Acı Hayat, size iki farklı dünyanın çarpışmasını sunuyor: Gecekondu mahallesinin tozu ve lüks yalılardaki kristal kulelerin soğukluğu. Karakterlerimizin yaşadığı acı, sadece maddi yokluktan değil, ahl...
I. Gecenin Hırsızı Elif, Cem’in baskın karakterine karşı bugüne kadar hep sessiz kalmıştı. Ancak Murat'ın hayatının tehlikede olması ve Cem’in ahlaksızlığı, onu kendi konfor alanından çıkarmıştı. O artık babasının gölgesindeki genç mimar değil, sevdiği adamı kurtarmaya çalışan bir kadındı. Gece yarısı, Elif’in tuttuğu profesyonel bir veri hırsızı, Yıldırım Mimarlık’ın ortaklık belgelerini ve Cem’in hazırlattığı tüm riskli proje raporlarını Cem’in ofisinden çalmak için harekete geçti. Elif, yalının kütüphanesinde, Boğaz’ın karanlık sularını izleyerek sonucu bekliyordu. Telefonu çaldığında kalbi yerinden fırlayacak gibiydi. "Hallettim, Hanımefendi," dedi karşıdaki ses, kısa ve öz. "Tüm dosyalar güvende. Ama... Bay Arsoy'un ofisinde, sizin ve bir işçinin fotoğraflarının olduğu bir dosya buldum. Çok detaylı bir araştırma. Onu da aldım." Elif'in eli titredi. Cem, sadece işlerini değil, özel hayatını da en ince ayrıntısına kadar kontrol altında tutuyordu. Cem'e karşı oynamak, bir kedi-fare oyunundan çok, bir intihar görevine benziyordu. Elif, artık sadece Murat'ı değil, kendi özgürlüğünü de savunuyordu. Ertesi sabah, Elif, çalınan dosyaların dijital kopyalarını dikkatle inceledi. Murat'ın gizli notunun bulunduğu rapor da dahil olmak üzere, Cem’in tüm kirli işlerini kanıtlayan yasal belgeler elindeydi. II. Göz Dağı ve Kararlılık Şantiyedeki kaza girişiminden sonra, Murat, Cem'in sadece tehdit etmekle kalmayıp, onu öldürmekten çekinmeyeceğini anlamıştı. Artık daha temkinliydi ama korkmuyordu. Babasının sağlığı iyiye gidiyordu ve bu, Murat'a güç veriyordu. Cem, şantiyeye geldi. Doğrudan Murat'ın yanına yürüdü. Yüzünde soğuk, keskin bir ifade vardı. "Duyduğuma göre dün bir kaza yaşamışsın, Murat," dedi Cem, sesindeki gizli tehdidi saklamaya çalışmıyordu. "Şantiye tehlikeli bir yerdir. Dikkatsiz insanlar zarar görür. Bir dahaki sefere daha dikkatli olmalısın." Murat, elindeki ağır demir kalıbı yere bıraktı. Gözlerini Cem'in gözlerine dikti. "Şantiye kuralları basittir, Cem Bey," dedi Murat. "Hata yapanlar eninde sonunda enkaz altında kalır. Ben dikkatsiz değilim. Ama makine kullananların kimin adına çalıştığı belli değilse, o zaman sorun makinede değil, talimatı verendedir." Murat'ın net ve kararlı cevabı, Cem'in soğukkanlılığını bozdu. Cem, Murat'a vurmak istedi, ama etraftaki işçilerin bakışları onu durdurdu. "Çok konuşuyorsun," diye tısladı Cem. "Sana paranı ödedim. Sessiz kal ve işini yap. Yoksa o hastanede yatan baban... bir daha seni göremeyebilir." Cem, en ağır tehdidini savurmuştu. Murat'ın kalbi öfkeyle yandı. Cem'e karşı sadece dürüstlükle değil, zeka ve hızla cevap vermeliydi. III. Geri Dönüş Yok Aynı günün öğleden sonrası, Elif, babasının ve Cem'in de bulunduğu bir yönetim kurulu toplantısı ayarladı. Toplantının amacı, "ortaklık projelerinde maliyet düşürme" bahanesiyle, Cem'i köşeye sıkıştırmaktı. Toplantı gergin başladı. Cem, rahat ve kendine güvenliydi. "Proje ilerlemesi mükemmel," diyerek söze başladı Cem. "Maliyetleri düşürdük ve kârlılığı artırdık." Elif, soğuk bir ifadeyle araya girdi. "Kârlılığı artırmak için, yasal sınırların altına inerek oynanmış statik raporları kullanmak ne kadar 'mükemmel' bir ilerleme, Cem?" Cem'in yüzü bembeyaz oldu. "Ne saçmalıyorsun Elif?" Elif, elindeki tabletle masadaki büyük ekrana çaldığı rapor kopyalarını yansıttı. Özellikle, Murat'ın gizli notunun bulunduğu kısmı işaret etti. "Bu raporlar, projenin en kritik taşıyıcılarında, güvenliği tehlikeye atan katsayılarla oynandığını gösteriyor. Ve bu raporlar, siz tarafından onaylanmış." Cem, şaşkınlık ve öfkeyle Elif'e baktı. "Bunlar sahte! Bana komplo kuruyorsun!" Elif, gülümsemedi. "Hayır Cem. Komplo değil. Bu, senin hırsının kanıtı. Ve tüm ortaklık belgelerimizle birlikte bu raporları, bağımsız bir denetim kuruluna göndereceğim. Bütün kirli çamaşırların ortaya dökülecek." O sırada, Murat, şantiyede kendi intikamını alıyordu. Cem'in planına göre inşa edilmesi gereken, malzeme tasarrufu yapılan kolonlardan birinin temelini, kasıtlı olarak bir miktar daha fazla kazıyordu. Bu, ilk bakışta fark edilmeyecek, ancak gelecekte binanın statik dengesini bozacak bir eylemdi. Murat, Cem’in tuzağını, Cem’in planını kullanarak kendi tuzağına dönüştürüyordu. Murat ve Elif, artık geri dönülmez bir yoldaydı. Cem’in dünyasını yıkmak için el ele vermişlerdi, ancak bu yol, Acı Hayat'ın en acı ve tehlikeli dönemeçlerinden geçiyordu.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.