Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
Abuzer ve İmitasyon Hazine (Roman) Hüseyin TURHAL
Adıyaman’ın tozlu yollarında başlayan bir saflık hikâyesi... ve uluslararası bir dolandırıcılık labirenti. Abuzer, hayatı traktörü, tarlası ve hayvanlarından ibaret, kalbi temiz bir köylü vatandaştı....
10. Bölüm

Bölüm 6: Müdür Tayfun ve İfşaat

5 Okuyucu
0 Beğeni
0 Yorum
Abuzer ve İmitasyon Hazine
Bölüm 6: Müdür Tayfun ve İfşaat (Soruşturmanın Başlangıcı)
Emniyet Müdürü Tayfun’un Adıyaman Emniyeti’ndeki ofisi, normalde sakinliğini korurdu; ancak ‘Tilki Şevket’ vakası, tüm birimleri alarma geçirmişti. Duvarlarda, Şevket’in yıllar içinde kullandığı on farklı sahte kimliğe ait fotoğraflar yan yana asılıydı. Her bir yüz, farklı bir hırsızlık hikayesini fısıldıyordu.
Tayfun, masasının üzerindeki sahte heykellere ve Abuzer’in ifadesine ait notlara bakıyordu. Abuzer’in kaybı, basit bir para kaybından fazlasıydı; bir insanın safiyetinin çalınmasıydı. Bu, Tayfun için kişisel bir dava haline gelmişti.
"Şevket, her zaman büyük oynar," diye düşündü Tayfun, yardımcısı Komiser Murat’a dönerek. "Bu harita ve sahte heykel oyunu onun klasiği. Ama bu kez bir köylüyü, yani en az beklediği kurbanı seçti. Neden Adıyaman? Neden Abuzer’in tarlası?"
Komiser Murat, elindeki dosyayı açtı. "Müdürüm, ilk bulgular geldi. Şevket, Adıyaman’a beş ay önce ve son vurgun sırasında olmak üzere, iki farklı tarihte, sahte kimlikle giriş yapmış. Her seferinde kiraladığı lüks aracın plakası, bir saat içinde İstanbul’da terk edilmiş olarak görünüyor. Profesyonelce iz sürmeyi engellemiş."
Tayfun, başını salladı. "Beklediğim gibi. Şevket, iz bırakmamak konusunda doktora yapmış bir adamdır. Peki ya heykeller? Onların bir izi var mı?"
Olay Yeri İnceleme ekibi, sahte heykellerin yapıldığı malzemeyi analiz etmişti. Murat, sonuçları okudu: "Heykellerin malzemesi, Türkiye’de yaygın kullanılmayan bir sentetik reçine ve boya içeriyor. Kriminal laboratuvar, bunun son yıllarda özellikle Bulgaristan ve Romanya’daki imitasyon atölyelerinde kullanıldığını teyit etti. Şevket’in Balkanlar’daki sanat eseri kaçakçılığı ağıyla bağlantılı olduğu bilgisi doğrulandı."
Tayfun, haritayı ve heykelleri Abuzer’in tarlasında bulduğu noktayı gösteren krokiye odaklandı. "Bu harita, sadece bir dekor değil. Şevket’in her oyunu, bir sonraki hamlesinin ipucunu saklar. Abuzer’in tarlası neresiydi?"
"Meşe ağacının dibi, Müdürüm."
"Meşe ağacının dibi... Bir define haritası için klişe. Ama ya tarlanın kendisi? Şevket, sadece rastgele bir tarlaya mı gömdü, yoksa bu tarlanın başka bir özelliği mi var?" Tayfun, ekibine tarlanın tarihi ve kadastral kayıtlarının derinlemesine incelenmesi talimatını verdi.
Murat, Abuzer’in ifadesindeki kritik bir noktayı hatırlattı: "Abuzer, Şevket’in sürekli yurt dışından gelecek 'alıcılardan' bahsettiğini söyledi. '100 milyona satarız' demiş. Bu, Şevket’in müşterilerinin gerçekten uluslararası olduğunu gösteriyor."
Tayfun, masasına eğildi. "Aynen öyle. Şevket, Abuzer’den aldığı 1 milyon TL'yi 'operasyon parası' olarak göstererek, aslında bu parayı sahte heykelleri, ulaşım ve en önemlisi Bulgaristan'daki atölye masraflarını karşılamak için kullanmış olabilir. Abuzer, sadece bir fon sağlayıcıydı."
Tayfun, emniyet ağındaki tüm uluslararası yazışmaları ve İnterpol kayıtlarını taramaya başladı. Nihayet, yıllar önce Şevket’in benzer bir dolandırıcılıktan ötürü İtalya’da arandığına dair bir bilgiye ulaştı. Suç şebekesinin adı da geçiyordu: "Işık Düşerleri." (The Light Fallers).
"Murat, bu iş Adıyaman’daki basit bir dolandırıcılık değil," dedi Tayfun, gözleri bilgisayar ekranındaki bilgilere kilitlenmişti. "Bu, yıllardır aradığımız, sanat eseri sahtekarlığı yapan, uluslararası bir şebekenin Adıyaman ayağı. Abuzer’in yaşadığı kayıp, bize bu şebekeyi çökertme fırsatı verdi."
Tayfun, Abuzer'i aradı. "Abuzer Bey, korkmayın. O Şevket’in kim olduğunu bulduk. Şimdi yapacağımız tek şey var: Onu yakalamak. Ama bunun için bize yardım etmeniz gerekecek. Başka ne hatırlıyorsunuz? Şevket'in bahsettiği, en ufak bir detay bile olabilir..."
Soruşturmanın ipleri Tayfun’un eline geçmişti. Polisiyenin karmaşık ağı, temiz kalpli köylü Abuzer’in tarlasından yola çıkarak uluslararası suç dünyasına doğru uzanıyordu.
Yorum Yapın
Yorum yapabilmeniz için üye olmalısınız.
Yorumlar
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL