MENÃœLER

Anasayfa

Åžiirler

Yazılar

Forum

Nedir?

Kitap

Bi Cümle

Ä°letiÅŸim

YAYLALARA ÖZLEM
lukianos

YAYLALARA ÖZLEM


YAYLALARA ÖZLEM

Bak yaz gene geldi.

Akýn ediyor insanlar,

Karadeniz ve Toros Yaylalarýna.

Erciyes ve Keþiþ Daðý’na.

...ve daha bilmem ne yaylasýna, ne daðýna!

Bir hafta sonu ya da bir tatil günü,

Veya geleneksel hale getirilmiþ

Bir etkinlik zamanýnda

Tatil yapýyor insanlar.

Dans edip horon tepiyor,

Þarkýlarda, halaylarda, türkülerde,

Kendi bildiðinde.

Coþku dolu saatler yaþýyor

Ve eðleniyor, doyasýya!



Ya bizim daðlarýmýz,

Yaylalarýmýz?

Çiyayisýpi, Çatalpýnar, Çopýr.

Ulýbawa, Tujýkbawa, Þelým ve Jari.

Dilimin kemiði olsa da kýrýlsa.

Her biri unutulmuþ bir sevgilinin mahzunluðu,

Ve terk edilmiþ

Ve ýssýz

Mistik bir ören yeri sessizliðinde.



Siz de dinlemiþsinizdir;

Dinledikçe, yangýn yerine döndüðü yüreðimin

Kaybolmuþken duygular aleminde,

Kendimi yaylalarýmýzda bulduðum

Bir Erzurum türküsü vardýr ya!

"Hani yaylam hani senin ezelin" deyip,

Yüreðimi daðlayan!



Bizim daðlarýmýzýn, yaylalarýmýzýn

Hiç mi yoktur ezeli?

Doðduðumuz, büyüdüðümüz,

Kayalýklarýnda keklik gibi sektiðimiz,

Saçlarýmýzý rüzgarlarýyla taradýðýmýz,

Diþ söktüren sularýndan içtiðimiz,

At bindiðimiz,

Ay yüzlü,

Ceylan gözlü kýzlarýna yandýðýmýz,

Daðlarýmýz,

Yaylalarýmýz...



Hani bizim ezelimiz?

Ýçinde,

Sultanlarýn mermer sütunlu saraylarýndan

Asil devran sürdüðümüz,

Gökyüzü kadar engin,

Yeryüzü kadar dingin kýldan çadýrlarýmýz?

Güneþin yüzünde,

Topraðýn izinde,

Bir damla suyun özünde,

Ve evrenin sonsuzluðunda

Her telden nida veren Dengbejlerimiz?

Gýlgamýþ dedemizin izinde,

Derdimize derman arayan,

Saðrýmýzý saðýltan Lokman Hekimlerimiz,

Kadýn Analarýmýz

Þimdi neredeler?



Düðünlerimiz;

Yeri yerinden oynatan düðünlerimiz.

Düðünlerimizde

Sekili atlarýmýzýn üstünde

Zaferden dönen bir komutan edasýyla duran,

Düðün alayýyla

Bir yayladan bir yaylaya

Yüreklerinde sevda taþýyan

Servi boylu, al yazmalý, eli kýnalý gelinlerimiz?

Mavi keçinin sütünden,

Mor Koyunun yaðýndan parmak yalatan yemeklerimiz?

Ay þafaðý

Sessiz

Ve karanlýk gecelerimiz.

...ve gecenin sessiz karanlýðýný yýrtarcasýna havlayan

On bin yýllýk obamýzýn,

Sürümüzün,

On bin yýllýk sadýk dostu, bekçisi

Melite (Kangal) çoban köpeklerimiz?

Sümüklü çocukluðumuzun kuzularý, oðlaklarý.

Uçmakta

Ve özgür olmakta yarýþtýðýmýz,

Duldalarda sessiz renk fýrtýnalarý estiren

Ömrü günlük,

Dostluðu asýrlýk narin kelebeklerimiz hani?

Uzun ve yorgun gecelerinde

Kýsa ve dinlenir olurdu uykularýmýz.

Çýplak gözle bakamazdýk,

Ama altýnda da üþürdük güneþinin.

Geceleri bakarken gökyüzüne

Yýldýzlara karýþýrdýk.

Saymaya kalkýþýrken de yýldýzlarý,

Bu iþin,

Kuzularý saymaya benzemediðini anlayana kadar

Uyur giderdik.

Hatýrladýnýz mý?

Çocukluðumuz nerede kaldý?



Ölümlerde gelen üzüntümüzü,

Doðumlarda aðlayarak hayata merhaba diyen

Yeni sesler yendi hep.

Üzüntülerimiz, sevinçlerimiz,

Daðlarýmýzýn ufuk çizgisini aþamayan

Umutlarýmýz...

Hayallerimiz nerede kaldý?



Memleketin canýný çýkartýrcasýna,

Gölgeleriyle birlikte

Teninden söküp kopartarak,

Daðlarýmýzý çöle çevirdiðimiz,

Adýna yeminler ettiðimiz,

Bin bir çeþit yemiþ aðacýna,

Memleket kadar büyük,

Memleket kadar kutsal

Bin yýllýk ardýç aðaçlarýna

Ne oldu?



Biliyorum,

Biliyorum hilafsýz;

Ezelden beri bize ait

Acý tatlý her þeyimiz

Daðlarýmýzda,

Yaylalarýmýzda gömülü kaldý.

Alamadýk yanýmýza hiç birini

Gurbet ele giderken.

Gayrý bir tek memleketi sýðdýrabildik ancak

Yüreðimize.

Kararýmýzý vermiþtik bir kere

Memleketi yüreðimizde taþýmaya.

Dayandýkça

Ve yaþadýkça yüreðimiz.



Çok çabuk geçiyor ömrün

Bize ait olan kýsmý.

Bu yaylalarda tükettiler ömürlerini,

Dedelerimiz, Atalarýmýz.

Siz de biliyorsunuz ki

Pek hoyratça yaþadýk

Daðlarýmýzý, yaylalarýmýzý.

Yolduk aðacýný, çiçeðini

Nesiller boyu.

Göçerttik yerdeki kurdunu, kuzusunu.

Gökteki kuþunu, kelebeðini küstürdük.

Bir sevgili,

Bir yavuklu gibi incineceðini düþünmeden.

Yine de yok edemedik

Daðlarýmýzý,

Yaylalarýmýzý.

Onlarsa, vefalý bir yar gibi

Çiçeðe durup çimen baðladýlar;

Bize inat,

Yaptýklarýmýza inat!



Duyarým ki,

Eski tadýnda akarmýþ sularý hala yaylalarýmýzýn.

Ayný þiddette dövermiþ poyrazý, karayeli.

Ayný serinlikte okþarmýþ seher yeli

Ve ipek bir çarþaf misali sararmýþ bedenini

Memleketimin...



Evet, gene geldi yaz,

Karadeniz ve Toros Yaylalarýna.

Binler, on binler,

Yüz binler akýn ediyor buralara

Sevdalarla.

Özlemlerini dillendiriyorlar,

Taþýnýn topraðýnýn anladýðý dilden

Türkülerle , horonlarla.



Bizim oralara da yaz gelmiþ olmalý.

Mezopotamya’ya,

Komagene’ye.

Heyy Mezopotamyalýlar;

Heyyy Kommageneliler;

Siz hasret nedir bilmez misiniz?

Siz hiç özlem duymaz mýsýnýz?

Hiç bakmaz mýsýnýz

Yitik zamanýn ardýndan?!



Neden Komagene neden,

Ezelden akýp gelen,

Üst üste yýðýlmýþ,

Ýçinden çýkýlamayan

Bir renk sarmalýna dönmüþsün?

Sen en güzelsin dünyada.

Yitirme bilincini.

Hatýrla kendini,

Kendi rengini.



Daðýlmýþ olsak da çil yavrusu gibi,

Bulunduðu yeri terk etmeyecek Meri Anamýz.

Baðlý olmak

Geçmiþimize,

Onu hatýrlamak,

Onu yaþamak.

Eskiden olduðu gibi

Bize ait olaný mundar etmeden,

Ýnsanca yaþamak,

Yaþatmak

Ve onu geleceðe taþýmak!

Fýrat’ýn Oðullarý,

Dicle’nin Kýzlarý,

Ülkemin bütün çocuklarý;

Sadece bizim deðil bu hayal,

Bu hayal, insanlýðýn ortak türküsü…



Bir düðün yapýlsýn Kommagene daðlarýnda,

Yaylalarýnda.

Asýrlardýr görüþmeyenlerin,

Akrabalarýn, arkadaþlarýn, dostlarýn,

Kardeþlerin, küskünlerin,

Eli saban eli kalem tutanlarýn,

Bebelerin, dedelerin,

Memleketi yüreðinde taþýyacak kadar

Uzaðý yakýn edenlerin,

Zengin-fakir , mutlu-mutsuz,

Güzel-çirkin herkesin

Sel olup aktýðý,

Yeri göðü inlettiði,

Tüm nesillere ve çaðlara

Türküsünü dinlettiði bir cem olsun bu düðün...





Daðlarýmýz;

Kartallar gibi yükseklerde

Vakur, onurlu,

Evrenin sonsuz ve sýnýrsýz arenasýnda

Bizi özgür kýlan.

Yaylalarýmýz;

Ekmek kapýmýz,

Bir nefes, bir sýhhat pýnarýmýz,

Ve bir köprü misali

Geçmiþle gelecek arasýnda

Bizi ölümsüz kýlan.



Çýkalým daðlara daðlara

Yaylalara gidelim.

Bir ana,

Bir yar özlemiyle.

Düðüne gider gibi,

Bayramlýklarýmýzý giyerek,

Davullarla-zurnalarla,

Halaylarla-türkülerle,

Aþk, umut ve sevdalarla,

Coþkuyla yürüyelim aziz hatýralarýna,

Mazidekilerin, atidekilerin.

Yad edeceðimiz çok þeyi var ülkemin,

Jari’de,Çopýr’da,Çatalpýnar’da...
Lukianos/Haziran 2004 Bitinya

Sosyal Medyada Paylaşın:



(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.