Yıktım tüm şehirlerin karagümrüklerini...Hiçbiride yalın aşklarımın yangınlarını geçirmiyor...Salmıyor...Diğer aşklara karışmıyor diye...Sana ulaşmıyor,gelmiyor katıksız aşkım...Ondan dolayıdır endişe nağmelerim...İhmal sebeplerim...

Denememidir her yazdığım...Yazdıklarıma tür koyamam artık...Aşk bana yeni bir tür bulsun...Yoksa içimde biriktirmeye yer kalmadı...Anı bavullarım dolu...Çöpçü balığı içsel çocuklarım...Ayırıpta birinden birini atamıyorum ki...

Dedin ya; "Evet!Kadınlar bir duyguyla bağlanıveriyorlar erkeğe...Erkek ise yaşadıkça,tanıdıkça seviyorlar..." Yahut bir ayrılıkta nasıl kadın çarçabucak topluyor kendinide erkekler feryat figan kalıyor?...

Şunuda dipnot için söylüyorum;Şu zamanın erkeklerine değil sözlerim...

Buda çelişkili Mirzal...Çünkü erkek kadınını seçmeyi bilmiyor...Saldım saçak birisini buluyor ve zaman akar niyetine(Tanışmaya lafım yok...)sevmeye,alışmaya çalışıyor...Sana birkaç nasihat...Kadın beklemeyi sevmez...Beklendikçe sevgisi azalır...Karşılık beklenir...Karşılık beklenmedikçe doygu sömürüsü yapılır...

Ben açık sözlüyüm Mirzal...Hem cinsimede,karşı cinsimede laf ederim...Çünkü kadın kendi öz çocuğundan başka hiç kimseye acımaz!...Sevdiği bile olsun...Minik bir örnek; "Sevgilim beni seviyormu?... Ve yahut Seni kıskanıyormu?...Gibi aptal saptal testlere başvuranları düşün...Hem sevginden şüpheli,hem sevgilisinden...Aşk güven ister sevgilim...Aşk dürüstlük ve sadıklık kalkanlarıyla korunmak ister...Yoksa bu tür aptalca ve insanın aşkını acıtacak oklar hep yüreklerine saplanır...

Başka bir nasihat...1000 kişiyle flört et istersen...Ama yalnız 1 kişiyi sev...Hoşlanmak ayrı,sevmek ayrı...Hoşlanırsın,ama hazlığın kadar...Seversin ama ömürlük mutluluk kadar...Sözlerin eksik sevgilim...Düzeltmelisin...İnsanlar tam bilgi ister...Eksik eteklerinde olan cümlelerini nakşetme!...

Benimle olan bir sevda yolundasın...Bunun hoşlanma bölümünden çok öte olduğunu düşünüyorum Mirzal...Bneden öncesinde olamamış ki,şu an bendesin...Benim öncelerimle olmadığı ve şu an sende olduğum gibi...Bu yol inşallah bitmez...Çünkü bu kadar ruhu eş başka bir çift görmedim...(Tabi senin aşırı bencilliğini ve benim farklıca kadın şair ruhumu katmazsak...)Yada benim gözlerimi aşkın kararttı...Bunun nereye kadar süreceğini Allahtan başka kimse bilemez...Ama şu an en büyük şair aşıklarız Mirzal...Aşkımsın,içimde sessiz çığlıkları çağlayan...Sevgi çığlıkları...

Neden kadın şair az biliyormusun dünyada erkeklere nazaran?...Çünkü kadınların yürekleri erkeklerinkinden büyüktür!...Erkekler herşeyi biriktiremez kaplarinde...Başka şeylere dökmeye uğraşırlar sessiz sessiz,içten içe acılarını,yaşamlarını,sevinçlerini...Kadınlar ise en ağır duygulardan bile herşeyini(hem dıştan,hem içten bavullarını...) bavullarını toplayıp asilce çeker giderler!...Çünkü o kadar kendisi duygu sınavlarındayken,erkeği o zamanki gözyaşlarını görmesin,oda kendisi gibi zor imtihanlarda olmasın diye yaş dolu gözlerle tebessümleriyle asilce giderler aşk perdelerinden...Herşeylerini içinde tutarlar kadınlar...Bunları dışa bile vurmazlar...(bu acıları sen bana şimdi yaşatıyorsun işte Mirzal...Ben yinede sessizim...)

Diyecekler ki; "Sen neden şairsin?...Yazıyorsun?..." Benim duyguların kendi benliğimi o kadar aşmış ki...İçimde tutmaya kalkarsam zaten zayıf,kırık kalbimi dahada mahvedebilir...Öldürebilir...Serçe kadar kalmış zaten ömrüm...Kumru hikayesi gibi bitmemeli...Hazin öykülü 12 yıllık şairliğim...

Aşkımı parmaklıklara koydum ondan dolayı...Salarsam geri dönmeyecek...Mirzal,sen hala benim için hala yazarsın...ŞAİR DEĞİLSİN!...Evet içsel sevgilerimden şair damgası alabilirsin!...Yahut aklım "Yazar o...Yazar!..."diye...Olsun sen kalbe bak...

Aşkımsın...Herşeyimsin...Mirzalimsin...Acı versende damar damar...

Saygılar ve sevgilerle...Bal dudaklarından öperim...

ŞAİR-İ SİNEM-İ GÜZEL(Perizer...)
SİNEM ÖZAŞGIN...