Paranın öldürdüğü ruh, kılıcın öldürdüğü bedenden fazladır. walter scott
waratte
waratte

EKİM ve KASIM

Yorum

EKİM ve KASIM

8

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1278

Okunma

EKİM ve KASIM

EKİM ve KASIM


Bir romandan seslenmiştim gözlerinize. Dokunmak isterken tırnaklarımı da unutmuştum. Böyle çok kanatacağımı tahmin edememiştim. Ben tüm harflerin kanadı değil miydim ?


Sizin maceralarınız yürek hoplatıyordu. Okuru gözünden başlıyordunuz yıkmaya. Beyinlerinde dağ kuruyordunuz. Dağ gibi seriliyordunuz ortalığa. Kendi cinayetini işliyordu temmuz hâkimi, cümlelerimin yüklemi hep başta oluyordu. Hep düşen harflerimi sergiliyordum siyah kalem uçlarından. Büyüdüğüm için teşekküre gerek duymuyordum. İyi bir şey miydi onu da bilmiyordum.


“ Okyanus oluyordum rüyam da
Gözlerimi açıyordum mavi kapılı bir oda da, hastanenin mozaiklenmiş camları kalbimin üstünde kırılıyordu bir bir. Orada ki yalnızlığın annesi oluyordum. Oluyordum da siz bilmiyordunuz.


Ne yalan söyleyeyim sizin kalbiniz atmıyordu duyduğumda”.



Balıkta biliyordu çölümdeki kızgınlığı. Güvensizliğimin boş amaçlarını, sizin yitik aşklarınızı dolduruyorduk siyah bir sepete. Geceye atıyorduk yanıyordu. Duman üstüne duman tütüyordu. Oradayken.


Sevgilerden kaçmaya çalışan basit iki güvercinin kurşun yemiş kanatları gibi yeryüzüne iniyorduk. İniyorduk inmesine de unutuyorduk ne olduğumuzu, düşünce de ağlıyorduk.


Ekim gülüyordu mutlu çocukluğuma. Oysa kasım hep çocuk değil miydi? Kasımın elleri siyah değil miydi?


Güneş mutluyken tenim gülümsememiş miydi yüzünüze. Rüzgâr zıplamıyor muydu sizin kalbinize. Tazelenmiyor muydunuz benim kadar, hep mi çılgın saatlere gebeydiniz.


“Ne yalan söyleyeyim kalbiniz dahi yoktu”.


Her gülüşünüzde hata yıldızları konuyordu göğün kasığından hücrelerime. Ben tüm kalabalık sokaklarını boşaltıyordum resimlerin, gözlerini çiziyordum bütün acemiliğimle. Ne yalan söyleyeyim gözlerinizi değil kalbinizi istiyordum sadece.



Binaların arasında, kulakları kesilen köpekler vardı, sizden çok sonra. Ağlamıyordu onlar. Acı üstüne acıydı akan, ordaydım ve anlamaya çalışıyordum. Kasım pazarlarının boşluğunda, belki iki limon kokusunda buluyordum saçlarımın kırığını. Sonra sizi kucaklıyordum düştüğünüz yerden, seviyordum da diyemiyordum içimdeki rengi, bilmiyordunuz ki …



Olmayan tarafınıza bakıp bakıp nasıl seviyorum diyordum. Öyle fark etmeden, öyle hissedip de bilmeden. Gökyüzünün tüm yıldızlarını öldürüyordum sizi severken. Oysa ben sizi kendimi öldürerek sevmemiş miydim? Öyle sevmiştim ki kendimi yok edip, size sevecek birini dahi bırakmamıştım yarına.


Duyduğum aşk adınızla idam edildi bir gece. Tam yirmi üç yıl olduk öleli. Uyanmayalı bin yıl olduk. Rahatlamıştı evren ardımdan. Gri bir güneş yaratmıştım ardınızdan.

Bir kere daha doğsaydı bir kere daha görseydim sizi “yanardım” biliyorum.


Belki o yüzden şimdi bu sizsiz uyanışlar…


“İki mühürdü gözleriniz dudaklarıma
Direnişimi yerle bir edip tenimi ezmiştiniz
Dakikaları saniyelere böldüğüm anlarda çıkmak mı istedim içinizden. Şimdi var ettiğiniz gibi yok ediyor sunuz biliyorum.
Kirli bir asfalta su edilen düşlerimden içerken içiniz serinlerdi belki…


Ne yalan söyleyeyim deneyecek kadar bile güçlü değildiniz.



Siyah rakamlara çarpıyorken bile sizi ne çok ne çok sevmiştim. Şeftali bahçelerinden yalınayak kaçışım değil miydiniz siz.


Aynaları bölerek mutlu oluyordu suçum ve cezam. Olsundu kaç kere daha sonsuzluğu hissede bilirdi başka. Saatler kaçsındı yanınızda. “An ım olmuşken, düşlerime çarpmadan içime inmişken ne isteyebilirdim tanrıdan başka.



Geceyi karalarken


Satırlara yüzünüz düşmüyordu artık. Kumsalın sırtına binen iki at kadar susuz ve açız. Şimdi öldürebilir siniz olanı biteni. Yok edebilir siniz kendinizdeki beni.

Ben size herkesten özgür olmak için gelmiştim. Dizlerimin bir an titrediğini duymanızı hiç istememiştim.

Ben sizi sevmek için çok bekleyeceğim ve zaman son oyununu da oynadığında tüm yenilgilere inat geri dönüp, evrenin tüm çığlıklarından ve ateşlerinden kalbinizi tekrar doğurup kendimi sevdireceğim.



O zamana
O saatlere
O güne kadar


Özgürlüğünüze doyun ve olmadığımı hayal ederek yaşamaya çalışın…










Resim: Habib DAĞ
İzin alınarak kullanılmıştır/...
Sonsuz TEŞEKKÜRLER

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Ekim ve kasım Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Ekim ve kasım yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
EKİM ve KASIM yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Nil Gün
Nil Gün, @coldeki-kelebek
24.5.2012 23:57:37
10 puan verdi
okuduktan sonra durup
beni gecenin bu saati böyle susturan
ama denizi ayaklarım dibine kadar getiren her cümleyi her şiiri seviyorum..


Sölemiş miydim
Seni daha çok seviyorum

O qué
O qué, @o-qu
24.5.2012 18:49:45
Seni seviyorum Pınar:)
Kaleminden düşen her kelimeyi de ... Şahane bi yazı
Sevgimle canım
Serhat AKDENİZ
Serhat AKDENİZ, @serhatakdeniz
24.5.2012 17:58:11
Yazının tamamı iyiden bir gömlek üst seviyede idi bence. ve bu alıntıladığım bölüm de bence tümünün ruhunu içeriyor;



''Ben sizi sevmek için çok bekleyeceğim ve zaman son oyununu da oynadığında tüm yenilgilere inat geri dönüp, evrenin tüm çığlıklarından ve ateşlerinden kalbinizi tekrar doğurup kendimi sevdireceğim. ''


Asil ve inatçı düşlerle yoruğulur çünkü aşk... Yılmadan yıpranmadan vazgeçmeden ... Bir yanıyla da aşk; insanın limitlerini zorlayan dayanma gücüyle ölçümlenen ağrıdır. bu olmasa bir çok efnase sadece masal olurdu ...

ve bir lafım vardır Sevmek illa sahiplenmek değildir'..


tebrikler o zengin hayal dünyana düz yazı da yakışmış Pınar...

Daha iyilerine



Serhat AKDENİZ tarafından 5/24/2012 5:58:46 PM zamanında düzenlenmiştir.
Mehtap Yıldız
Mehtap Yıldız, @mehtaphumeyraguldalli
24.5.2012 17:58:02
çok güzeldi sevgili pınar

güzel günün kutlu olsun


sevgimle
Libra 712
Libra 712, @libra712
24.5.2012 16:42:12
10 puan verdi
İlk defa bir yazı okudum bu sitede Çok beğendim yazınızı İyi ki okumuşum
Um
Umut Kaygısız, @umutkaygisiz
24.5.2012 16:15:52
Başladığı kararlılıkta kibarlığını muahafaza ederek sürüp giden etkileyici bir çalışma olmuş. Dil taze lakin bu karşın doygun kelimelerle örülü cümleler barındırıyor içerisinde ve en mühimi rahat bir söyleyiş havası belirirken okuyucunun gözlerinde, insan kendini yağmuru seyrederken buluyor adeta.
Benim açımdan başarılı ve müstesna bir çalışmaydı bu. Tebrikler.
Noyan Safi Sel
Noyan Safi Sel, @noyan-safi-sel
24.5.2012 15:12:45
Kirli bir asfalta su edilen düşlerimden içerken içiniz serinlerdi belki…

güzeldi tebrik ederim zeytin gözlü...
Mehtap ALTAN
Mehtap ALTAN, @mehtapaltan
24.5.2012 14:47:34
10 puan verdi
yüklemleri hep başta olan cümleler kendi dünyasını derinliğinde büyüten hazinelerdir aslında...

ne güzeldi kutladım sevgili Pınar...
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL