MENÃœLER

Anasayfa

Åžiirler

Yazılar

Forum

Nedir?

Kitap

Bi Cümle

Ä°letiÅŸim

taze bir nefes
redfer

taze bir nefes





bir manzara var karþýmýzda þimdi
su iyice berraklaþtý
her damlanýn arkasýndan
Allah’ýn iradesi görünüyor
her lokmanýn dudaða dokunuþu
lütf-u ilahi’nin dokunuþu oluyor
o derece yakýnlaþtýk Rahman’a
bir baþka yerde yürüyoruz þimdi
aþka doðru adýmlarýmýz

sözlerin yetmediði
ifadelerin kapatamadýðý
cümlelerin baðlayamadýðý bir yakýnlýk
söyleyebildiklerimizden daha fazlasýný söylüyoruz
dua ediyor olmaktan çýktýk
duanýn kendisiyiz artýk

tüm varlýðýmýzla bir avuç oluverdik de
katýndan indireceðin her hayra muhtacýyým
demeye durduk
dudaðýmýz, güzellerin dudaðýna sýrdaþ oldu
nefeslerimizi en sevgilinin nefeslerine bitiþtirdik

bile isteye razý olduðumuz açlýk ve susuzlukla
dünyaya tokuz artýk
gövdemizin telaþlarýndan azadeyiz
arzýn çekim alanýndan sýyrýldýk
semanýn cazibesine tutulduk
kanatlarýmýzý takýndýk
hep altýnda kaldýðýmýz ihtiyaçlarýmýzýn
üzerinden geçiyoruz artýk

ruhumuzla baþ baþayýz artýk
mahremimiz oldu kalbimiz
belki ilk defa
ruhumuzla dolaþýyoruz yeryüzünde
niyetimizle var olmanýn tadýna varýyoruz
eylemlerimizden istifa ediyoruz

dünya avuçlarýmýzdan kayýyor
aðýrlýklarýmýzý atýyoruz
ruhumuz yeniden üfleniyor bize
taze bir nefes gibi
katýlýklarýmýz buharlaþýyor

gizli yollar buluyoruz kalpten kalbe
ayný kabýn içinde yeniden yoðruluyoruz
ürkerek de olsa
sevdiklerimizin ruhuna dokunmayý öðreniyoruz
aramýzda adý konmamýþ bir sözleþme var
sessiz sýrdaþlar olmanýn keyfiyle
göz kýrpýyoruz birbirimize

selam ve aleykum…
birbirini bütünleyen
cevher ve öz
çelik ve su gibi
selam olsun

ýslak bir süzülüþ
tebessüm dolu dudaklardan
kýyamda bir ayet
kaidede bir tahiyyat
bir arkasý yarýn sanki

kutlu elçiye selam olsun
veren dil
alan dilden üstündür
sev beni
sevdir beni
sevindir beni
selam olsun sevenlere

*
ensar kadýnlarý mekke sokaklarýna dökülmüþlerdi
gelen orduyu seyrediyorlar
hz. resulullahýn sað salim
gelip gelmediðini görmek istiyorlardý

islam ordusu
7 þevval cumartesi günü akþam üzeri
medine’ye giriyordu
kadýnlar þehid olan erkekleri için aðlýyorlardý
bunu duyan resul-i ekremin de gözlerinden yaþlar aktý

atý üzerinde bulunan peygamberimize
bir kadýn yaklaþtý
bu kadýn, efendimizin atýnýn dizginini elinde tutan
sa’d bin muaz’ýn annesi
ubedy kýzý kebþe idi
uhud’da oðlu amr bin muaz’ý þehit vermiþti

içi acýyla buruk buruktu
resul-i ekreme iyice yaklaþtý
onun nurani simasýna baþýný kaldýrýp baktý
babam, anam sana feda olsun, ya resulallah
seni sað salim gördüm
sen sað salim olunca
hangi felakete uðrarsam uðrayayým
bana hiç gelir

bu cümleler gerçek imanýn
resul-i erkeme sonsuz sadakatin ifadesiydi
þehit düþen oðlunu sormuyor
hz. resulullahýn sað salim dönmesinden dolayý
hadsiz sevinç duyuyordu

resul-i ekrem de bu kahraman islam kadýnýna
þehit olan oðlundan dolayý taziye diledi
þu müjdeyi verdi
ey sa’d’ýn annesi
sana ve onun ev halkýna müjdeler olsun ki
onlardan þehit düþenlerin hemen hepsi
cennette toplandýlar ve birbirlerine arkadaþ oldular
onlar ev halklarýna da þefaat edecekler

sonra da kebþe hatunun arzusu üzerine
ev halkýna þu duada bulundu
Allah’ým…
onlarýn kalplerinde bulunan üzüntüleri yok et
geri kalanlarýný da geride kalmýþlarýn en hayýrlýsý kýl

kalbi nübüvvet iksiriyle temas halinde olan sahabinin
Allah ve resulü için göze alamayacaðý fedakarlýk
zahmet ve meþakkat yoktu
öz evladýný da kaybetse
bu yolda yine sabýrlý
yine mütehammil olurdu

islâm davasýnýn ancak fedakarlýklar
feraðat ve meþakkatlerle yücelebileceðini
gayet iyi biliyordu
islam uðrunda resulullah uðrunda
gösterilecek fedakarlýklarýn
Allah katýnda en makbul fedakarlýk olduðunun
derin þuurunda idiler

onun içindir ki kainatýn efendisi
onlar hakkýnda þöyle buyurmuþtur
Cenab-ý Hak, sshabýmý
nebi ve resuller hariç
bütün alemin üzerine üstün ve seçkin kýldý

uhud’dan dönen sahabiler
maðlubiyetin kalblerinde meydana getirdiði acý
buruk bir hava içinde evlerine daðýlýrken
efendimiz de hane-i saadetine gitti
kýzý hz. fatýma’ya kýlýcý zülfikarý uzatarak
yavrucuðum, al bunun kanýný yýka
vallahi o, bugün yapacaðý vazifeyi bihakkýn yaptý…

kainatýn efendisi ümitli idi
tattýðý bu acý maðlubiyetten dolayý
asla meyus deðildi
hak ve hakikatin er geç
þer ve batýla galip geleceðini çok iyi biliyordu
kýzý hz. fatýma’ya söylediði þu sözler
bu gerçeði aksettiriyordu

Allah, fethi bize nasip edinceye kadar
müþrikler bizi bir daha böyle
bir musibete uðratamayacaklardýr

medine’ye gelen peygamberimiz (s.a.v.)
hala müþrik tehlikesinden emin deðildi
yarý yoldan dönüp
ehre ani baskýn yapma tehlikesi
her an söz konusu idi
bu sebeple bütün gece müslümanlar
hane-i saâadetin kapýsýnda nöbet tuttular

uhud maðlubiyeti neticesinde
birçok müslüman kadýn dul kalmýþ
birçok anne ciðerparelerini kaybetmiþ
birçok çocuk da yetim kalmýþtý
hepsi de acýlarýný dindirmek
üzüntülerini giderip ruhlarýný teselliye kavuþturmak için
efendimize koþuyorlardý
o da onlarýn dertlerine derman olmaya çalýþýyordu

üceyr isminde melek yüzlü bir çocuk da
efendimize yarasýnýn sarýlmasý için koþanlar arasýndaydý
uhud’da babasý akrabe þehit olmuþtu
hz. resulullahýn huzuruna
babasýz kalmanýn verdiði ýzdýraptan aðlayarak girmiþ
onun þefkat ve merhamet duygularýný coþturmuþtu
resul-i Ekrem, büceyr’in de derdine derman oldu

ey sevimli çocuk
ne diye aðlayýp duruyorsun
sus aðlama
baban ben, annen de aiþe olursa
razý olmaz mýsýn

teklif karþýsýnda
henüz þefkate muhtaç yaþta bulunan büceyr’in
gözlerinin içi güldü
üzüntü ve kederini unuttu
babasýz kalmanýn verdiði eziklik duygusundan kurtularak

babam, anam sana feda olsun ya resulallah
razý olurum elbet
diyerek sevincini izhar etti
resul-i ekrem þefkatli elleriyle
sevimli çocuðun baþýný okþadý

adýn ne diye sordu
çocuk, büceyr dedi
peygamber efendimiz,
hayýr … sen beþir’sin" buyurarak ismini deðiþtirdi

efendimiz uhud’dan medine’ye
cumartesi günü dönmüþ idi
pazar günü sabah namazýný kýldýrdýktan sonra
hz. bilal’i huzuruna çaðýrdý
þöyle seslenmesini emretti

resulullah, düþmanýmýzý takip etmemizi size emrediyor
dün, uhud’da bizimle birlikte
çarpýþmada bulunmayanlar gelmeyecekler
sadece, uhud’a katýlanlar gelecekler

sahabilerin çoðu uhud’dan yaralý dönmüþlerdi
buna raðmen resulullahýn
i’la-yý kelimetullah uðrunda
çarpýþmak için yaptýðý davete icabet etmede
asla tereddüt göstermediler

resul-i ekrem yaralý idi
yüzünde iki halka yarasý vardý
alný yarýlmýþtý
azý diþi kýrýlmýþ
dudaðý patlamýþ
sað omuzu yaralanmýþtý

bu haliyle sefere çýkýyordu.
mescide girip iki rekat namaz kýldý
sonra da zýrhlý gömleðini giydi
miðferini baþýna geçirdi
gözlerinden baþka yeri görünmüyordu

bu durumda ordusunun baþýna geçti
sancaðý hz. ali’ye verdi
yerine abdullah bin ümmi mektum’u
vekil býrakarak Medine’den ayrýldý

efendimiz önden üç kiþilik bir keþif kolu gönderdi.
biri yorulup yolda kaldý
kureyþliler, diðer iki gözcüyü fark ettiler
fýrsat kollayarak onlarý yakalayýp þehit ettiler

resul-i ekrem,
hamraü’l-esed mevkiine vardý
karargahýný orada kurdu
þehit edilen gözcülerden ikisini de
orada bir kabre defnetti

geceleyin yakmak üzere mücahitlere
odun toplamalarýný emir buyurdu
gece olunca bütün ateþler yakýldý
yakýlan beþ yüze yakýn ateþ
etrafa bir korku ve dehþet saldý

resul-i ekreme
bu sýrada tihame bölgesinde oturan
huzaalýlardan ebi ma’bed huzuruna geldi
huzaalýlarýn müslümanlarý kadar
müþrik olanlarý da efendimize son derece baðlý idiler
olup bitenlerden hiçbir þeyi ondan gizlemezlerdi

ma’bed henüz Müslümanlýðý kabul etmemiþti
resul-i ekrem efendimize sadýk biri idi
ya muhammed
uhud musibeti bizim de gücümüze gitti
Allah’ýn onlara karþý sana
sýhhat ve afiyet vermesini dileriz.diyerek
efendimize bir nevi teselli vermeye çalýþtý

ma’bed, efendimizle bu konuþmasýndan sonra
yoluna devam etti
revha denilen mevkide
müþriklerin toplantý halinde olduklarýný gördü
onlar, müslümanlarýn üzerine yürümek maksadýyla
bu toplantýyý tertiplemiþlerdi

þöyle diyorlardý
muhammed’in sahabilerini
en þerefli ve en cesur adamlarýný öldürdük
ancak onlarýn köklerini tamamýyla kazýmadýk
bu durumda mekke’ye nasýl gideceðiz
onlardan geri kalanlarýnýn da üzerine yürüyüp
iþlerini bitirmeliyiz

müþrikler dönüp medine üzerine
yürümeyi düþünüyorlardý
kureyþin reisi ebu süfyan
ma’bed ile karþýlaþýnca

ey ma’bed, geldiðin yerden ne haber
diye sordu
ma’bed, muhammed ve sahabileri
þimdiye kadar bir benzeri görülmemiþ
çok sayýda askerle
takibinize çýktýlar cevabýný verdi

ebu süfyan hayretle
eyvah …neler söylüyorsun sen dedi
ma’bed gayet sakin bir eda ile,
vallahi, sen buradan ayrýlmadan
atlarýn alýnlarýný görürsün. diye konuþtu

ebu süfyan hiddetli hiddetli
vallahi, biz de onlara saldýrmak için bir araya gelmiþiz
geri kalanlarýnýn da köklerini kazýyacaðýz
ma’bed, ebu süfyan’ýn hiddetine aldýrmadan

ben sana,
böyle tehlikeli bir iþe giriþmemeni tavsiye ederim
vallahi, ben o kalabalýðý görünce
haklarýnda bazý beyitler söylemekten kendimi alamadým
ebu süfyan’ýn hiddeti meraka döndü
neler söyledin bakayým…dedi
ma’bed þiirine baþladý

çocuklarýndan ve dehþetli gürültülerinden
az kalsýn hayvaným korkusundan yere düþecekti
sanki yeryüzünde insan ve at seli akýyordu
yanlarýnda mýzrak ve kalkanlarý bulunmayan
silahsýz bodur ve þanlý arslanlar koþuyorlardý sanki

aðýrlýklarýndan yeryüzü çökecek sandým
acele yanlarýndan uzaklaþtým
onlar, yalnýz olmayan
yardýmsýz kalmayan reisleriyle yüksekmiþler
onlar, sizinle karþýlaþýnca,
betha vadisi sakinleriyle beraber sallanacak

yazýk oldu dedim
ebu süfyan bin harb’a
ben, güneþin altýnda
kavrulan mekkeliler
onlardan her düþünen kimse için
neticenin dehþetli olacaðýný haber veren
bir ikazcýyým

anlatmaya çalýþtýðým ordu ahmed’in ordusudur ki
o ordu bayaðý çok insanlardan teþekkül etmemiþtir
tavsiflerim ve ikazlarým da
boþ laflardan ibaret deðil

ma’bed’in þiirini beðenip öven
ebu süfyan’la arkadaþlarýnýn kalplerine korku düþtü
müslümanlar üzerine yürüme kararýndan vazgeçip
mekke’nin yolunu tuttular

resul-i ekrem efendimiz
hamraü’l-esed’de üç gece kaldý
düþmandan herhangi bir hareket görmeyince
medine’ye döndü
bu sefer münasebetiyle inen
ayet-i kerimelerin
bir kaçýnda mealen þöyle buyruldu

"’yaralandýktan sonra yine
Allah’ýn ve resulünün davetine uyanlarýn mükâfatýný
Allah elbette zayi etmez
onlardan iyilik edip de vazifelerini hakkýyla yerine getiren
ve kötülükten sakýnanlar için
pek büyük bir mükâfat vardýr

onlar öyle kimselerdir ki,
insanlar onlara
düþman size karþý büyük bir kuvvet topladý
onlardan korkun dedikleri zaman
onlarýn imaný ziyadeleþti
ve Allah bize yeter
O ne güzel vekildir dediler

redfer


Sosyal Medyada Paylaşın:



(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.