Alçak ruhlu olanlar para arar, yüksek ruhlu olanlar ise saadet arar. ostrovski
Alevilik İslam'ın Özü Hüseyin TURHAL
Bu eser, asırlardır yanlış anlaşılan, ötekileştirilen ve sadece folklorik bir öğe olarak görülen Alevilik inancını, temel bir kimlik ya da etnik aidiyet olarak değil, İslamiyet’in Batınî (içsel), ahla...
8. Bölüm

BÖLÜM V: Yedi Ulu Ozan ve Nefesler

8 Okuyucu
0 Beğeni
0 Yorum

Aşkın Dili: Alevi İrfanı ve Şiir
Alevilik, yazılı katı kurallardan ziyade, gönül yoluyla aktarılan, nefesle yayılan bir inanç ve ahlak sistemidir. İslamiyet’in özünü teşkil eden bu bâtınî yol, tarih boyunca kendini şiir, deyiş ve nefesler aracılığıyla ifade etmiştir. Bu sözlü gelenek, bir yandan inanç esaslarını, ahlaki düsturları ve Ehli-Beyt sevgisini aktarırken, diğer yandan zalimliğe ve yozlaşmaya karşı bir direniş ve hakikat çağrısı olmuştur.
Bu irfan yolculuğunun en zirve isimleri, Alevi-Bektaşi geleneğinin temelini oluşturan Yedi Ulu Ozan'dır. Onlar, Hak-Muhammed-Ali sırrını, Vahdet-i Vücud felsefesini ve Dört Kapı Kırk Makam ilmini, halkın anlayacağı sade ve derin bir dille, sazın tınısı eşliğinde dile getirmişlerdir. Onların her dizesi, birer kutsal metin hükmündedir ve Cem’lerde yolun rehberi olarak okunur.
Yedi Ulu Ozan: Yolun Işıkları
Yedi Ulu Ozan, sadece şair değil, aynı zamanda bulundukları dönemde toplumsal rehberlik ve mürşitlik vazifesi görmüş, Alevi felsefesini Anadolu coğrafyasında kökleştirmiş Erenler'dir. Onların eserlerinde Şeriat, Tarikat, Marifet ve Hakikat kapıları birbirine örülmüştür.
Seyyid Nesîmî (XIV. yy.): "Enel Hak" (Ben Hakk'ım) düsturunu en cesurca savunan ozandır. Varlığın birliği (Vahdet-i Vücud) inancını ve ilahi aşkı dile getirmiştir. Şiirleri, Hakk'ın insanda tecelli ettiği inancının felsefi derinliğini yansıtır.
Yunus Emre (XIII-XIV. yy.): Tüm canlar tarafından ortak kabul gören, sevgi ve hoşgörü felsefesinin temel taşıdır. "Yaratılanı severiz, Yaratandan ötürü" dizesi, Aleviliğin Yetmiş İki Millete Bir Gözle Bakma düsturunun en güzel özetidir.
Hatayî (Şah İsmail, XV.-XVI. yy.): Ehli-Beyt ve On İki İmamlar sevgisini en coşkulu şekilde dile getiren ozandır. Şiirleri, siyasi zorluklar karşısında inancın kimliğini korumasına büyük katkı sağlamıştır.
Fuzûlî (XVI. yy.): Aşk kavramını, tasavvufi ve beşeri boyutuyla en derinlemesine işleyen ozandır. Kerbela matemi ve Ehli-Beyt'in çektiği acılar, O'nun eserlerinde büyük bir yer tutar (Hadîkatü's-Suadâ - Mutluluklar Bahçesi).
Pir Sultan Abdal (XVI. yy.): Zulme ve haksızlığa karşı direnişin sembolüdür. O'nun nefesleri, sadece manevi yolculuğu değil, aynı zamanda Hakk'ın Adaleti'nin dünyada tecelli etmesi için verilen mücadeleyi de anlatır.
Kul Himmet (XVI. yy.): Özellikle Kızılbaşlık geleneği içinde On İki İmamları ve tarikat yolunu sade bir dille anlatan önemli bir ozandır.
Virânî (XVI-XVII. yy.): Vahdet-i Vücud'u, hurûfilik gibi ezoterik İslami akımların etkisiyle işleyen, sırrı ve hikmeti derin olan nefeslere sahiptir.
Nefesler: Gönül Kaynağından Çıkan İlahi Söz
Alevi şiirine Nefes adı verilmesi manidardır. Nefes, ruh, can ve soluk anlamına gelir. Bu, ozanın sözlerinin sadece bir şiir değil, aynı zamanda Hak'tan gelen, ilahi ilhamla söylenmiş bir soluk olduğuna inanılmasıdır.
Nefesler, Alevi toplumu için üç temel işlevi yerine getirir:
İnanç Eğitimi: On İki İmamların menkıbelerini, Kırklar Cemi’ni ve Dört Kapı Kırk Makam ilkelerini öğretir.
Ahlaki Rehberlik: Eline, Diline, Beline sahip olma düsturunu sürekli hatırlatarak, canları İnsan-ı Kâmil olmaya davet eder.
Toplumsal Bağ: Cem'lerde saz eşliğinde söylenerek, canlar arasında manevi bir birlik ve beraberlik hissi oluşturur, aşk ve coşku sağlar.
İrfan ve Batınî Tefsir
Yedi Ulu Ozan’ın dili, Kur’an’ın Batınî tefsirine dayanır. Örneğin, namaz ve oruç gibi zahirî ibadetleri reddetmek yerine, bunların özünü ve içsel amacını vurgularlar. Onlara göre oruç, sadece aç kalmak değil; gözü haramdan, dili yalandan, gönlü kibirden korumaktır. Namaz ise şekilsel hareketler değil, Hakka Dara durmak, yani gönülden teslim olmaktır.
Bu ozanlar, Aleviliğin İslam'ın Özü olduğu tezini, yüzyıllar boyunca süren baskı ve zorluklara rağmen, sazlarıyla ve sözleriyle diri tutmuşlardır.
Sonraki Bölümde: Aleviliğin temel ibadeti olan Cem ve Semah: Gönül İbadeti konusu ele alınacaktır.
Yorum Yapın
Yorum yapabilmeniz için üye olmalısınız.
Yorumlar
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL