4
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1506
Okunma
Telefonda ki sesi neşeliydi anneciğim özledim seni dedi
ben de dedim, sesindeki sevinci kederi özlemi hemen anlarım da muzip ifadeyi fark etmemek imkânsızdı
mesengerden görüşelim mi dediğinde ise hemen fark ettim birşeyler olduğunu..tamam hemen açıyorum dedim.
bir kaç dakika sonra hallo mamiiii diye yazdı kamerayı ac hemen seni çok özledim,aslında bu sözü hep ben söylerdim ama bu defa o söyleyince merakım bir kat daha arttı..
ve o geçmek bilmeyen saniyeler sonra karşımdaydı...
güler yüzlü, herşeyi herkesi hemen sevmeye hazır bir ifade olurdu hep yüzünde bu defa yine öyleydi karşımda oturuyor ve yine o beyaz tenine yakışan edasıyla gülümsüyordu ama o da ne saçları...
saçları maviydi
o bildiğimiz mavi gibi mavi...
bir an öyle kalakaldım
şaşkın
ne diyeceğimi bilemedim..o ilk söz çok önemlidir ya ben sustum
o karşımda meraklı ama kendinden emin bir ifadeyle nasılım dedi...
işte karşınıza çıkan bütün soruları o anda şimşek hızıyla anlıyorsunuz
"saçlarım mavi ben farklıyım" diyordu
"saçlarım mavi çünkü ben öyle istedim" diyordu
"saçlarım mavi çünkü kimsenin ne düşündüğü değil benim ne düşündüğüm önemli" diyordu
"saçlarım mavi on yargılar yüzünden gelenekselleşmiş tüm renkleri red etme özgürlügümü kullanıyorum diyordu
ve o benim kızımdı...
içinde benim özüm vardı
cesur, özgür ve hep kendisine adil...
ruhumuzdaki yaraları birlikte sarmayı öğrendik onunla,
direnmeyi...
ve o bana hayatın sadece sevgiden ibaret olduğunu öğretti varlığı ile..
-çok güzel olmuşsun dedim, acaba bir ton daha mi koyu olsaydı-
kahkahalarımız içimizdeki özlemi derinden kucakladı...
y.p