MENÃœLER

Anasayfa

Åžiirler

Yazılar

Forum

Nedir?

Kitap

Bi Cümle

Ä°letiÅŸim

Tırtar / Düğün
İbrahim Çelikli.

Tırtar / Düğün



çalýlar bir orda, bir burada
eski yollar boyunca
badem aðaçlarý -birbirine keymiþ-
Karþýbað’da, Damyeri’nde,

anlar boyunca
beyazdan pembeye
bir çiçeklenir var ya
baharda
tozpembe dedikleri bu olmalý
düðün-bayram herhalde

göz alabildiðince beyaz
aralardan baþýný uzatmýþ pembe,
birkaç da sütyanýðý renginde buðulu
“çatalpayam” olmalý
belli.. yýl bereketli gelecek bu yaz
yaþayacaðýz inþallah bolluðu
baharda “payamlýk”lar beyaz
arada bir olabildiðine pembe

haydi arýlar iþbaþýna
haftasýna varmaz aðaçlar silkinir
Arpalýkta nadastaki tarlalar çiçeklenir
çok sürmez rençber düþer öküzlerin peþine
otlar kaybolur, pulluðun gerisinde
tarlalar belenir, topraðýn karasýna
Karþýbaðda, Tollardanyüzde, Kocadüzde

çok geçmez göz anlayana kadar
tek yapraktan süðmeye baþlar arpalar
buðdaylar da diz boyu olunca
kýlçýklanýr yeþil tarlalar
sütlenir altýn olasý baþaklar
kýzarýr gündönümünde

yýðýn olur, harman olur
týnaz olur savrulur
çeþme baþlarýnda çuvallar
tertemiz hatýllarýn baþýna boþalýr,
suyun yüzüne kavsýk,
kurnadan yýkanmýþ buðday kalburla çuvallanýr
bir çuval da gölle kaynatýlýr
dam baþlarýnda, kýl çullar üstünde
serçelerden “huy-haa! ”larla korunarak kurur
deðirmene gidecek
ekmek-aþ olasý buðdaylar..
ne düðünler var.. güz’e
bereketli olsun

***

ince elekle ayrýþýr kepeði,
tirkilerde hamur
(gelinler beþibiryerdeli)
yenler çemrenir, yunrulur
cangýr-cungur..
cangýr-cungur….
konu-komþu uðrar
ekmek edenleri deðiþtirir
keþik eder

tandýr ateþinde piþirici
iki bezele iki senitde
yarýþýrcasýna oklavalar
bilezik þangýrtýlý þiþ
sacdan alýp,bir ustalýkla
tandýr alevinde demlemiþ
hafif göynütmüþ ekmeði
gelsin düðün-derneði

****

dernek olur, ikindiden çýkanlar buyur edilir..
kahvede oyunlar boþlanýr
cemaatcak oðlan evine gidilir
rüzgar alan,
yoldan yandaki görülecek köþeye,
bayrak asýlýr, tüfek atýlýr ikindi
lokum yenir, dualar edilir
düðünümüz baþladý iþareti,

ertesi gün; gençlerden,
eþekler yükü düðün odunu
kazanlar altýna,
piþsin düðün yemeði
koþturur, yükleyen eþeðini
tutar düðün evinin yolunu
en öndeki eþeðin semerinde;
sýrýk ucunda poþu
diðerlerinde ardýç pürçeði

odunu ilk tamamlayýp;
eþeðini yükleyen delikanlý
yarýþý kazanmýþtýr,
kýrmýzý poçu onun hakký
bekar delikanlýlar arasýndaki bu yarýþ,
iþin aslý
evlenmeye hak kazanmýþlýðýn da beratý
analara kývanç,
babalara “hadi gari” ihtarý

bir bakmýþsýn onlarda da
baþka bir “hüyla” baþlamýþ
el içine çýkma
torun-torbaya kavuþma
elin geçtiði köprüden geçme
köyün en güzel kýzýný alma
aðalarýn, beylerin kapýsýný çalma
adýna

artýk; oðlan doðurmuþ analar
etrafýna daha bir alýcý gözle bakmalýlar
analar bakar,
kýzlar oynar
bir baþka vurur olur, kirkiti
halýcý kýzlar
“-le(n) o(ð)lum bana baakk
etirafda etiþgin gýz galmayýpbatýr”
babaya göz kýrpýlýr
oðlan ývgalanýr..

sil baþtan gözden geçirilmeye baþlanýr
körpe, etiþgin, gelinlik kýzlar
artýk daha bir “dýkgatlý”dýr,
oðlunu everecek analar
kaynanalýða adaylar

bir diðeri kýzýný beðendirme telaþýndadýr
diðeri evladýnýn dirliðini, düzenini,
torunlarýnýn asaletini önde tutar
“kenarýna bakýp bez,
anasýna bakýp kýz” alýrlar
“enik tutulacaksa da asalet”
kýz verilecekse de..
neminazým “dýkgat et”

görümce olacaklar
“kýzýn aðýz kokusuna”
diðerleri etrafýn süprüntüsüne
teyzeler laf ediþine
koð edip etmediðine
halalar yörüyüþüne
ebeler giyiniþine
“anasýndan evel ahýra
alemi geçip lafa
girip girmediðine”
bakarlar..

beðenmeyeceklerse
“aman galçasý da bek dar”
..
“-gýsýk boyunnu”
..
“-anasýndan baþlayýp yedi sülalesine
babasýndan ileri yedi göbek ceddine
mahana bulullar..”

hele kýz varsa kendilerinde
mevzuu bahis kýzlar
“aðzýyla kuþ tutsa nafile
hiç biri kendi kýzlarýna eriþemezler, arþý âlada
yanýna varamazlar..”

yengelerden birinden; zapturap
oðlanýn aðzýný yoklar
bu sene niþan,
seneye düðün
daha ne hülyalar,
ne hülyalar
inþallah evdeki hesap,
çarþýya uyar

babalar; ayakkabýsýný
daha bir dikkatli giymeye baþlar
(“-bakarsýn oðlan pabucu çakar-makar”)
adým atacaðý yeri kollar
yere daha bir dikkatli basar
olmadý oðlanlar hanaya burçak saçar
ya da “filancanýn gýzý da etiþmiþ”
felan diye zarf atar
oðlanýn aðzý kulaklarýna varýyorsa
mesele yok
yok deðilse;
konu-konþuda zarfa girecek
halýcý kýz daha çoook

***

ikindiye doðru davul-zurna sesi
Göynücek’den Cafaroðlu ya da yeðeni Ali
köy çocuklarý eþliðinde davul çalýnýr
akþama köy kahvesinde toplanýlýr
bu defa ince saz yerini alýr

“-ela ðözlerini sevdiðim dilbar•
sana bir sözüm var diyemiyorum
bilmem delimiyim mecnun gezerim
sýrrýmý ellere diyemiyorum

helal eyle al yanaktan aldýðým
el uzadýp gonca gülün derdiðim
ince belini datlý dilini sevdiðim
gýrýlsýn gollarým duramýyorum”


zengin düðünlerinde “tam çalgý ” çalýnýr
çocuklar toplaþýr, oynaþýr
tam çalgýda zurna yerini klarnete býrakýr
bir de coþar trampet, onlara katýlýr

“-Hacýoðlu Sedet’e
Hacýbeyin gýzýný gelin aldýðýnda
tam çalgý çalýndýydý,
münasip görülmedi ondan sonra”

gündüzleri meydanda,
geceleri kahvede
telaþ üstüne telaþ,
düðün evlerinde
ayný çalgýcýlar, çalýnanlar,
ayný oyuncular, oynananlar.

ikinci gün kepez götürülür
erkekler davul-zurna eþliðinde
bir oðlan çocuðunun baþýnda kepez,
oðlan yaðýz bir at üstünde
baþka bir koldan kadýnlar görülür

damadýn hediyeleri, öndekilerin baþlarý üstünde
bir-kaç pullu-tülbentli sini içinde
kalabalýðýn en önünde Kahküllü Hesne
onunla atbaþý illâ eli defli Yandan Helime,
ve birkaç kiþi daha vardýr
kalabalýk kýz evine dayanýr
öndeki kadýnlar koro halinde
“-Gýcýlar gavak gýcýlar
iþte geldi kýnacýlar”.


diðer koldan gelir erkekler ana giriþi tutar
kýz evinde bekleþenler
epeydir çömüdenler
“hoþ geldiniz, safalar getirdiniz” diye ayaða kalkar
gelenleri karþýlarlar..

tokalaþýp kolundan tutulup ýsrarla
baþ köþeye yerleþtirilir oðlan babasý
yanýbaþlarýnda oðlan tarafýnýn ekabir takýmýndan olanlar
çelen diplerine sýralanmýþ dinelenler
çalýya yaslananlar, taþa oturanlar, çömelenler

sa(ð)dýç tarafýndan sürüklenir iki dünür meydana
davul eþliðinde zeybek, köroðlu, sallama
dolanýrlar, karþý karþýya gelirler ya da yan yana
kýsa keserler, sonra iki kiþi daha
onlardan sonra da iki kiþi daha

amaa..
Kara(ha)çanýn Ali(ih)sanýn
takkasýný yan geyip “Arap oyununda” yalellisi
“kaleden kaleye þahin uçurdum,
ah ile vah ile ömür geçirdim”


Göpleðin Amad’ýn Candarmasý, Zeybeði,
eþlik edilmeden oynanýr..

bu arada kýz tarafýnýn ikramý baþlar
önce oðlan tarafýna tutulur tepsi
tepsi içinde ciðara, lokum-bisküi
tepsi içinde en büyük oðlan babasýnýn bahþiþi
daðýtýlan cýðaradan kulak arkasý alýr kimi
kimi iki Hasgül Püskeviti arasýnda bir lokumla hanýmbudu
ardýndan Ala Mehmedin ceketle oyunu

ve Alibeyin köygöçtüsü , baþlar,
bir curcuna çýðlýk atanlar kaçýþanlar
fark etmez seyirci, oynayan
herkes bir þekilde iþtirak eder
urgan ucundaki çuval topundan
misafirler de nasiplenirler

olmadýk zaman davul sesi duyulur,
davulcular heyecanla bir yöne koyulur
yeni elbiseli kadýnlar kenardan düðün evine
adamlar düðün yerine doðru gelir,
ya da kalabalýða
kalabalýk da “okucular”a yönelir

herkesten tek tek “hoþ geldin”
“hoþ geldin” ler
“hoþ bulduk, hoþ bulduk, hoþ bulduk”la karþýlýk bulur
büyük küçük herkes okuculurla tokalaþýr,
birbirlerine baþkalarýný sorar
“iyi þükür, soranlara selamý var”
selam alýr,
“sen de bi çok selem et” diye selamlar yollarlar
ve davul zurna önünde
oyunlar yeniden baþlar,

derken Derviþin Selattin’in “Gongilli”sine
bütün gençler katýlýr..
“ardýç arasýnda biten budaklar
hani gelin adadýðýn adaklar (amman amman)

ünnedim Ayþa diye
odayý döþe diye
ünnedim Fatma diye
gaþýný çatma diye
ünnedim Güssüm diye
sesimi duysun Diye


keklik gördüm að-ardýcýn baþýnda
oda yanýk yanýk öter eþine (aman aman)”

peþindekilerle Selahattin, açýldýkça açýlýr,
meydan dar gelir..
seyirciler kaçýþýr..














































ve Tokmacýklý Dudukoðlu’nun
takkasýyla güreþi
mubarek baþýndan çýkan yaðýrlý takka deðil de
izbandut biri,
iri-kýyým, atik ve zeki
yedi-düvele meydan okuyan
üstelik Dudukoðlunu hakir gören
bir baþpehlivan

“-pesdah!” derler,
peþrev atarlar,
baþta açýlan meydan
hayretler içinde,
daraldýkça daralýr
zaptedebilen zapdetsin pürdikkat kesilir çocuklar

Dudukoðlu, paça-kasnak,
derken takka çift dalar
ardýna dolanýp, bastýrýr
belinden sýmsýký kavrayýp
takkanýn soluðunu keser,
ama paçayý öyle bir kaptýrýr ki
adam pes etmez,
takka býrakmaz,
yoðun tezahüratlar eþliðinde
Dudukoðlu teþvik edilir edilmesine de
ne çare ses-soluk gider,
mecali kalmaz ikisinin de

oyun içinde oyun, pehlivanlar tutulur
Dudukoðlu terler,
takkanýn iflahý kesilir
ama sonunda Dudukoðlu,
ani bir manevrayla ters dalýp
kündeye getirir
takkaya “-pes” dedirtir

toz-toprak içinde ve yorgundur pehlivanlar
öylece yerde kala-kalýr takka
diðeride yorgun ama onurlu
ve çýlgýnca alkýþlanýr
o ufak-tefek Dudukoðlu
sanki yedi düvele nam saldýlar

Dudukoðlu kalkar, takkasý yerde sereserpe
sol dizi üzerinde, sað eli sað dizine
sonra diðer eli en yukarýya uzanýr
ardýndan gözleri de
bir müddet öylece bekler
maðrur.. onurlu
alkýþlanýr… alkýþlanýr
Tokmacýklý Dudukoðlu

eðilir, takkasýný kavrayýp,
tozunu alýr dizine çarpýp
baþýna tac eder, yendiði pehlivaný
sonra da, önceki yerini alýr
gözler baþpehlivanda kalýr..
..












































bilinirdi, Ali Beyin Tekezortlatmasý
Hacýbe(y)nin Murat’ýn
her düðünde çalgýcýlarý býktýrmasý,
tahta gaþþýk verdiler mi dümbelekçiye
"þakuduk-þukuduk" ortalýk yýkýlýr.
Ümmet gaþþýklarýn saplarýný vurur birbirine
netçede gaþþýklarýn sapý kýrýlýr.
anlayamam niye..

"-Aðalýðýn þanýndanmýþ" böyle þeyler
yorulanlar oturur,
saðdýç ortaya baþkalarýný sürükler
çýkmayanlara sitem eder,
güya gönülsüz çýkanlar
ortadada þöyle bir dolanýrlar
duvara el sürterler
ne oynayacaklarsa çalgýcýlardan ister
deðiþtirirler oynarlar
deðiþtirirler oynarlar

bir o oyun oynarken ellerini birbirinin etrafýnda çevirir..
Ýzzetin Halil "-baþdan baþla bakalým aða" der,
Alibey “arap oyunu” oynuyorsa,
ill!a bir acayiplik eder,
olmadýk iþler çevirir
oyunculardan býkan çalgýcýlar, müsaade ister
tez elden ince sazla türkülere geçer

“þu garip halimden bilen iþveli nazlým•
göynüm hep seni arýyor neredesin sen
datlý dilli, güler yüzlüm ey ceylan gözlüm
göynüm hep seni arýyor neredesin sen

sinamda ðizli yaramý, kimse bilmiyor
hiþ bir tabib bu yaraya melhem olmuyor
boynu bükük bir garibim, yüzüm gülmüyor
göynüm hep seni arýyor neredesin sen”

sonra tez elden baþka türkülere geçerler
oyunlara fýrsat vermezler

“sehar vakti çaldým yarin kapýsýn•
baktým yarin kapýlarý sürmeli
hoþ bulmadým otaðýnýn yapýsýn
çýka geldi bir gözleri sürmeli

aslaným eller eller, kokuyor güller güller
ne bilsin eller eller, periþan hallarim”
ve kendi baþlarýna devam ederler
“-yarim senden ayrýlalý•
hayli zaman oldu gel gel
bak gözümden akan yaþlar
aðu-revan oldu gel gel”

arada bir de “soluklanalým aðalar”
diye oyunlara,
türkülere ara verilir
çaylar içildikten sonra, tekrar türkülere geçilir

"-yaðmýr yaðar þipir-þipir buz gibi•
eriyorun günden-güne duz gibi
gocan ilen geçincemen yoðise
boþanda gel gabulümsün gýz gibi
beyler gýz gibi,

çadýr gurdum gurbet elin düzüne
havas oldum bir zalýmýn kýzýna
düþ peþime gýz halime gaçalým
yedi sene az görünür gözüme
beyler gözüme

söðüdün dalýna gonan guþ mudur
selemin gelmiyor ollar gýþ mýdýr
benim baðrým yandý yandý eridi
senin baðrýn demir midir, daþ mýdýr
gelin daþ mýdýr"

zengin düðünlerinde tam çalgý çalýnýrdý
çifte çalgý çaldýrdý Sarý Mamýdýn Ali
Köke, Tokmacýk, Çaltý,
Akdýþar, Hüyüklü, Kumdanlý,
Köylerden kasabalardan ileri gelenler
ve daha çok uzaklardan memurlar, amirler,
içkili, tabancalý misafirler
düðünü þenlendirdi
“orta yer gýrla ðetdi ”
çocuklar boþ kovan kapýþtý
böylesi kapýþlar çok anlamlýydý

Aþþa Melleli Oli Mamýdýn Ellez ince çalgýcý
bir baþka yerde kadýnlarý aðýrlardý
“iðde dali eðmeli
dibinde eðlenmeli
güzellikde fayda yok
kazanýp evlenmeli”

bir baþka tarafta baþka bir çalgýcý takýmý
-uzun hava- aðýt ve çöðür sazý
“gapýya baðladým kýnalý goçu
harmanlar galdýrdým gýz senin uçu
goynumda sakladým verdiðin saçý
sensiz lokmalarý yeyemez oldum”

her içkili evde,
her toplanýlan yerde
raký þiþesi ikramý ceplerde
saz ekibi ve eðlence







DÝPNOT

huy-haa : serçeleri kovalama sesi
yunurmak: yoðurmak (hamur için)
dernek günü: Pazar (hafta baþýndan önceki gün pazar derneði) ve Perþembe (Cuma derneði) günleri
pürçek: püskül, dalcýk, süs için kullanýlabilecek güzel filiz veya tiyekli dal
poçu: ince-seyrek eþarp
zarf atmak: niyetin, bir sýrrýn öðrenilmesine yönelik kasten söylenen sözler
Göynücek: Celeptaþ, Eyüpler, Yukarý Týtar köyleri arasýnda iken, 1940’larda terkedilmiþ köy, Göynücekliler bu gün Afyon/ Sultandaðý’nda ikamet etmektedirler
• Neþet Ertaþ
Tam çalgý: zilli davul, trampet ve klarnet
kepez: duvak, gelinbaþý, hotoz
sini: büyük tepsi
atbaþý: baþa baþ, eþit, ayný hizada, yan yana
çömütmek: çömelerek belli bir noktayý uzun zaman gözlemek
çelen: çalý pardý, çalý duvarla çevriklenen yer,
dinelmek: dikilmek, ayakta durmak
Arap Oyunu; adamlarca çömelip, zýplayarak ilerlenen, bu arada ritme uyarak bir saða bir sola ellerin uzatýldýðý, þapkalarýn ters giyilerek oynanan bir oyun
bisküi
hanýmbudu: iki bisküi arasýnda lokum /kösme
köy göçtü oyunu: uzunca bir ipin(urgan)ucuna sýkýlaþtýrarak sertleþtirilmiþ ve aðýrlaþtýrýlmýþ, topaç edilmiþ bez ya da çul, oyunu idare eden(ebe) tarafýndan sallanýp, sallanýp, baþ üstünde dolandýrýlarak oyundakilere vurularak(yanlandýrýlarak) kalak olanýn sýrtýna yada ayaklarýna vurulur ki ayakta kalmak mümkün deðildir.beklenmedik zamanda eþlerin deðiþtirilmesi ya da eþe karþý durumun yan-yana, arka-arkaya, ön-öne yada arka-öne olmasý veya eþ deðiþtirilmesi istenir ki olmadýk kargaþa ile ortadakiler epey bir haþlanýr þekilde oynanan köy meydaný oyunu
Teke zortlamasý: bir zeybek çeþidi olup, oynaþan tekelerin iki ayaklarý üzerine kalkarak toslaþmalarýný si mgelediðinden bu isim verilmiþ olmalý
dümbelek: darbuka
• Neþat Ertaþ
• Neþat Ertaþ
• Erzincan (Yauz Top)
• Afyon (Halil Biþi)
geçinceme : aþk, sevi, sevgi, gönül, içinin almasý
ollar : yollar deðil, oralar, o(r)alar
eðlenceden kýrýlmýþ geçmiþler

Sosyal Medyada Paylaşın:



(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.