Burada kastettiğim sigara, alkol ve uyuşturucu gibi zararlı maddeler değil. Tek kötü alışkanlıklar bunlar değildir. Örneğin bir arkadaşına alışmak. Onu kendinden bir parça edinirsin. Onsuz hiçbir şey yapamaz adım dahi atamaz veya onsuz bir yere gidemezsin. Karar vermek istesen bile onun düşüncesini öğrenmeden kararını veremezsin. Bu öldürücü bir alışkanlıktır işte. Bir gün onunla kavga ettiğinde yada o öldüğünde kendini yapayalnız hisseder düşünme gücünü bile yitirirsin. Her an onu yanında ararsın. Git gide içine kapanırsın ve odandan çıkmaz olursun. Bir süre sonra Bakırköy ruh ve sinir hastalıkları hastanesi’ne kaldırılman mümkün olabilir.

İkinci kötü bir alışkanlık ise ki en öldürücü olanı budur. Sevgilin . Ona alıştığın ve bağlandığın anda sonun gelmiş demektir. Birlikte kahvaltı yaparsınız , gezersiniz hatta onun için arkadaşlarını , aileni bile silebilirsin. Senin dünyanın merkezi sevgilin olmuş demektir. Onsuz hiçbir şey yapamaz ağlayamazsın bile. İşte o an gelir çatar ve bir gün yollarınız ayrılır. Onsuz yaşamak bir işkence haline gelir. Bütün gün yatağından çıkamazsın. Bedenin titrer nefesin kesilir ama ağlayamazsın. Baban ölmüş gibi şoka girer ve bu şoku uzun bir süre atlatamazsın. Zaten sonunda kendine gelemezsen kesin intihar edersin. Abarttığımı düşünüyorsanız yanılıyorsunuz demektir. Gerçekten böyle manyak insanlar vardır ve en akıllı zannettiğiniz insanların başına bile gelmiştir bu olay. En kötü zarar verici alışkanlıklardır bunlar. Acı çektire çektire ölüme sürükler sizi. Tabi yan etkileri de vardır. Tabiri caizse günlük dilimizde olduğu gibi ‘’ taş kalpli ‘’ olursunuz. Yani duygusuz bir salak olur çıkarsınız toplumun içine. Kimseyi sevemez , etkilenemez hatta olaylara tepki bile vermemeye başlarsınız , ve bu iyice canınızı sıkmaya başlar. Hayatınızda heyecan ararsınız ama bir türlü bulamazsınız. Bakmadığınız aramadığınız yer kalmaz ve bir süre sonra mala bağlayıp evinizde ki koltukların altına bile bakmaya başlarsınız. İşte sizin delirdiğiniz nokta bu andır.Zaten sevgiliniz yüzünden sildiğiniz insanları da geri kazanmaya çabalarken iyice aklınızı kaçırırsınız. Bu olanlardan sonra şizofren olmanız mümkündür. Etrafınızda kimse kalmadığı için kendi kendinize konuşmaya başlar hatta kendinize hayali arkadaşlar bile edinmeye başlarsınız. Yine sigara alkol sizi uzun bir süre yaşatabilir ama bu saydığım alışkanlıklar bir iki ay içerisinde sizi pert etmeye yeter.

İnsanın duygusal yönü mantığına daha ağır basar ve genelde en akıllılarımız bile duygularıyla hareket ederler. Mantığını kullanmak zordur. Çünkü en acı kararlar mantığı kullanarak alınır. Ve bunu yapabilecek pek yürekli insanlar yoktur. Olsa da onlara genellikle aşırı akıllıktan geri zekalığa doğru ilerlemiş deriz. Çünkü onların davranışları bize tuhaf gelir. Aslında geri zekalı olan bizlerizdir. Çünkü hayatımızı mahvedecek kararları duygularımızı kullanarak alırız. Diğer bir değişle kolaya kaçtıkça kendimizi batırırız.

Aynı benim olduğum gibi bu alışkanlıkların ve duyguları kullanarak alınan kararların ne kadar yanlış olduğunu bilsek de akıllanmayıp hala bildiğimizi okuruz. Yani aslında pek yapacak bir şeyimiz yoktur. Tek diyebileceğim hayatınızı mahvetmeye devam edin. Nede olsa akıllanmayacağız.