Acı Hayat, size iki farklı dünyanın çarpışmasını sunuyor: Gecekondu mahallesinin tozu ve lüks yalılardaki kristal kulelerin soğukluğu. Karakterlerimizin yaşadığı acı, sadece maddi yokluktan değil, ahl...
I. Gözetim Altında Cem Arsoy, şantiyeden ayrıldıktan sonra bile huzursuzdu. Elif’in tedirginliği ve o işçiye (Murat’a) dair gereğinden fazla bilgi sahibi olması, kibirli zihninde bir alarm zili çalmıştı. Cem, gücünü ve kontrolünü korumaya takıntılıydı. Elif, onun gelecekteki karısı, ortaklığın garantisi ve sosyal statüsünün bir parçasıydı. Hiçbir dış etkenin, özellikle de alt sınıftan gelen bir işçinin, bu mükemmel dengeyi bozmasına izin vermezdi. Cem, gizli bir dedektif tuttu. Amacı basitti: Murat'ın hayatını incelemek ve Elif ile arasındaki ilişkinin doğasını ortaya çıkarmak. Birkaç gün sonra eline gelen rapor, beklediği gibiydi. Murat’ın gece mimarlık kursuna gittiği, babasının ağır hasta olduğu ve ekonomik olarak dibe vurdukları ortaya çıktı. En önemlisi: Murat, Elif'in bursuyla o kursa gidiyordu. Bu, Cem için altın değerinde bir bilgiydi. Elif, ona yalan söylemişti ve Cem'in gözünde bu, ihanetten farksızdı. Cem, kahvesini yudumlarken sinsi bir gülümseme yayıldı yüzüne. Artık Murat’ı sadece uzaklaştırmakla kalmayacak, onu kendi çıkarları için kullanıp, sonra da yakacaktı. II. Tehlikeli Teklif Bir öğle vakti, Murat, şantiyede tek başına dinlenirken, yanına lüks bir araba yanaştı. İçinden, kusursuz giyimiyle Cem Arsoy çıktı. Cem, küçümser bir bakışla Murat’ın kirli eldivenlerine baktı, sonra elindeki Yıldırım Mimarlık projesini işaret etti. "Bu projede ne kadar yetenekli olduğunu duydum, Murat," dedi, sesi yağlı ve tehlikeliydi. "Hatta Elif bile senin çizim yeteneğinden etkilenmiş. Demek ki o kurs işe yaramış." Murat donakaldı. Bursunun açığa çıkmasıyla birlikte, Cem’in bu bilgiyi ne amaçla kullanacağını hemen anlamıştı. "Ben sadece..." "Sadece hayallerinin peşinden koşuyorsun, biliyorum," diye kesti Cem. "Ama hayallerin, babanın ilaçlarını ödemeye yetiyor mu?" Cem, Murat’ın en hassas noktasına dokunmuştu. Bir anlık sessizlik oldu. "Bak Murat," dedi Cem, cebinden çıkardığı bir zarfı havada sallayarak. Kalın bir banknot destesi olduğu belliydi. "Sana hayatını değiştirecek bir fırsat sunuyorum. Ben, senin gibi yetenekli ve hırslı insanlara yatırım yapmaktan hoşlanırım." Cem, zarfı Murat’ın eline sıkıştırdı. Murat, paranın ağırlığı altında eziliyordu. "Yeni bir proje var. Yıldırım Mimarlık'ın bilgisi dışında, küçük bir ihale. Oraya, benim istediğim bazı küçük değişiklikleri yaparak bir statik rapor hazırlamanı istiyorum. Basit bir şey. Teknik açıdan sorun yaratmaz, sadece kağıt üzerinde birkaç oynamadır. Karşılığında, bu zarfın içindeki paranın on katını alırsın. Babana yetecek kadar ilaç, kurs masraflarından çok daha fazlası." III. Ahlaki Seçim Murat’ın beyninde alarm çanları çalıyordu. Cem’in teklifi, zehirli bir elmaydı. Babasının ilaçları, annesinin yüzündeki endişe anında silinebilirdi. Mimarlık okuluna kayıt yaptırabilirdi. Hayalleri gerçekleşebilirdi. Ancak, bu ahlaksız bir teklifti. Küçük bir statik oynaması bile, gelecekte o binada yaşayanların hayatını tehlikeye atabilirdi. Bu, Murat'ın tüm onuruna, dürüstlüğüne ve mimarlık etiğine aykırıydı. "Neden benden istiyorsunuz?" diye sordu Murat, sesi titreyerek. "Bu işi yapacak yüzlerce mühendis bulabilirsiniz." Cem, bir adım yaklaştı. Gözleri tehlikeli bir şekilde kısıldı. "Çünkü," diye fısıldadı. "Bu işi sadece sen yapabilirsin. Eğer reddedersen, bil ki Elif'in sana verdiği bursu, babasına ve tüm ortaklara ifşa ederim. O zaman, ne kursun kalır, ne de bu şantiyedeki işin. Ve herkes, senin Elif'in vicdanının sadakasıyla yaşadığını öğrenir. Seçim senin: Ya onurlu ve yoksul bir işçi olarak kalırsın, ya da zengin ve kirli bir mimar olursun." Cem, Murat'ı bıraktığı o ahlaki uçurumun kenarında, arabasına bindi ve uzaklaştı. Murat, elinde paranın ağırlığını ve Cem’in tehdidinin zehrini taşıyan zarfla, yıkılmış bir halde şantiyenin tozlu zeminine oturdu. Acı Hayat, artık sadece ekonomik zorluklardan ibaret değildi. Bir ihanet ve kirlenme sınavına dönüşmüştü.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.