Gökyüzünün yaşlımı mı, gözü diye düşledim
Yağmur yüklü bulutlar nasılda hüzünlü, dolaşıp duruyor. Denizin üzerinde.
Boğazın mavi suları da karamış sanki, bakıp bulutlara.
Ağladı ağlayacaklar gri bulutlar. Rüzgar esip te savurunca oradan oraya.
Başladı dökülmeye gözyaşları, sakince her damla düşünce denize başladı Denizde ağlamaya
İki sevdalı gibi kucaklaştılar.
Bulutların gözyaşları ile Deniz.
Ve giden gelen vapurlar şahit oldu bu sevdalılara, nasılda kucaklaşıyorlar diye.
Martıların ıslak kanatları arıyor kuytu köşeleri,
Rabbim nede güzel yaratmışsın bulutlar ve Denizi.
Sahile vuran dalgalarsa
Sevinçten mi neden’ki biraz hırçın. Beyaz ve köpük köpük nasılda geliyorlar
Kayalara vuruyor başını.
Geriye dönüyor. Ah rüzgar bunlar hep senin eserin esmesen delicesine böyle öfkeli olmaz Deniz ağlamaz bulutlarda.
Kime kızdın yine ıslık çalıyor sesin, bak kuşlar yuvada korku dolu ıslandı kanatları.
Yıkadın ağaçları sallayıp da dalları,
Etme eyleme sakinleş biraz savurup durma bulutları. Nereye dökülecek gözyaşları şaşırdı onlarda.
Bazen evlere sokaklara bazen de dağlara ulaşıyor damlaları.
İnsanlar koşuyor oradan oraya ıslak kaldırımlarda.
Güzelliği de var tabi ki yağan yağmurun esen rüzgarın.
Yazın sıcakta etsimi rüzgar ne güzel serinletir bizleri yağmursa berekettir sular cümle alemi. Ağlayışı’da güzeldir güneşle gülümsemesi de
Yaşam kaynağıdır her ikisi de,
Ah bulutlar ve deniz ne çok özlemişsiniz birbirinizi
Düşen her damlada hasret giderirsiniz.