3
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1518
Okunma

Düşüngeç “Sevmek bir oyun mudur?”
Hayatta her şey bir tiyatro oyunu gibi midir? Rolleri iyi seçmek ve yorumlayıp oynayabilmek midir? Aşık olmak, sevmek, özlemek, beklemek, öpmek, koklamak, sarılmak, gülmek, ağlamak vb. gibi eylemleri içerisinde barındıran bu küçücük yaşam kocaman bir oyun mudur? Senaryosu önceden belli olmayan ve yaşarken düşüncelerle, duygularla yoğrularak gelişen kocaman bir oyun mu? Peki bu oyun da bazen kötü sonuçlar ve çıkmazlar da yaşanırken çok zaman da mutlu sonlar olmalı mıdır? Mutlulukla başlayan perde aslında gerçek yaşam mıdır? Kurallı ya da kuralsız oynanan bir bölüm belki de... Gerçek bir yaşamda yalan ve sahte şeylere de yer yok mudur? Yürekte hissedilen bir sevgide de durum böyle midir? Sevmek çok basit ve herkesin yaşayabileceği ya da oynayabileceği bir oyun gibi görünse de aslında zor bir oyun mudur? Ölüm ve yok oluş kadar da karmaşık mıdır aslında? Bu karmaşıklığı çözmek için o perdeyi oynamak mı gerekir? Ya da ölümün karmaşıklığını çözmek için ölmek mi gerekir? Sevmek ya da ölmek bir oyun olsaydı eğer, hangi perde hangi sırada oynanırdı ya da oynanmalıydı? Doğmak ilk perde midir ki ölmek son perde olsun? Sevmek neresinde olmalı bu oyunun? Sevmek bir oyun mudur? Oysa oyunların ruhu sahte değil midir? Oyun içerisinde bir sahtelik bir yapmacıklık taşımaz mı? Sevmek öyle midir? Oyunlar oyuncularına göre her zaman farklı farklı oynanmazlar mıdır, her zaman farklı farklı yorumlanmazlar mı? Oyun üretilir ve de tüketilir, bu oyun içerisinde tüketicinin isteklerine göre değişmez midir? Yaşam da tüketiliyor elbet ve ölüm tükeniş değil midir? Oysa sevgi, gerçek bir sevgi tüketilebilir mi? Sevgi üretkendir, sürekli yeni değerler üretmez midir? O nedenle değil midir bitmeyenler arasında, tükenmeyenler arasında olması? “Sevmek bir oyun değil midir?”
Lütfen bunları düşünmeden geçmeyiniz..?
Serdar Coşkun...