Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
Alternans
Bu kitap, bir anda şehir merkezine konulan bombalı saldırıda hayatını kaybeden bir yasak aşkın hikayesidir. Son cümlesini bile söyleyemeden...(Gerçek hikayedir)...
6. Bölüm

BÖLÜM 5: PARALEL HAT

28 Okuyucu
0 Beğeni
0 Yorum
O zamanlar ceplerde taşınan o özgürlük kutuları yoktu. Mahremiyetin, telefon kablosunun uzandığı yere kadar olduğu; aşkların ev telefonunun başında, fısıltılarla yaşandığı yıllardı. Evin içinde özgür değildiniz, duvarların ve kabloların izin verdiği kadardınız .
O gece, tuzağa düştüğümüz geceydi. Radyoda önceden kaydettiğim bir şiir bandı dönüyordu. Sesim tüm şehre, "Bekleme yapmayın, aşkını alan acıya doğru ilerlesin" diyordu. Aynı anda ben, stüdyodaki masamda, elimde telefon, Tutsak'la canlı canlı konuşuyordum .
"Annemler uyudu," demişti Tutsak. "Koridor sessiz." Telefonu odasına, yorganın altına kadar çekmişti. Biz, sadece ikimiz varız sanıyorduk. Ama yanılıyorduk .
Konuşmanın ortasında, hattın derinliklerinden garip bir ses geldi. Bir "Çıt" sesi. Sanki evin başka bir odasında, mutfakta ya da salonda, o soğuk ahizenin kaldırılma sesi. Sonra... Nefes. Hattın ucunda üçüncü bir nefes vardı. Ağır, hırıltılı ve öfke dolu bir nefes .
Tutsak fark etmedi. O bana gününü anlatıyordu. Ama ben o sesi tanıdım. Elektronikçiydim ben; devreye giren paraziti, araya giren yabancı frekansı bilirdim. "Tutsak..." dedim, sesim buz keserek. "Sus. Biri var." .
Çok geçti. Paralel hattan bizi dinleyen babası, artık emin olmuştu. Radyoda yankılanan şiirdeki ses ile, kulağındaki ahizeden gelen ses aynıydı. Tonlama aynıydı. Nefes aynıydı. Adam, mutfaktaki diğer telefondan bizi dinlerken, salondaki radyodan da aynı sesin yankısını duyuyordu. Denklem tamamlanmıştı .
Hattın ucundaki o üçüncü nefes, bir gürlemeye dönüştü:
"Benim evimde, benim telefonumda, benim kızıma...".
Tutsak çığlık attı. Yorganın altından fırladı. Aynı anda koridordan gelen o ağır ayak sesleri... Baba, elinde mutfaktaki telefonun ahizesiyle değil, bizzat odaya dalarak geldi bu sefer. Diğer odada ahize hala açıktı, sallanıyordu .
Odaya girdiğinde Tutsak elindeki telefona sarılmış, köşeye sinmişti. Baba, elini uzattı, telefonu çekip aldı. Kulağına götürdü. Ben hala hattın ucundaydım. Paralel hattan gelen kendi sesimin yankısını ve babanın öfkesini duyuyordum .
"Radyocu efendi!" dedi. Sesi hem telefondan hem de Tutsak'ın odasındaki boşluktan yankılandı.
"Sen o kutunun içine saklanıp herkesi kandırabilirsin ama beni kandıramazsın. Paralelden duydum her şeyi. O süslü laflarını, o yalanlarını..." .
O an kendimi savunmak, "Niyetim ciddi" demek istedim. Ama o dönemde bir babanın gözünde "Radyocu" demek; serseri demekti, hayalperest demekti.
"Sizin gibi işsiz güçsüzlere, sesiyle kız tavlayanlara verilecek evladım yok benim!" .
Ve o hükmü verdi: "Bu hat kesilecek. O radyo susacak. Bir daha..." Nefesi yüzüme çarpar gibiydi.
"Bir daha bu adamla konuştuğunu duyarsam, o bacaklarını kırarım senin! Duydun mu beni?" .
Çat. Yüzüme kapanan telefon. Ama hat kapanmadı hemen. Paralel hat açık kaldığı için, babanın telefonu yerine koyuşunu, o "küt" sesini ve Tutsak'ın hıçkırıklarını birkaç saniye daha duydum. Sonra mutlak sessizlik.
Ben stüdyoda, teknolojinin zirvesindeydim. Ama sevdiğim kadın, o eski usul kabloların ve paralel hatların ucunda esir kalmıştı .
Yorum Yapın
Yorum yapabilmeniz için üye olmalısınız.
Yorumlar
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL