Ben senin en çok ellerini seviyorum . ellerimi ısıtan o yuva sıcaklığındaki ellerini . üşüdüğümde beni saran , yanaklarımı sıkan o masum temiz ellerini . ellerini bile kıskanıyorum o yüzden . başka ellere değmesin istiyorum . sadece benim ellerimi tutsun , sadece benim ellerimi ısıtsın , benim yanaklarımı sevsin . canın sıkıldığında benim saçlarımla oynasın ellerin . bana su veren o saf ellerin hep su gibi saf ve sadece bana kalsın . o ellerin değeri bende gizli ...
Ben senin en çok dudaklarını seviyorum . yanaklarımı öpen , ruhuma öpücüklerinle hayat veren dudaklarını seviyorum . ne zaman sevsen hep öpersin beni . öpücüklerin en iyi antibiyotikden daha etkilidir benim için . o yüzden dudakların başka kimsenin yüzüne değimesin . sadece beni öpsün , bana hayat versin . başkasına ilaç gibi geldiğini görmek benim benim en büyük korkum , en faili meçhul ölümüm olur . dudakların sadece bana özel olsun . o dudakların değeri bende gizli ...
Ben senin en çok gülüşünü seviyorum . neşeli halinde ki o çocuksu gülüşünü . biraz utangaç ama dünyaya bedel . hele ki güldüğünde gamzelerin belirince işte dünyanın yedi harikasından daha harika bir görüntü çıkarıyorsun ortaya . ve o gülüşün saece bana özel olsun . çünkü o gülüşünde benden sakladığını sandığın ama henüz söyleyemediğin şeyler var . o gülüşün değeri bende gizli ...
Ben senin en çok gözlerini seviyorum . içten , derinden bakan gözlerini . baktıkça kalbime hükmeden , kah mavi , kah inadına yeşil . ruhumu uzaklara götüren , kalbimi hayalere sokan o gözlerin . beni sarhoş etmeye yetecek kadar kudretli gözlerin var . beni aptallaştırmaya yetecek kadar kudretli gözlerin var . bir rakının sarhoş etmediği kadar sarhoş eden , bir votkanın kokusundan daha fazla aptallaştırmaya yeter o gözlerin . ve ben her baktığımda daha çok seviyorum o gözlerini . gözlerini sevmek ; ruhunu sevmek gibi bir şey . kalbini görmek gibi bir şey . ve o gözler sadece bana özel baksın . o gözlerin değeri bende gizli ...
Ben senin en çok benim olmanı seviyorum . her şeyinin bana özel ve sadece bana ait oluşunu seviyorum . ellerini sevmek ; bedenine dokunmak , tenini hissetmek . dudaklarını sevmek ; yangına körükle gitmek , en zehirli ilacı içmek . gülüşünü sevmek ; hayata yeniden başlamak , seninle yeniden doğmak . gözlerini sevmek ; kalbini sevmek , ruhunu sevmek .. işte böyle bir şey seni sevmek . seni bana ait olan her şeyinle seviyorum . tertemiz seviyorum seni . işte böyle bir şey ’’seni seviyorum’’ demek . her şeye inat , hayata inat , kendime inat , dünyaya inat seni sevmek ... ben nasıl mı seviyorum seni ? İŞTE ..


Alican Yıldırım