Telefon numaralarınız es kaza birilerinin eline geçmeye görsün. Günden güne artan sayıda sizinle uzaktan yakından alâkası olmayan özel ya da tüzel şahıslar adına zırt diye ansızın arayıp duruyorlar. Her birine cevap verseniz acaba ne kadar zamanınınız kaybolacak? Bizleri de, arayanları da denek yerine koyan bu acımasız vahşi kapitalizmin keyfi uygulamalarına artık yasal bir sınırlama getirilmeli ve kimse kimseyi izni olmadan ne arayabilmeli, ne de birbiriyle konuşanların arasına dalıp, maydonoz, telekulak olabilmeli.



Telefonu açtığınız anda, açıkça hissediyorsunuz arada dolaşan böcekleri, hışır hışır sesleri geliyor… Durum son derece can sıkıcı ve psikolojik olarak da sağlığa stres yükleyici. Bunun şikayet halinde, cezai bir müeyyidesi mutlak surette olmak zorundadır. Keza hiçbir çağdaş ve demokratik toplumda böyle keyfi bir arama ya da dinleme hakkı yoktur.



Ayrıca kendisine verilmiş bir telefon numarasını, bir başkasına, telefon sahibinin izni olmadan verdiği saptanan kişi ve de kuruluşlar da oldukça ağır biçimde cezalandırılmalıdır. Adam tutmuş sabah sabah Antalya’dan bilmem ne sağlık kuruluşu çekap merkezinden arıyor, ulan benim hasta olduğumu sana kim söyledi? Yoksa sağlam adamı hasta etmekle mi mükellefsiniz, beni biraz bağırttılar ve suratlarına kapattım bağırıp çağırdıktan sonra .



Sinir bozmaya birebir düzen işte kapitalist sistem, gel çık çıkabilirsen işin içinden! Her birine yanıt vermeye kalksanız, işi buldunuz demektir! İşsizlere iş kampanyası; ama ücretsiz(!)



Söyleyecek lâf çok, ceremeye verecek para yok! Bal yapmaz arıdan farksız, vızıltılı cızıltılı bir dönemdeyiz!



ARTIK YETER!!!


Şaban AKTAŞ
04.05.2012