Tavşan dağa küsmüş….dağın haberi olmuş…hayrola tavşan kardeş nedir derdin ne oldu da bana küstün demiş…!
Sahi böylemiydi ben mi abarttım,ama böyle olsaydı da küslük olmasaydı iyi olurmuş hani!
Gündem de o kadar çok şey var ki yaygın süreli gazete köşe yazarlarına Allah yardım etsin yazmayayım desen olmaz ekmek parası yazsan ne yazacaksın seçmece konular arasında…
Örneğin;
-Adamın biri şişme kadın fonksiyonlarını yerine getirmiyor diye tüketici mahkemesine gitmiş…
-Kadının biri kocasını eşit parçalara ayırıp tencerede haşlamış….
-Hocanın biri,meşhur olmadan önce kibrit kutusundan cami çöplerinden cemaat yaparmış…
-Ulusun biri ekonomiyi canlandırmak için mezarlık fiyatlarında indirim yapmış…
-Adamın biri deri fabrikasında ki ağır şartlardan bıktığımdan PKK ya katıldım diye itiraf etmiş…
-Adamın biri kapatıyoruz afişi ile 3 yada kara geçip 2 mağaza daha açıp kapatıyoruz yazmış…
-Adamın biri ünlü kadının birine kendisine 7 kere geri zekalı dedi diye dava açmış…
-Kedinin biri kasap dükkanının önünden mesleği öğrenemeden emekliye ayrılmış…
-Zat-ı muhteremin biri faili meçhul cinayet yoktur faili meçhul öldürülenler vardır demiş…
-Memleketin biri yağan karların erimesi için çevrede büyük çaplı ateşler yakmaya başlamış…
-Tavşanın teki dağa küsmüş dağın haberi olmamış…

E ne yazmalı yani şimdi uzun uzadıya giden alfabetik cümleler içinde….
Köşe yazısını sarımsaklamalı da mı saklamalı sarımsaklamamalı da mı yazmalı…
Malum yazı kokunca ötesi belli
Atasözü;(bknz) sarımsağı nerde yediysen gir ağzını orda kokut…!

A.B.2012