Kutsal Cinsellik

Tercihin kutsalı olmaz. Tercihini kutsallaştırmak var sadece!

Evrensel sistem denge ve döngü üzerine işliyor. Buna “Sırat” veya denge, döngü diyebiliriz. Yani her tercihin kişiye (olumlu, olumsuz; göreceli) dönüşü var.
Kutsallaştırılan tercihler yüzünden çok sıkıntılar yaşandı, yaşanacak…

Peygamberler dahi tercihlerinin sonucunu yaşadı Yusuf aynaya bakıp; (Çok güzelim, köle olsam çok para ederim şeklinde) yapmış olduğu düşünce tercihinde köleliği yaşadı. Züleyha’nın kölesi oldu. Köle olduğu için de cinselliğinden yararlanmak istedi efendisi olan kadın Züleyha. Yusuf reddedip zindana girdi. Bu bir kadın için ne kadar zor değil mi? Yusuf erkek olduğundan dayanabildi…

Hz. Muhammet (AS) dahi bu kapsamdan ayrı olmadı; Zeynep’i (Ahzap suresi 50. Ayet kapsamında) kendisi nikahlaması gerekirken, (bir çok hikmet sayılabilir) azatlı kölesi Zeyd’e (Zeynep’in rızası olmaksızın) nikahladı. Sonuç Zeynep bir süre sonra boşanmak zorunda kaldı. Ayet hükmüyle peygamber ile nikahlandı (peygamber rızası aranmaksızın), Zeynep zaten istiyormuş. Siyer kitapları öyle yazıyor.

Farklı bir örnek daha yazıyım; köle ve cariye olayı var. Kuranda ayetlerde serbest edilen bu hal doğru anlaşılmamış! Çağımızda savaş suçu kapsamındadır. Çünkü cephede savaş halinde olmayan kadınlar cariye olarak alınıp, cinselliği dahil her şeyinden istifade edilmesi; genç, çocuk yaştaki kızların yaşlı erkeklere pazarda satılması kuran ile serbest sayılıyor şeklinde anlaşılmış! Savaşa girmeyen esir alınamaz! Buna bir sürü açıklama getirmişler Müslüman olmayanlar cariye olur demişler. Bu dahi savunurken itiraf etmektir. Müslüman değilse hayvan mıdır kişi; zorla mı Müslüman olacak? Ya esir olacak ya da din değiştirecek kendini kurtarmak için gibi bir zorlama devrede… Bakınız bu sonralara nasıl yansımış. Tarihe geçmiş “Kerbela” olayında duyduğum, okuduğum kadarıyla; Peygamber soyu katledilip, kadınlar, kızlar pazarlarda satılmış? Peygamber buna izin verir miydi? İşte bunu yapanlar Kurandan ruhsat aldılar, kendi akıllarınca…
İslam ülkelerinin tamamı işgal edildi bilirsiniz. Bu olaylar oralarda da oldu. Kadınlar esir edilip tecavüze uğradı! Bu İslam ordularınca yapılırsa güya tecavüz olmuyor, cariye edilen kadınla yapılan cinsellik kuran ayetinde açık bir dille serbest edildiğinden oradan açık yakalamışlar. İşte bu ikiyüzlülüğü Allah yüzüne çarptı insanlığın.

Son tahlilde; insanın en özgür alanı cinselliğidir. Cinsel alanı onun kendi özelidir. Cephede savaşmadan esir olması onun cinselliğini kimseye helal kılmaz. Hatta savaşarak esir olsa yine cinselliği onun insan hakkıdır. İnsan hakkına giren her kim olursa bedelini öder, ödüyor.

Kutsal öğretiler insan haklarını korumak içindir. Sınırlamak için değildir.

Saygılar;
Ahmet Bektaş