2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1121
Okunma

Şizofren Sancılar
Gün yorgunu düşlerim,gülüşlerim..Yine kendimle baş başayım,ağırım ,ağrılıyım.Dilimde İbo’nun şarkısı ‘tutun kollarımdan düşerim şimdi’’ yorgunum dostlarım yorgunum ,yorguuun…
Tutsak zamanlarda,derin kuytulardayım.Bir çıkış bulmalıyım.Sessizliğim çığlığım,çığlığım isyanım,isyanım kaçışım…Peki ya ilacım,dermanım??
Karanlıkla yoldaş eder,puslu günlere uyanırım..
Yine aynı yoğun telaş,yine aynı hüzünlü şehir.Hazan mevsiminde doğduğumdan mıdır nedir..Bir Eylül gecesiymiş doğumum..Eylül ve gece..Ağaçların yapraklarından vazgeçtiği,rüzgarın efil efil estiği,havanın inceden sertleştiği bir hazan ve hüzün mevsiminde..Ondandır belki fotoğraflarda hüzünlü bakışım,hayatı derin maviliklerde algılayışım,olur olmaz her şeye ağlayışım..
Sanırım bazen çocuk olmalı, ya da hep çocuk kalmalı.Hayatı hep oyunlarla algılamalı..
Bir şey istediğinde annesinin eteğinden çekiştirip dilemeli sadece ,nasılsa yapılacağını,olacağını bekleyerek..Telaşsız,yalansız,riyasız,sancısız,ağrısız yaşamalı hayatı.Sadece koşunca yorulmalı,düştüğünde ağlamalı…
Ya da belki insan sadece kendi olmalı…Her şeyiyle,hüznü ve neşesiyle,derdi ve kederiyle,sevinciyle,acısıyla ,tatlısıyla,telaşıyla..Yaşamalı hayatı.
İNSAN olmak zor zanaat..
En önemlisi de bu hayatta İNSAN kalmalı!..
Dilek®