....Buğün yaptığım ilk iş , radyodan günün etkinlik gündemini öğrenmek oldu. Eğitim emekçilerinin hükümetin çıkartmayı tasarladığı bir yasayı protesto amaçlı yürüyüş ve yürüyüşün ardından Basın Açıklaması düzenleyecekleri bilgisini edindim. Kitap çantamın içine 16 adet DİKENLİ GÜL koyarak , düştüm yola. Protesto yürüyüşünün başlayacağı nokta Beyazıt Meydanı idi. Alana koşar adımlarla saat 11 :40 civarında vardım. Sendikacı Hocaların yanına vardığım vakit sayıları yaklaşık 30 kişi kadardı. Uzun bir süre gayet tutuk kalmıştım. Saat 12 ’ yi 10 dakika geçene dek kitaplarımı çantamdan çıkartmaya cesaret edememiştim bile. Yürüyüş saati gelip çattığı vakit kitlenin sayısı ne yalan söyleyeyim yaklaşık 1000 kişiye ulaşmıştı. Yürüyüşe geçildikten sonra belki de 1500 olmuştu sayı.
....Neyse fazla siyaset yapıp da başımı yasa koyucu ile derde koymayayım.
....Beyazıt Meydanı ’ ndan hareketin 15 dakika evvelinde nihayet şeytanın bacağını kırıp kitaplarımı çantamdan çıkartabilmiştim. Meydan da kimse benden kitap almadı. DİKENLİ GÜL ’ ümü satın alıp bendenizi sanatımda cesaretlendirmek şöyle dursun arkamdan ve yer yer yüzüme karşın demediklerini bırakmadılar.
.... " - Mücadele alanlarını ticari kaygılarından dolayı kullananlardan nefret ederim. " dedi birisi ardımdan.
.... " - Sizi de nedense her eylem , her miting , her etkinlikte görür olduk " dedi bir bayan hoca küçümseyerek.
.... " - DİKENLİ GÜL ’ ü eylem çiçeği imiş. Mücadele alanlarında açarmış sadece. Haaa Haa Ha !.. "
.
....EY YÜREĞİ BÜYÜK , ANLAYIŞI KIT EĞİTİM EMEKÇİLERİ
.
....YA MİTİNG ALANLARINIZA SİMİT SATICILARINI DA ALMAYIN
.
....YA DA BENİ YANLIŞ ANLAMAKTAN VAZGEÇİN !..