Türkçede," Et kokarsa tuz gerek,tuz kokarsa ne gerek" diye güzel bir söz vardır.
Bazı kaynaklar bunun ta Yusuf Has Hacip’e kadar gittiğine değinirler.
Kaynağı ne olursa olsun,bu sözün bazı durumlara "cuk" oturduğunu görmüşümdür çoğu zaman.
En çarpıcı durum da "futbol"da karşımıza çıkmaktadır.
Yeni "futbol federasyonu" birkaç gün önce yaptığı bir toplantıda,TFF Talimatnamesinin bazı maddelerinde değişikliğe gitmiş ve 17 Mart tarihli gazetelerde de aşağıdaki başlık yer almıştı.
"Şikeye küme düşme cezası silindi."
Gerçekten de bu durumda "tuz kokmuş",futbol etiğiyle hiç de uyumlu olmayan "şike" ve "teşvik primi" gibi suçlar/iddialara bir tür muafiyet getirilmiştir.
Bunun kabul edilebilir bir durum olduğuna inanmak mümkün değildir.
Ülke futbolunun bu tür "korumalarla" temizlenmesi sağlanamaz.
Hukukun en basit kuralllarından biri de,"suç" ile "ceza "arasına bir bağın/bağlantının kurulabilmesidir.Cezanın suçla orantılı olmasıdır kısaca bu.
Şikede de "küme düşme" yoksa,hangi durumda olur ki/olacak ki diye sormak ve düşünmek hepimizin hakkıdır.
Durum vahimdir.
Sadece et koksaydı,işimiz kolaydı:Tuz basardık.
Ama şimdi zor:
Çünkü kokan et değil,tuz...