İntikam alıp da sonunda pişman olmaktansa, affedip de pişman olmak daha iyidir. cafer b. muhammed
Ertuğ Tekin
Ertuğ Tekin

Eski Ankaram, Arı Sineması

Yorum

Eski Ankaram, Arı Sineması

2

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

3785

Okunma

Eski Ankaram, Arı Sineması

Eski Ankaram, Arı Sineması

Sinemaların alışveriş merkezleri tepelerinde, çarçabuk ye kültürü ile içli dışlı , pek çok salonlu, bir sürü boyutlu ve dijital maharetli olmadığı yıllarda, yani develerin berber, pirelerin tellal olduğu zamanlarda, Bahçelievler son durakta bir Arı Sineması vardı.

Sinema ki, ne sinema ama.

Biz ilkokul talebeleri okulun bahçesinde ikişerli sıra olup ta öğretmenlerimiz başımızda, beyaz yaka, siyah önlüklü, upuzun bir çocuk korteji halinde sinemaya doğru yola döküldüğümüzde bendeki heyecanının sebebi seyredeceğim “Çölde Kaybolan Çocuk” filminden çok Arı sinemasını görmekti aslında.

“Ortadoğu ve Balkanların” en büyük sineması olduğu efsanesi çocuk kulağıma kadar ulaşmıştı bir kere.

Daha sinemaya ilk girişte o kocaman fuayesinde büyüyen gözlerim, fuayenin bir köşesinde su dolu havası verilmiş, şeffaf plastik bir malzeme ile kaplı, tabanı yüzlerce pas parlak taşlarla bezeli süs havuzunda yerlerinden fırlamıştı artık.

Kalın kadife perdelerin çekili olduğu ağır kapıların arasından girdiğim o üç katlı dev salon bir sinema değil film mabediydi adeta. Bunu kanıtlamak istercesine üç kez çaldı büyük gonk, ve karardı tapınağım.

Hayal dünyasına girmek o kadar da kolay değildir çocuğum dedi sanki bir ses ve birbiri ardına açıldı devasa iki sahne perdesi. Önce öndeki , yukarı doğru kıvrıla kıvrıla ve sonra arkadaki yanlara doğru ağır ağır. Benimle birlikte yüzlerce çocuğu koltuklarından ağır ağır havalandırıp içine çekti sıra sıra gümüş perde.

Film bittiğinde çölde kaybolan çocuk bulunmuş ve ailesine kavuşmuştu güvenle
Ama sinemadaki çocuk o büyüyü biraz daha yaşayabilmek için uzun süre kalkmadı koltuğundan ve en son terk etti mabedini.

Çocukluğumun film mabedi TRT stüdyosu oldu sonra. O fuaye, o girişinde sevgililerin film öncesi buluştuğu küçük pastane, o süs havuzu, o salon unutuldu gitti zamanla. Film aralarında frigo buz satan çocuklar, harçlıklarını çıkartmak için sinemada çalıştıklarını anlattılar torunlarına uzun uzun, ders vermek istercesine.

Ve oralarda bir Arı Sineması vardı
Belleklerden silindi,
Çekti, gitti…

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Eski ankaram, arı sineması Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Eski ankaram, arı sineması yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Eski Ankaram, Arı Sineması yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA, @erayozgorsarikaya
8.5.2012 11:44:59
Bende 26 yıldır Ankara da yaşıyorum. Akün sineması vardı, şimdi tiyatro salonu yapıldı. En çok da Necati bey köprüsünün oradaki Derya sinemasına üzüldüm o kadar büyük sahnesi vardı ki orada sinema izlemek çok büyük bir keyifti. Şimdi ki sinemalar televizyon büyüklüğünde evimin salonu kadar odalar bir şeye benzemiyor. Menekşe sineması vardı, Kavaklıdere sineması Tunalıdaydı. Hepsi kapandı galiba. kızılırmak sineması o da kapandı galiba ama en çok Derya sinemasına üzülmüştüm çocuklarımı ilk oraya sinemaya götürmüştüm.
sayenizde nostalji yaptık
saygılar
inci*
inci*, @inci-
8.5.2012 11:37:28
Bir çokları gibi, Çekti gitti ve belleklerden silindi. Vefa örneği yazınız için tebrik ederim.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL