Hangi tv kanalını açsam kadına şiddet ve dayak, çocuk istismarı diz boyu.

Birçok kanal öldürülmüş hanımların katillerini arıyor.

Eşinden kaçarken, üçüncü kattan incecik su borusuna tutunarak, ölümü göze alıp, kendini sokağa atan gencecik bir kadın.

İlim irfan sahibi olsun diye okuması için okula gönderdikleri, on dört yaşındaki kız çocuklarını, hastalıklı beyinli bir öğretmeninin kaçırdığı gözü yaşlı ana babayı izleyince, ne oluyor bu insanlara demeden edemiyorum.

Her gün eşinden ya da beraber olduğu erkeklerden şiddet gören onca kadınlar…

Çocuk sayılacak kızlara göz koyan, babaları yaşında kazık kadar adamlar…

Ufacık çocuklara tasallut eden, adını koyamadığım sapık zihniyetli insanlar…

Neler oluyor bu insanlara, bunların hiç mi vicdan, ahlak denen özelliklerden nasibi yok?

Doğru düzgün bir aile terbiyesi, Allah sevgisi ve huşuu hiç mi içlerine verilmemiş?

Ormanda yaşayan vahşi hayvanlar, onlardan daha canavar değiller bence!

İnsani değerlerden, fıtratımızda bulunan güzelliklerden nasibini alamamış zavallılar!

Güzel dinimizi bizlere öğreten sevgili Peygamberimiz veda hutbesindeki konuşmasında, ‘kadınlarınızı sizlere emanet ediyorum, onlara güzel sözler söyleyin, iyi muamelede bulunun, kötülüklerden koruyun’ buyurmuş.

Kafanız kızınca dövün, saçını başını yolup, elindeki parasını alın, canınız isteyince eziyet edin, öldürün dememiş.

Yasa koyuculara sesleniyorum, hazırlayacağınız kanunlar o denli ağır olsun ki, değil eşini dövmek, sevmek için bile sertçe değmesinler.

Çocuklarımıza uzanan eller öyle sert bir biçimde cezalandırılsın ki, yan gözle bile bakamasın, sapık zihniyetler.

Televizyon kanalları eğitici, ahlâki değerleri ön plana çıkaran yayınlara ağırlık vermeli.

Ailenin önemi, sağlıklı ve dürüst çocuklar yetiştirmenin, güzel komşuluk ilişkilerinin öne çıkarıldığı programlar yapılmalı.

Sağlıklı nesiller yetiştirmek sizlerin elinde güzel annelerimiz.

Eşinize kayınvalidenize kızıp, bunun acısını o masum yavrulardan çıkarmayın.

Sistemin tamamı doğru işlerse, sağlıklı bir toplumdan söz edebiliriz.

Bir taraf bozulursa, ne huzur ne de düzen kalır.
Bu ülke bizim, geleceğimiz çocuklarımızın huzurlu, sağlıklı büyümesi için hep beraber çabalamalıyız.

Toplumun her ferdi bunu ülkesine borçlu, bir benden ne olur demeyelim.

Elimizden gelenin en iyisini yapmamız boynumuzun borcudur.

Benimki hayal biliyorum ama, bir gün uyansak, baksak ki, haberlerde şiddet vahşet görüntülü haberler kalmamış, ya da yok denecek kadar azalmış.

Kendinden dayak yüzünden ayrılmak isteyen kadınları öldüren canavar koca haberleri değil de, mutlu yuvaları anlatan haberler artmış, hı ne dersiniz , bu mümkün mü, yoksa benimki bir ütopya mı acaba!