Dışarı çıkmak gelmiyor içimden. Sahte yüzler , sahte sohbetler , sahte tavırlar..
Açıkçası açık havada içim sıkılıyor . Bu yüzden olsa gerek, evimde geçirdiğim saatler boyunca dışarıdaki önemli gelişmelerden habersiz kalmışım.
siz biliyor musunuz, gülüşlere fiyat biçilmiş .. artık öyle bedavaya sırıtmak yok.
Karnını doyur ver bahşişi , üzerine çay niyetine al dolu dolu bir gülümseme...
ha birde , Selamun aleyküm cümlesindeki ayıbı , düşün düşün bulamadım.
Aleyküm selamı’ ı hiç saymıyorum bile, düşmanlarına dahi kullanmıyorlar, o kadar yani..

Bu gün bir kahve molası verdiğim CAFE de , TİP BOX yazılı bir kutu dikkatimi çekti.
İngilizce eğitim almama rağmen , yabancı dillere en ufak bir merakım olmadığı için bu kelimenin anlamını düşünmeye başladım. Box kutuydu , ama bu kutu ne kutusuydu?
kendi ülkemde , memleketimdeki yerli CAFEmde oturuyor , etrafımda türkçe sohbetler duyuyor , türkçe şarkılar dinliyor ancak yabancı kelimeler okuyordum.
merakıma yenik düşüp , yanımdaki hanımefendiye sordum , meğer bahşiş kutusuymuş bu tahta
parçası. Bu sefer daha büyük bir merak kapladı içimi ,
TİP BOX yerine , bahşiş kutusu yazmak ayıp mıydı , ya da kibarlığın da mı anlamı değişmişti benim evde geçirdiğim saatler sırasında..
yazık , çok yazık..