7
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2948
Okunma
Sevdik âşık olduk derler, romantizim diz boyu, mutluyuz derler
geçer bir süre sonra zaman.
Canımlı cicimli yıllar sonrasında, başlar hâkimiyet kavgası, yok senin dediğin, yok benim bildiğim.
Ardından yok senin annen, öbürü der yok benim annem, dayanamaz bu duruma huzur, kaçıp gider yuvadan, nihayetinde çalar ayrılık çanları sevinerekten.
Anlaşamadık olmayacak böyle denir, unutulur sevgiler, paylaşılan güzel günler, başlar düşmanca bakışlar kırıcı sözler hadi ayrılık, mahkeme kapısında başlar hırlaşma.
Çocuklar paylaşılamaz, biri der benim, öteki der yok benim, zavallı çocukların hali nicedir demez hiç biri.
Gözleri görmez yetişkinlerin, ah çocuklar ah yazıktır size demezler, vah bana yazık bana denir, bencillik işte böylece devreye girer.
Sevgi sanki hiç yaşanmamış gibi, hem kendileri nefreti tanır, hem de çocukları.
Bazıları tamam, görmesin çocuğumuz zarar der ve susar her şeyi içine atar, yaşamayı unutur, çalışıyorsa kadında, eve gelince paylaşılır işler, tabi paylaşan olursa eğer!
Kadın çalışmıyorsa, tüm işleri yapar salar kendini pejmürde olur.
Sakın BEN demeyin, BİZ oldunuz çünkü BİR oldunuz.
Erkek bakımlı işveli kadın ister, Kadınsa ilği bulamayınca, çatırdıyor evlilikler.
Ortasını bulan azınlıktır mutluluğu tadan.
Evlilik paylaşımdır, paylaşmayı bilmeyen, mutsuzluğa mahkûmdur her zaman.
Ceynan_2008_İst.