Günler ayları kovaladı. Takvim yaprakları birer birer düştü, mevsimler değişti. Ama Ahmet ile Aygül’ün içindeki yangın hiç sönmedi.
Almanya’da Aygül, sabahın erken saatlerinde işe gidiyor, akşam yorgun argın yurda dönüyordu. Makine gürültüleri, yabancı dildeki bağrışmalar, soğuk koridorlar… Hepsi alışması gereken yeni bir dünyanın parçalarıydı. Ama her iş molasında aklı hep aynı yere gidiyordu: Köşedeki bakkal, mahalle kahkahaları, Ahmet’in gözleri.
Geceleri yurt odasında, eline kâğıt kalem alıp mektup yazmaya çalışıyordu. Ama kelimeler boğazına düğümleniyordu. Çünkü yazacağı her satır, özlemini daha da büyütüyordu. Bazen sadece bir cümle yazıp bırakıyordu: “Ahmet, sensiz burası taş gibi soğuk.”
Memlekette ise Hacı Ahmet’in günleri aynıydı. Sabah fabrikaya gidiyor, akşam eve dönüyordu. Ama her şey tatsızdı. Çayın şekeri erimiyor, sigaranın dumanı bile eski keyfini vermiyordu. Her gece uyumadan önce göğe bakıyor, “Şimdi o da benim gibi aynı gökyüzüne bakıyor mu?” diye içinden geçiriyordu.
Mahalledeki çocuklar büyüyor, dükkânlar kapanıyor, yeni insanlar taşınıyordu. Ama Ahmet’in içinde hiçbir şey değişmiyordu. O, hâlâ Aygül’ün gidişindeki gün gibi kalakalmıştı.
Zaman, iki yüreği farklı diyarlarda sürüklüyordu. Ama bir tek şey değişmiyordu: Özlem.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.