MENÃœLER

Anasayfa

Åžiirler

Yazılar

Forum

Nedir?

Kitap

Bi Cümle

Ä°letiÅŸim

Allah onları kahretsin!
redfer

Allah onları kahretsin!




Andolsun ki,
sizi baþta nasýl tek tek yaratmýþsak,
þimdi de tek tek yapayalnýz huzurumuza geldiniz
ve dünyada size verip hayaline daldýrdýðýmýz
her þeyi arkanýzda býraktýnýz.

Hani iþlerinizi tanzimde
Allah’ýn ortaklarý olduðunu ileri sürdüðünüz
þefaatçilerinizi de yanýnýzda görmüyoruz!

Onlarla aranýzdaki bütün baðlar kopmuþ
ve sizi kurtaracaklarýný sandýðýnýz
sahte tanrýlar
yanýnýzdan kaybolup gitmiþtir. (1)

Buna raðmen tuttular,
cinleri Allah’a ortak koþtular;
halbuki onlarý da Allah yaratmýþtýr.

Bir de kesin bir bilgiye dayanmaksýzýn
O’na oðullar ve kýzlar yakýþtýrdýlar.

Allah, onlarýn ileri sürdükleri
bütün bu nitelemelerden
sonsuz derecede uzak
ve çok yücedir. (2)

O,
gökleri ve yeri hiç yoktan,
eþsiz ve benzersiz þekilde yaratandýr.

Eþi olmadýðý halde
O’nun nasýl çocuðu olabilir ki?
Her þeyi O yaratmýþtýr
ve O her þeyi hakkiyle bilendir. (3)

Rabbiniz Allah iþte O’dur.
O’ndan baþka ilâh yoktur.
O, her þeyi yaratandýr.

Öyleyse yalnýz O’na kulluk edin.
Her þeyin dizginini elinde tutan,
her iþte kendisine güvenilip dayanýlan
O’dur. (4)

Gözler O’nu göremez,
fakat o gözleri görür.
O, yarattýklarýnýn ihtiyacýný
bütün incelikleriyle bilip karþýlayan
ve her þeyden haberdâr olandýr. (5)

Rasûlüm! Sen,
Rabbinden sana ne vahyediliyorsa ona uy.

O’ndan baþka ilâh yoktur.
Müþrikler ne derse desin aldýrma,
onlara ehemmiyet verme. (6)

Müþrikler:
“Eðer Allah dileseydi
ne biz O’na ortak koþabilirdik
ne de babalarýmýz;
ne de herhangi bir þeyi
haram kýlabilirdik!” diyecekler.

Onlardan öncekiler de,
azabýmýzý tadýncaya kadar
peygamberlerini böyle yalanlamýþlardý.

Þöyle de:
“Sizin yanýnýzda, çýkarýp bize göstereceðiniz
kesin bir bilgi ve belgeniz var mý?
Varsa gösterin!

Siz sadece kuru bir zanna uyuyorsunuz
ve siz ancak asýlsýz tahminlerle
yalan söylüyorsunuz.” (7)

Ey iman edenler!
Müþrikler birer pislikten ibarettir.
Onun için artýk bu yýldan sonra
Mescid-i Harâm’a yaklaþmasýnlar!

Eðer onlarýn engellenmesiyle
yeterli gelir elde edememekten,
dolayýsýyla fakirliðe düþmekten korkarsanýz,
unutmayýn ki,
Allah dilediði takdirde
lutf u keremiyle sizi zenginleþtirir.

Þüphesiz Allah her þeyi bilen,
her iþi ve hükmü hikmetli
ve saðlam olandýr. (8)

Ehl-i kitaptan olduklarý halde
Allah’a ve âhiret gününe inanmayan,
Allah ve Rasûlü’nün haram kýldýklarýný
haram tanýmayan
ve hak dîni din olarak kabul etmeyen kimselerle,

himaye vergisini tam bir aþaðýlýk
ve baþ eðmiþlik duygusu içinde
kendi elleriyle verinceye kadar savaþýn! (9)

Yahudiler:
“Uzeyir Allah’ýn oðludur” dediler.

Hýristiyanlar da:
“Mesîh Allah’ýn oðludur” dediler.

Bu, onlarýn aðýzlarýnda geveledikleri
câhilce sözlerdir ki,
kendilerinden önce geçmiþ bazý kâfirlerin
sözlerine benzetiyorlar.

Allah onlarý kahretsin!
Nasýl da haktan bâtýla döndürülüyorlar! (10)

Onlar Allah’ý býrakýp
hahamlarýný, râhiplerini
ve Meryem oðlu Mesîh’i rab edindiler.

Halbuki onlara,
kendisinden baþka ilâh olmayan
bir tek Allah’a kulluk etmeleri emredilmiþti.

Allah,
onlarýn þirk koþtuklarý þeylerden münezzehtir. (11)
Onlar
Allah’ýn nûrunu aðýzlarýyla üfleyip söndürmek istiyorlar.
Allah ise, kâfirler hiçbir zaman hoþlanmasa da,
nûrunu mutlaka tamamlamak istiyor. (12)

Allah,
Rasûlü’nü doðru yolun ta kendisiyle
ve adâlet ve hakkaniyet üzerine kurulan
hak dîni ile gönderdi ki,

müþrikler hiçbir zaman istemese de,
o dîni diðer bütün dinlere
üstün ve hâkim kýlsýn. (13)

Ey iman edenler!
Hahamlardan ve râhiplerden pek çoðu
halkýn mallarýný haksýz yollarla yemekte
ve insanlarý Allah yolundan alýkoymaktadýrlar.

Rasûlüm!
Altýn ve gümüþü yýðýp da onlarý
Allah yolunda harcamayanlar yok mu,
iþte onlarý elem verici bir azab ile müjdele! (14)

Kýyâmet gününde,
biriktirilen o altýn ve gümüþler
cehennem ateþinde kýzdýrýlýp
onlarýn alýnlarý,
yanlarý ve sýrtlarý bunlarla daðlanacak

ve onlara:
“Ýþte bunlar,
kendiniz için biriktirdiðiniz altýn ve gümüþlerdir.
Þimdi tadýn bakalým
o durmadan yýðýp biriktirdiðiniz
þeylerin cezasýný!” denilecek. (15)

Gökleri ve yeri yarattýðý gün
koyduðu kesin hükme göre
Allah katýnda aylarýn sayýsý on ikidir.

Bunlardan dördü haram aylardýr.
Ýþte doðru ve geçerli olan hesap budur.
O halde bu aylarda
konulmuþ yasaklarý çiðneyerek
kendinize zulmetmeyin.

Bununla beraber müþrikler
bir araya gelip hiçbir kural tanýmadan
sizinle nasýl topyekün savaþýyorlarsa
siz de onlarla topyekün savaþýn.

Þunu da bilin ki Allah,
kalpleri ilâhî saygýyla dolu olup
kendine karþý gelmekten sakýnanlarla beraberdir.

Artýk boþuna özür dilemeyin!
Çünkü siz iman ettikten sonra
tekrar küfre girdiniz.

Samimi tevbelerinden dolayý
sizden bir grubu affetsek bile,
diðerlerini inkâr ve günahta
ýsrar etmeleri sebebiyle cezalandýracaðýz.(16)

Allah,
erkek olsun kadýn olsun
bütün münafýklarý ve kâfirleri,
içinde ebedî kalacaklarý
cehennem ateþiyle tehdit etmektedir.

O ateþ onlara yeter.
Allah onlarý rahmetinden uzaklaþtýrmýþtýr;
onlar için bitip tükenmez bir azap vardýr. (17)

Ey münafýklar!
Sizin hâliniz týpký
sizden önce gelip helâk edilmiþ kavimlerin
hâline benzer.

Üstelik onlar sizden daha güçlü,
mal ve evlatlarý sizinkinden daha fazlaydý.

Onlar nasipleri kadar
dünya nimetlerinden faydalanýp
zevk almaya çalýþtýlar.

Sizden öncekiler nasýl nasipleri kadar
bu nimetlerden faydalanmaya çalýþtýlarsa,
siz de ayný þekilde nasibiniz kadar
bunlardan faydalandýnýz.

Hep birlikte oyun ve eðlence bataklýðýna
dalanlar gibi siz de daldýnýz.

O münafýk ve kâfirlerin yaptýklarý
dünyada da âhirette de boþa gitmiþtir.
En büyük zarara uðrayanlar
iþte onlardýr. (18)

Yoksa onlara
daha önce helâk edilen topluluklarýn,
Nûh kavminin,
Âd ve Semûd’un,
Ýbrâhim kavminin,
Medyen halkýnýn

ve þehirleri altý üstüne getirilmiþ
Lût kavminin
ibret dolu haberleri gelmedi mi?

Halbuki onlara peygamberleri
apaçýk deliller getirmiþti de,
kabul etmemiþlerdi.

Allah onlara kesinlikle zulmetmedi,
fakat onlar kendi kendilerine zulmediyorlardý. (19)

Her insanýn hayýr veya þer
ne iþlediðini görüp gözeten
Allah,

hiç bunu yapmaktan âciz olan
putlarla bir tutulabilir mi?

Buna raðmen,
kalkýp bir de Allah’a ortaklar koþuyorlar.

De ki:
“Haydi bunlarý adlandýrýn;
kimdirler, ne iþ yaparlar?

Ne o,
yoksa siz Allah’a yeryüzünde
bilmediði bir þeyi mi haber veriyorsunuz?

Yahut geliþi güzel,
anlamsýz sözlerle mi kendinizi aldatýyorsunuz?”

Doðrusu o kâfirlere
kurduklarý tuzaklar süslü gösterildi
ve böylece doðru yola girmeleri engellendi.

Zâten Allah
kimi sapýklýk içinde býrakýrsa,
artýk hiç kimse
onu doðru yola iletemez.(20)

Onlarý dünya hayatýnda
mâhiyetini tahmin edemeyecekleri
cezalar beklemektedir.

Âhiret azabý ise
elbette çok daha çetindir.
Onlarý Allah’ýn azabýndan koruyacak da
hiç kimse yoktur. (21)

Allah’a ortak koþanlar þöyle dediler:
“Eðer Allah dileseydi,
biz de, atalarýmýz da
O’ndan baþka hiçbir þeye ilâh diye tapmaz
ve O’nun emri olmadan
hiçbir þeyi kendimize haram kýlmazdýk.”

Daha önceki müþrikler de
týpký böyle yapmýþlardý.
Bu durumda peygamberlere düþen vazîfe,
apaçýk tebliðden baþka ne olabilir?

Doðrusu biz her ümmete:
“Allah’a kulluk edin
ve insanlarý sahte tanrýlara tapmaya zorlayan
þeytânî güçlerden uzak durun” diye
uyaran bir peygamber gönderdik.

Allah onlardan bir kýsmýna
doðru yolu nasip etti;
bir kýsmý da inkârlarý yüzünden
doðru yoldan sapmayý hak etti.

Öyleyse yeryüzünde dolaþýn da
dîni yalanlayanlarýn akýbeti
nasýl olmuþ bir bakýn! (22)

Bir de onlar kýzlarý Allah’a yakýþtýrýyorlar;
hâþâ Allah böyle þeylerden
ve tüm noksanlýklardan yücedir;
çok sevdikleri erkek çocuklarý ise
kendilerine malediyorlar. (23)

Onlar hoþlanmadýklarý þeyleri
Allah’a yakýþtýrýyorlar;
dilleri de durmadan,
en güzel mükâfatýn kendilerini beklediði
yalanýný uyduruyor.

Oysa hiç þüphesiz,
onlarý bekleyen ateþtir,
hem de,
oraya sürüklenenlerin
en önünde olacaklardýr. (24)

Allah sizin için
kendi cinsinizden eþler yarattý;
eþlerinizden de size evlatlar ve torunlar verdi.

Sizi temiz ve hoþ nimetlerle rýzýklandýrdý.
Buna raðmen bazýlarý,
asýlsýz þeylere inanýp,
Allah’ýn bunca nimetine karþý
nankörlük mü ediyorlar? (25)

(1) En’âm / 94. Ayet (2) En’âm / 100. Ayet (3) En’âm / 101. Ayet
(4En’âm / 102. Ayet (5) En’âm / 103. Ayet (6) En’âm / 106. Ayet
(7) En’âm / 148. Ayet (8) Tevbe / 28. Ayet (9) Tevbe / 29. Ayet
(10) Tevbe / 30. Ayet (11Tevbe / 31. Ayet (12) Tevbe / 32. Ayet
(13) Tevbe / 34. Ayet (14) Tevbe / 35. Ayet (15) Tevbe / 36. Ayet
(16) Tevbe / 66. Ayet (17) Tevbe / 68. Ayet (18) Tevbe / 69. Ayet
(19) Tevbe / 70. Ayet (20) Ra’d / 33. Ayet (21) Ra’d / 34. Ayet
(22) Nahl / 35. Ayet (23) Nahl / 36. Ayet (24) Nahl / 57. Ayet
(25) Nahl / 62. Ayet

Sosyal Medyada Paylaşın:



(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.