Hasretin tohumlaşıp kök salarak filizlendiği yürek yaraların oldumu hiç
anıların parça parça bölündüğü hayel merceğinden mazilere daldığın ya
yada gün aşarken uzaklarda ufuktaki manzarada kaybolduğun
karanlığın sessizliğinde yorğun ve suskun düşüncelere daldığın
günün ilk ışıklarından önce uyanıp alaca karanlıkta
gecenin gündüzü nasıl doğurduğunu gördünmü hiç
bir nefes alınmış siğaran kül tablasında söndümü
sevda şarkılarını tamamlayan sözcüklerin anlamını düşündünmü
yada gurbeti kahır dolu anlatan bir türkü dinledinmi
şöyle biraz uzaktan geçen bir trenin çaldığı düdüğü yada bir çobanın çaldığı kaval sesini uykuyla uyanıklık arası gün ışımadan bir parça ekmekle iki bardak çay içip
çiğ yağmış tarlada pamuk toplamaya gittinmi
yada temmuzun sarı sıcağında çapa salladınmı
elde kürek diz boyu çamurlu suyun içinde günlerce tarla suladınmı
saatlerce harman savurdunmu patozda sapı samana dönüştürdünmü
bahçe belleyip patlıcan dometes yetiştirdinmi
ramazan ayında oruç tutarak amelelik yaptınmı
on katlı bir binanın dış cephesinde iskele kurup sökerek tek başına kalas değiştirdinmi hiç yada alın teri gördünü hiç alın teri nedir bilirmisin efendim ne dedin anlamadım haa evet evet doğru onu hiç düşünmedim doğru söylüyorsun haklısın
sabahlara kadar diskoteklerde müzik eşliğinde loş ışıklar altında viski içerek
dans etmedim bende hiç Susturdun işte beni bak gördünmü HELAL OLSUN SANA
Kölecioğlu diyor olsun sana helal olsun bu yollar sana helal olsun loş ışıkla viskin bol olsun

Ahmet kölecioğlu KASIM 2000