Gün geldi ağladığım günlere ağladım. hz. ebubekir
Fuat Türker
Fuat Türker

Allah'ın Kadrini Hakkıyla Takdir Ediyor muyuz?

Yorum

Allah'ın Kadrini Hakkıyla Takdir Ediyor muyuz?

3

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1513

Okunma

Allah'ın Kadrini Hakkıyla Takdir Ediyor muyuz?

Allah'ın Kadrini Hakkıyla Takdir Ediyor muyuz?

Her sabah uyandığımız andan itibaren Allah’ın bahşettiği nimetlerle karşılaşırız. Nefes alabilmek, görebilmek, duyabilmek, düşünebilmek, konuşabilmek, kalbimizin atması, hücrelerimizin yenilenmesi nimetlerin yalnızca birkaçı. Kalkıp kahvaltı yapar, lezzet alır, kuvvet buluruz. Susarız, susuzluğumuzu giderebiliriz. Önemli olan ise sunduğu sayısız nimetin farkında olarak, Allah’ın kadrini hakkıyla takdir edebilmemizdir.

Kendi yaratılışımızdan, göklerin ve yerin yaratılmasına, denizlerin, dağların, bulutların varlığına kadar tüm evrende mucize ve ihtişam görürüz. Ardından, tüm yarattıklarını düzen ve dengeyle idare eden sonsuz gücü görürüz. Sonsuz kudret sahibi Rabb’imiz, hem sergilediği sanat ve ilmiyle hem de kitapları ve peygamberleri aracılığıyla bize Kendisini tanıtır. Yapmamız gereken; O’nun yüceliğini, büyüklüğünü ve kudretini hakkıyla takdir edebilmek için derin düşünmektir.

İnsanların çoğu Allah’tan söz eder ancak gerçekte O’nu gereği gibi tanımaz. İnandıklarını söyledikleri halde Allah’ın sonsuz gücünden ve azametinden gaflettedirler. İmanî zafiyet içindeki bu kişiler Allah’tan gereği gibi korkmaz, sevmenin yeterli olduğunu söylerler. Bu düşünceleri, Allah korkusunun dünyevi korkulardan farklı bir duygu olduğunu bilmemeleri nedeniyledir. Allah’a duyulan korku, Allah’ın sevgisini, rahmetini kaybetmekten korkmaktır. Allah tarafından -zahiren- unutulmaktan korkmaktır. Allah’ın yüce makamından korkmaktır.

Allah inancı kendi ürettikleri hurafelere göre olan bu kişileri Kur’an, "Onlar, Allah’ın kadrini hakkıyla takdir edemediler…" (Hac Suresi, 74) ifadesiyle tarif eder.

Oysa Allah Birdir, O’ndan başka ilah yoktur. Diridir, kâimdir. O, her istediğini yapacak surette galip ve hakim olandır. Varlığı bütün yarattıklarının ihtiyacına yetendir. Bütün varlıklar üzerinde gözetici-koruyucu olan, bütün işleri kontrolü altında tutandır. O’nu uyuklama ve uyku tutmaz. Göklerde ve yerde ne varsa hepsi O’nundur. O, kullarının önlerindekini ve arkalarındakini bilir. Dilediği kadarının dışında, kimse O’nun ilminden hiçbir şeyi kavrayıp-kuşatamaz. O’nun kürsüsü, gökleri ve yeri kaplayıp-kuşatmıştır. Onların korunması O’na güç gelmez. O, pek yücedir, pek büyüktür.

Allah’ın kudretini hakkıyla takdir etmek, iman zincirinin önemli bir halkasıdır. İnsanın, içinde yaşadığı toplumdaki çarpık Allah inancına ve sapkın inanışlarına kendisini bağlayan zincirleri koparamadığı sürece, bunu yapabilmesi zordur.

Samimi mümin, Allah’ı Kur’an’da tarif edilen sıfatlarıyla tanır. Göklerde, yerde ve kendi nefsinde yarattığı mucizeleri, ayetleri ve iman hakikatlerini inceler, araştırır. Böylece Allah’ın eşsiz sanatını, sonsuz gücünü ve benzersiz yaratmasını iyice görür, Rabb’ine iman eder, O’nun kadrini hakkıyla takdir eder.

Örneğin yerde, otların arasındaki minik bir kır çiçeğinin boy verebilmesi için tüm kâinat çalışır. Ve insan, Bediüzzaman’ın ifadesiyle, “Bir çiçeği istediği gibi, koca bir baharı da ister. Bir bahçeyi arzu ettiği gibi, ebedi (sonsuz) Cennet’i de arzu eder. Bir dostunu görmeye müştak (hasret) olduğu gibi, Cemil-i Zülcelal’i de (sonsuz güzellik sahibi Allah’ı da) görmeye müştaktır (hasrettir-aşıktır). Başka bir menzilde duran bir sevdiğini ziyaret etmek için o menzilin kapısını açmaya muhtaç olduğu gibi; berzaha (ahirete) göçmüş yüzde doksandokuz ahbabını ziyaret etmek ve firak-ı ebediden (sonsuz ayrılıktan) kurtulmak için koca dünyanın kapısını kapayacak ve bir mahşer-i acip (acayip diriliş) olan ahiret kapısını açacak, dünyayı kaldırıp ahireti yerine kuracak ve koyacak Kadir-i Mutlak’ın (Gerçek Kudret sahibi Allah’ın) dergahına ilticaya (sığınmaya) muhtaçtır."(Risale-i Nur Külliyatı, 23. Söz)

Bahar mevsiminde bütün ağaçları çiçek ve meyvelerle süsleyip onların latif elleri olan dallarıyla, çeşit çeşit en tatlı, en sanatlı meyveleri bize takdim etmesi, zehirli arının eliyle şifalı en tatlı balı bize yedirmesi, en güzel yumuşak bir kıyafeti elsiz ipek böceğinin eliyle bize giydirmesi, rahmetin büyük bir hazinesini küçük bir çekirdek içinde bizim için saklaması Allah’ın rahmetinin eserleridir. (Risale-i Nur Külliyatı, 10. Söz’den)

İman ettiğini söyleyen insan, kalbini Rahman olan Allah’ın zikrinden uzak tutmamalı, Rabb’iyle arasındaki bağı gevşetmemeli, cahiliyenin sapkın inançlarının kalıntılarını kalbinden temizlemeli. Kalp, insanı samimi imandan alıkoyan engellerden arındırılmalı. Gerçek anlamda temiz, arınmış, selim kalp de budur. Kalbe sindirilecek olan, Allah’ın kudretinin bilincinde yaşanan gerçek inançtır.

Allah, yedi göğü ve yerden de onların benzerini yarattı. Emir, bunların arasında durmadan iner; sizin gerçekten Allah’ın herşeye güç yetirdiğini ve gerçekten Allah’ın ilmiyle herşeyi kuşattığını bilmeniz, öğrenmeniz için. (Talak Suresi, 12)


Fuat Türker

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Allah'ın kadrini hakkıyla takdir ediyor muyuz? Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Allah'ın kadrini hakkıyla takdir ediyor muyuz? yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Allah'ın Kadrini Hakkıyla Takdir Ediyor muyuz? yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Mehlikam
Mehlikam, @mehlikam
5.5.2012 18:38:07
Allah razı olsun sizden. Bize de kamil iman nasip etsin . Yazık bize ki Allah tan gereği gibi korkmuyoruz....
AYSE 09
AYSE 09, @ayse09
5.5.2012 09:50:16
yine güzeldi anlatım saygılar benden
Ümeyir
Ümeyir, @umeyir
5.5.2012 09:11:07
Ne mutlu Allah'ın buyruklarını hakkıyla uygulayana.
Yazılarınız yüksek düşünce ürünü.
Saygılar.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL