Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
Abuzer ve İmitasyon Hazine (Roman) Hüseyin TURHAL
Adıyaman’ın tozlu yollarında başlayan bir saflık hikâyesi... ve uluslararası bir dolandırıcılık labirenti. Abuzer, hayatı traktörü, tarlası ve hayvanlarından ibaret, kalbi temiz bir köylü vatandaştı....
9. Bölüm

Bölüm 5: Acı Gerçek ve İtiraf (Şok)

6 Okuyucu
0 Beğeni
0 Yorum
Abuzer ve İmitasyon Hazine
Bölüm 5: Acı Gerçek ve İtiraf (Şok)
Kuyumcunun "Bunlar sahte..." sözü, dükkanın içinde bir kurşun sesi gibi yankılandı. Abuzer’in beyninde şimşekler çaktı. Gözleri faltaşı gibi açılmış, rengi tamamen solmuştu. O an, tarlasını, traktörünü, hayvanlarını ve tüm umutlarını bir hiç uğruna kaybettiğini acımasızca idrak etti.
"N-ne dedin sen?" diye fısıldadı Abuzer. Sesi, kırılmış cam parçaları gibiydi.
Kuyumcu, tezgâhın üzerindeki imitasyon heykelleri işaret etti. "Bak Abuzer. Bunlar ustalıkla yapılmış, ama sahte. Altın değil, bir tür alaşım. Üstelik antik değiller, yeni üretim. Bir işe yaramaz bunlar. Para etmez." Kuyumcunun yüzünde, hem borcunu geri alamayacak olmanın kızgınlığı hem de tanıdığı dürüst bir adamın bu duruma düşmesine duyduğu acıma vardı.
Abuzer, neye uğradığını şaşırmıştı. Yıllardır süren emeği, toprağa olan bağlılığı, tek bir dolandırıcının sahte sözleriyle buharlaşmıştı. Dizlerinin bağı çözüldü, elini tezgâha dayayarak ayakta kalmaya çalıştı.
"Şevket..." dedi, sesi artık bir iniltiydi. "O... o beni dolandırdı."
Kuyumcu, Abuzer’in yaşadığı büyük şoku görünce, durumun vehametini anladı. Abuzer’i hemen bir sandalyeye oturttu ve bir bardak su uzattı.
Abuzer, her şeyi anlatmaya başladı. Şevket’in anlattığı haritadan, gece yapılan gizli kazıdan, heykellerin bulunmasından ve "yurt dışından alıcı getirme" bahanesiyle kendisinden alınan 1 milyon liralık fidyeden bahsetti. Sözleri hızlandıkça, öfkesi ve hayal kırıklığı artıyordu.
Kuyumcu, Abuzer’in sözlerini dinledikçe kaşları daha da çatıldı. "Vah Abuzer vah! O adam seni avlamış! Belli ki sahteleri önceden tarlana gömmüş ve sahnelemiş. Senin temiz kalbini, dürüstlüğünü kullanmış o vicdansız!"
Kuyumcu, daha fazla beklemedi. Bu sadece bir borç meselesi değildi, organize bir suçtu ve Abuzer bir kurbandı. Hemen telefonunu çıkardı ve tereddüt etmeden aradı: Polis İmdat.
Kısa süre sonra kuyumcu dükkanına sivil ve resmi polis ekipleri intikal etti. Olay yeri inceleme uzmanları tezgâhtaki sahte heykelleri fotoğraflandırdı. Abuzer, bitkin bir halde tüm hikayeyi tekrar anlatmak zorunda kaldı.
Dükkana son giren kişi, takım elbisesi, kararlı yürüyüşü ve sorgulayıcı bakışlarıyla dikkat çeken, Adıyaman Emniyet Müdürü Tayfun’du. Kırklarında, tecrübeli, zeki ve azimli bir polis olan Tayfun, Abuzer'i baştan aşağı süzdü. Olayın basit bir dolandırıcılıktan öte olduğunu hemen hissetti.
Tayfun, tezgâhtaki heykellere ve kuyumcunun notlarına baktıktan sonra Abuzer'in yanına oturdu. Ses tonu otoriter ama teselli ediciydi.
"Abuzer Bey, şimdi beni iyi dinleyin," dedi Tayfun. "Bu 'Şevket' dediğiniz adam, bizim de bir süredir izini sürdüğümüz bir isim. Bu kurgu, bu plan... tarlaya sahte heykel gömme, harita oyunu ve ardından yüklü bir 'işlem parası' isteme taktiği... bunlar büyük balığın işi."
Tayfun, son cümlesini söylerken ciddileşti: "O Şevket, basit bir dolandırıcı değil. O, uluslararası bağlantıları olan, büyük bir şebekenin parçası. Sanat eseri kaçakçılığı ve sahtecilikle ün salmış, yıllardır aranan bir isim. Uluslararası bir dolandırıcıdır o!"
Abuzer, duyduklarıyla bir kez daha sarsıldı. Kendisi bir traktör ve birkaç hayvandan ibaretken, karşısındaki adam bir uluslararası suçluydu.
"Ne yapacağım şimdi Müdürüm?" diye sordu Abuzer, çaresizce.
Emniyet Müdürü Tayfun, Abuzer’in omuzunu sıktı. Gözlerinde yanan bir adalet arayışı vardı. "Merak etme. O Şevket, bir köylüyü dolandırmanın bedelini ödeyecek. Sen bizim en önemli tanığımız ve kurbanımızsın. O sana bir tuzak kurdu. Şimdi biz ona kuracağız."
Tayfun, arkasını döndü ve ekibine talimat vermeye başladı: "Derhal Şevket'in bölgeye giriş çıkış kayıtlarını, kullandığı sahte kimlikleri ve bölgedeki tüm iletişim izlerini tarayın. Bu dosya artık öncelikli! Macera şimdi başlıyor!"
Yorum Yapın
Yorum yapabilmeniz için üye olmalısınız.
Yorumlar
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL