Küçük Ahmet’in içi fırtınalarla doluydu. Hayatında ilk defa, gerçekten kendisini anlayabilecek birini bulmuştu. O kız, başka kimsenin bilmediği acıyı yaşıyordu. Çünkü o da Hacı Ahmet’in gölgesinde büyüyordu.
“Artık bu yükü yalnız taşımak zorunda değilim…” diye düşündü. Ama bir sorun vardı… Kendi hikâyesini nasıl anlatacaktı ona? Nasıl söylerdi ki, adını taşıdığını? Nasıl anlatırdı ki, herkesin gözünde yaşayan bir hayalet gibi olduğunu?
Korkuyordu… Ya kız incinirse? Ya “Sen benim babamın yerine konulmuş bir gölgesin” diye düşünürse? Ya aralarındaki o kırılgan bağ daha kurulmadan parçalanırsa?
Küçük Ahmet içinden şöyle geçirdi: — “Onun kalbine yük bindirmek istemem… Ama bu sırrı da ebediyen saklayamam. Çünkü biz aynı hikâyenin iki yarısıyız.”
Kıza baktı. Söylemek istedi, dili varmadı. Gözleriyle anlatmaya çalıştı, kalbinin acısını, zihnindeki soruları… Ama kelimeler boğazına düğümlendi.
O an fark etti: Bazen en ağır yük, sırların kendisi değil, onları nasıl paylaşacağını bilememekti.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
