13
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1195
Okunma
Bir evlat doğduğunda ananın babanın mutluluğu, nasıldır.
Anlatılmaz, sanki yıldızlar inmiştir yere, bahardır her yer mutluluktan sevinçten yana.
Büyüdüğünü, gözlemek her gün bir şeyler, öğretmek,
Bebekle beraber büyümek tir annelik,
Uykusuz geçen geceler aman üşümesin hasta olmasın diyebilmektir.
Günler geçer her gün büyür bebek, bir yaş iki yaş derken bakmışsın okullu olmuş.
Tatlı bir hazdır onu okula götürmek, yazmayı okumayı öğretmek.
Geçer günler her gün biraz daha güzeldir, değişir bakışları,
Giyimleri yaş on dörttür, henüz çıkmamıştır çocukluktan.
Ama ona göz koyanlar vardır.
Babası yaşında ve üstelik öğretmenidir.
Evli çoluk çocuk sahibi bir adam, kalmamış hayası utanması,
Evladı yerindeki kızdan ne istersin hiç mi acıman yoktu.
Alıp ta kaçırdın kızı.
Düşünmeden anasını düşünmeden babasını, nasıl üzülür ağlar diye.
Çaresiz insanlar perişan evlat arıyorlar, kızlarının akibet’in den endişeli
Nerde nasıldır daha on dört yaşında çocuk.
Onu kaçıran sa bir Öğretmen bir eğitmen. Ama vijdan’sız acımasız
Hala bırakmadan zavallı kızı nerde saklar nerde yaşatır bilinmez.
Ve ona yardım edenler hiç mi düşünmezler bir çocuğu kaçırmanın cezasını
Hiç mi Allahtan korkmazlar bir gün kendi çocuklarını kaçıran olursa
Ah rabbim nasıl merhametsiz bir zamandayız.
Ne insanlık var ne saygı nede Allah korkusu.
Dileğim tez günde bulunup küçük kız kavuşsun anne babasına
Dileğim böylelerine en büyük ceza verilsin.
Kendimi o anne babanın yerine koydum’da yaşamak çok zor çok
AYŞE KARAN
GÜNLERDİR İZLEDİĞİM BİR OLAYDI BENİ ÇOK ETKİLEDİ ZAVALLI ANA BABA PERİŞAN