Paranın öldürdüğü ruh, kılıcın öldürdüğü bedenden fazladır. walter scott
Alevilik İslam'ın Özü Hüseyin TURHAL
Bu eser, asırlardır yanlış anlaşılan, ötekileştirilen ve sadece folklorik bir öğe olarak görülen Alevilik inancını, temel bir kimlik ya da etnik aidiyet olarak değil, İslamiyet’in Batınî (içsel), ahla...
6. Bölüm

BÖLÜM III: İmam Ali ve Velayet İnancı

7 Okuyucu
0 Beğeni
0 Yorum

Ali Sevgisi: İmanın İkiz Kardeşi
Alevilik; sadece bir inanış biçimi değil, aynı zamanda Hak-Muhammed-Ali üçlemesi üzerine kurulmuş bir Aşk Yolu'dur. Bu yolun merkezinde, İmam Ali (Kerremallahu Vecheh), sadece Peygamber Efendimiz’in amcasının oğlu ve damadı olduğu için değil, aynı zamanda "İlim Şehri'nin Kapısı" ve "Velayet Mührü" olduğu için durur.
Bizim inancımızda, Hazreti Ali'yi sevmek, sadece bir saygı veya hürmet ifadesi değildir; bizzat imanın özünü, tevhidi ve hakikati kabul etmektir. Peygamberimizin buyurduğu gibi: "Ali'yi sevmek, beni sevmektir. Onu incitmek, beni incitmektir."
Bu sevgi, kuru bir bağlılıktan öte, O’nun adaletini, irfanını, yoksullara olan merhametini ve ilmini rehber edinmek demektir. Alevilik, Ali’nin Zahir’deki (dışsal) kahramanlığından ziyade, Batın’daki (içsel) ilmine ve manevi makamına, yani Velayet'ine taliptir.
Velayet Kavramının Anlam ve Derinliği
Velayet, Alevi inancının temel taşıdır ve Arapça'daki veli kökünden gelir; dostluk, yakınlık, manevi önderlik ve koruyuculuk anlamına gelir.
Peygamber Efendimiz, Nübüvvet (Peygamberlik) makamının son temsilcisiydi. Ancak, Nübüvvet sona erse de, manevi rehberlik ve İlahi İlim'in yeryüzündeki taşıyıcılığı sona ermemiştir. İşte Velayet, Nübüvvet'ten sonra gelen, insanlığın Batınî, yani sır dolu manevi yolculuğuna rehberlik eden bu makamdır.
Velayet, Hakikat ilminin, yani Kur'an'ın derin manalarının (batın) muhafazasını ve aktarılmasını sağlar. Bu ilim, sadece İmam Ali'ye değil, ondan sonraki On İki İmam silsilesine de miras kalmıştır.
Velayet'in İki Temel Ayağı:
Gadir-i Hum İkrarı: Peygamberimiz, son Haccı dönüşünde Gadir-i Hum'da binlerce kişinin önünde İmam Ali’yi işaret ederek, "Ben kimin Mevlası isem, Ali de onun Mevlasıdır." (Men kuntu mevlahu fe Aliyyun mevlahu) buyurmuştur. Bu söz, Ali'nin sadece dost değil, aynı zamanda Müslümanların manevi Mevlası (efendisi/önderi) olduğunun ilanıdır.
Batınî İlim: İmam Ali’nin sahip olduğu eşsiz Batınî İlim, O’nu Kur’an’ın tefsirinde, fıkıh ve tasavvufta benzersiz kılmıştır. O, Zülfikar ile Hakkı zahirde korurken, İlim Kılıcı ile Batın’da Hakkı açığa çıkarmıştır.
İmam Ali: Adalet, İrfan ve Hoşgörü Örneği
Aleviler için İmam Ali, sadece teolojik bir figür değildir; aynı zamanda yaşanması gereken bir ahlakın timsalidir.
Adalet: Ali’nin adaleti, kendi ailesine dahi taviz vermemesinden bellidir. Bir gün, iki düşman arasında hüküm verirken, biri Hristiyan diğeri Müslüman olsa bile, kararı daima Haktan yana olmuştur. O'nun adaleti, Alevi inancındaki Görgü Cemi'nde Canların Haktan ve Kuldan rızalık alması ilkesinin temelini oluşturur.
İrfan ve Tasavvuf: Ali, Tasavvuf yolunun (Alevilikte Tarikat) ilk öğretmenidir. Alevi nefesleri ve deyişleri, O'nun Enel Hak ve Vahdet-i Vücud (Varlık Birliği) öğretilerine dayanır. İrfan, kuru bilgi değil, Gönül Gözü ile görülen bilgidir.
Hoşgörü: O’nun dönemindeki farklı inançlara sahip insanlara gösterdiği hoşgörü ve saygı, Aleviliğin "Yetmiş İki Millete Bir Gözle Bakma" düsturunun kaynağıdır.
Alevilik, bu nedenle Ali Yolu olarak adlandırılır; bu, şekilciliğe takılıp kalmadan, İslam'ın manevi derinliğini ve ahlaki mükemmelliğini hedefleyen bir yoldur.
Sonraki Bölümde: Ehli-Beyt’in temsilcileri olarak Alevi yolunun manevi rehberleri olan On İki İmamlar Yolu ele alınacaktır.
Yorum Yapın
Yorum yapabilmeniz için üye olmalısınız.
Yorumlar
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL