3
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1645
Okunma

19 Mayıs 1919…
Mustafa Kemal Paşa’nın Samsun’a çıkış tarihi. Alıştıra alıştıra, yavaş yavaş, sindire sindire unutturulmak istenilen tarih.
Dahili ve harici bedhahların, işbirlikçi yobazların, saltanatçıların, vatan hainlerinin, emperyalizmin ve onun soytarılarının felaket günü.
Sizlere bu yazımda, ne bu tarihin öneminden, ne de, neden untturulmaya çalışıldığından bahis etmeyeceğim.
Sizlere, egemen zihniyetin , bu tarihi anma günü olan bayramını “demirperde ülkelerinin” kutlamlarına benzetme cüretlerinden de bahis etmeyeceğim.
Yasama, Yürütme ve Yargı erkini elinde tutan mutlak gücün, bunlarla yetinmeyip, adını unutturmak istedikleri Mustafa Kemal Atatürk’ün özlemi olan, “çoğulcu demokratik” yönetimi değil de, neden tek adam olma arzuları olduğundan da bahis etmeyeceğim.
Amacım;
Bütün yazılı ve görsel basının sözünü dahi etmediği , edemediği bir haberi vermek .
Dün, Artvin’de Dünya’nın en büyük Atatürk heykeli açıldı.
Ve
Atatürk,
Yemyeşil dağlarımın, egemen bir tepesinden, olanca heybeti ve cüretiyle gafillere yeniden sesleniyor.
“Arkadaşlar,efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz!…”
Tüm yaşamını hayır işlerine adamış, ak sakallı bir "adam", tüm varlığını harcayarak, inadına, bu ölümsüz eseri halkına bıraktı.
Bu adamın adı Sıtkı Kahvecioğlu’dur…
Ve bu heykel, sadece bir heykel değildir. Bu heykel, Unutturulmak istenilen "Milli Şuurun, Ölümsüz Abidesidir."
Yeniden dirilişin simgesi olacağına inandığım bu dev eseri daha şimdiden yok etme planları yapanlara son bir sözüm daha var;
"Gücünüz yetiyorsa bunu da yıkın!..."
Teşekkürler Sıtkı Amca…
Ahad…