini bulmuş, babasının hatırasıyla yeniden bağlanmıştı.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.