Adıyaman'da Kayıp Hikâyelere Yolculuk
Adıyaman'ın kadim topraklarında, taşın ve zamanın derinliklerinde saklı kalmış, kaybolmaya yüz tutmuş gerçek hayat hikâyelerinin izini sürüyor. Bu eser, Nemrut'u...
Adıyaman'ın Akdağlarının eteğinde, Gürlevik suyunun pınarından bir Güzel Oğlan yaşardı. Bu oğlan o kadar güzeldi ki, onu gören her kız ona aşık oluyordu. Akdağ'ın zirvesindeki Fil Kalesi'nde ise kralın nur yüzlü kızı Zara yaşıyordu. Zara da güzelliğiyle nam salmıştı. Bembeyaz yüzü, yıldızlara denk parlayan gözleri vardı. Gönlü, her ne kadar babasının gölgesinde Fil Kalesi’nin surlarıyla çevrili olsa da, Gürlevik suyunun berrak sesi gibi temiz ve coşkun bir aşkla Güzel Oğlan’a akıyordu. İki genç, sarı güllerin açtığı, suların fısıltıyla aktığı Zivar Göleti’nin kenarında, bazen de gizemli Keşiş Kilisesi’nin yıkık duvarları arasında gizlice buluşurlardı. Aşkları, Akdağların karı gibi bembeyaz, Gürlevik suyu gibi saf ve çağlayandı. Fakat bu saf aşk, kralın kulağına ulaştığında, kralın öfkesi Akdağ’da kopan bir fırtınaya benzedi. Kral, soyunun şanına yakışmayacak bu aşka karşı çıktı. Sarayının, eteklerden gelen bir çobanla lekelenmesine asla izin vermeyecekti. Fil Kalesi'nin surlarını aşılamaz kıldı. Güzel Oğlan, sevdasına kavuşmak için her yolu denedi. Akdağ'ın yamaçlarında, Gürlevik suyunun kenarında yorgun düştü, günler geceler boyu Zara'nın adını haykırdı. Zara ise, kulelere hapsedilmiş, penceresinden sadece bembeyaz Akdağların soğuk zirvesini görebiliyordu. Tek tesellisi, uzaktan gelen Gürlevik suyunun çağlamasıydı; bu su, ona Güzel Oğlan’ın sesini, onun tertemiz aşkını taşıyordu. Aşkları o kadar güçlüydü ki, ne kralın engeli, ne de Fil Kalesi’nin duvarları onları ayırabilirdi. Ama kader, onlar için acı bir son hazırlamıştı. Güzel Oğlan, umutsuzlukla dağları aşarken, uçsuz bucaksız Akdağ’ın bir yamacında kayboldu. Zara ise, sevgilisinin peşinden gitmeye cesaret edemeyişinin ve babasının zulmünün verdiği acıyla, Keşiş Kilisesi'nin yakınına kurulan göletin (Zivar Göleti) kenarında, Güzel Oğlan’dan gelen son fısıltıyı dinlerken eriyip tükendi. Derler ki, o günden sonra Gürlevik Suyu daha bir hüzünle çağlar. Akdağların bembeyaz zirvesi, onların temiz aşkının anısı olsa da, etekleri kavuşamamanın acısıyla bir dumanla kaplanır. Zivar Göleti, iki sevgilinin birbirine hasret akan gözyaşlarıdır. Ve Keşiş Kilisesi’nin yıkık duvarları, kavuşamayan o büyük aşka duyulan derin acının sonsuz bir şahididir. Güzel Oğlan ve Zara'nın aşkı, Akdağlarda yankılanan, temizliğiyle efsaneleşen ama acısıyla yürek yakan bir kavuşmama hikayesi olarak kaldı..
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.