Gün geldi ağladığım günlere ağladım. hz. ebubekir
AP AZİZ DEDE ( Yedioluk'tan Doğan Işık ) Roman Hüseyin TURHAL
Anadolu coğrafyası, yüzyıllardır sadece toprak değil, aynı zamanda inançların, sırların ve erenlerin nefesini de taşır. Bu topraklarda yetişen her bilge, her Dede, birer manevi ışıktır. Adıyaman’ın yü...
16. Bölüm

Bölüm 12: Yazarın Notları: Işığın İzinde Bir Hikâyenin Peşinde

11 Okuyucu
0 Beğeni
0 Yorum

Ben, Hüseyin Turhal, yıllardır bu toprakların hikâyelerini dinleyen, not eden ve yaşatan biriyim. Yedioluk'a ilk gelişim, Aziz Dede'nin türbesini çevreleyen o eşsiz manevi atmosferin çekimiyle olmuştu. O tepede durduğumda, sadece bir mezar değil, zamanın durduğu bir an ve derin bir sükûnet buldum.
Bu romanı yazma kararım, sadece bir tarihi figürün biyografisini kaleme alma arzusundan kaynaklanmıyordu. Aziz Dede'nin hikâyesi, sıradan bir hayatın ötesinde, Anadolu'nun manevi direncini, hümanist felsefesini ve doğruluğa olan sarsılmaz inancını temsil ediyordu. Benim için Dede'nin kerametleri, fiziki kanıtlardan çok, onun ruhanî temizliğinin ve ahlaki güzelliğinin birer yansımasıydı.

Romancı ve Sorumluluk
Bir yazar olarak, geçmişteki bu değerli mirasın günümüze aktarılmasında büyük bir sorumluluk taşıdığımı hissettim. Aziz Dede’nin yaşamı, bana, insan sevgisinin ve toplumsal barışın en çalkantılı dönemlerde bile nasıl bir sığınak olabileceğini gösterdi.
Romanın bölümlerini oluştururken, anlattığım her şifa hikâyesinde, her nasihatte ve her Erenler Sofrası sahnesinde, Dede'nin "doğruluktan ayrılmayın" vasiyetini kılavuz edindim. Amacım, efsaneyi yüceltmekten çok, efsanenin arkasındaki insanî değeri ve evrensel ahlakı ortaya çıkarmaktı.
"Aziz Dede'nin kilitli odadan çıkış kerametini yazdığımda, aslında kapı kilidinin değil, gönlümüzdeki şüphe ve kibir kilitlerinin nasıl aşılabileceğini anlatmayı amaçladım. O, sadece kapıyı değil, insan ruhunun sınırlarını zorlayan bir pirdi."
Işığın İzini Takip Etmek
Bu roman, sadece Adıyaman'ın Yedioluk köyüne ait bir hikâye değil, aynı zamanda tüm Anadolu'nun vicdanına yazılmış bir mektuptur. Aziz Dede'nin yaşadığı topraklar, yüzyıllardır farklı inançların ve kültürlerin bir arada var olduğu, barışın bazen zorlu mücadelelerle kazanıldığı bir alandır. Dede, bu mücadelenin barışçıl ve sevgi dolu yüzüydü.
Ben, Hüseyin Turhal, bu eseri kaleme alırken, Aziz Dede’nin o yüksek tepeden çevreye yaydığı manevi ışığın izini takip ettim. Bu ışık, okuyucunun da kendi içindeki özü, doğruyu ve dürüstlüğü bulmasına rehberlik etsin istedim.
"Aziz Dede: Yedioluk'tan Doğan Işık," bir biyografi değil, bir vicdan çağrısıdır.
Yorum Yapın
Yorum yapabilmeniz için üye olmalısınız.
Yorumlar
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL