Vefalý gönüller karaborsada,
Kör öküz þiire tezgâh kuruyor.
Zýrcahil kendini âlim görse de,
Cehlini satacak pazar arýyor.
Karganýn burnundan beslenen sinek,
Beyninin çukuru zýrvaya konak.
Küçücük kýzlara sulanan bunak,
Ustaya asalet dersi veriyor.
Kusur mu sayýlýr âmalýk filan,
En büyük özürlü beyni kör olan.
Edepten izandan uzakta kalan,
Havaya girerek hesap soruyor.
Zibilin altýnda uyuz köstebek,
Sanýyor kendini mukaddes bebek.
Karpuz desenine boyanan kabak,
Edep tarlasýna bahçe kuruyor.
Beyninin veremi aðzýndan akar,
Çukurun dibinden zirveye bakar.
Semtine uðramaz edeple vakar,
Kendini çok büyük usta görüyor.
Yunus’tan bu yana çaldýðý ayak,
Yüzünden kaç oldu yediði dayak.
Alçaklýk rediftir, küfürler uyak,
Ustalýk sýrrýna böyle eriyor.
Kar erir sularý deryayý bulur,
Gizlenen dýþkýlar ayazda kalýr.
Kýskançlýk içinde çatlayýp ölür,
Yalaka çömezin beyni çürüyor.
Kendi defterini kendi dürüyor,
Mehmet NACAR